secdeye vardığında sırtına çıkan çocuk kendiliğinden inene kadar secdeyi bitirmeyecek seviyede bir sevgidir.
geçenlerde bir belgesel izledim. afrikada bir ülke. burada 13 üne geldiğinde hala evlenememiş kızlara evde kalmış gözüyle bakılıyordu.
o zaman 7. yüzyıldaki koşulları düşündüm. bozkır imparatorluğu nu okuyanlar bilir. orta asya da öldürülen düşmanın kafa tasından kanının içildiği yüzyıl. astek lerin binlerce insanın kalbini ayin amaçlı canlı canlı yerinden söktüğü, kanın derya edildiği yüzyıl. avrupa da süçluların diri diri yakıldığı yüzyıl. arabistan da kız çocuklarının diri diri gömüldüğü...
düşünün ki günümüzde bile 9 yaşında kızla evlenmenin "olması gereken" karşılandığı toplumlar var. 7. yüzyıl da neden olmasın? üstelik "öyle" bir yüzyıl. hani yukarıda yazdığı gibi.
düşünüyor musunuz ki peygamber kadınlık vasfına ulaşmamış biriyle evlensin? kendisi dünyaya gönderilmesine vasıta olduğu şeriat kurallarına uymasın? üstelik bunun en kusursuz uygulayıcısı olmasına rağmen? islam çocukla evlenmeye izin veriyor mu?
hayır düşünmüyorsunuz. peygambere "çocukla evlendi" iftirasını atanlar bu olayı günümüz koşullarında ve bulunduğu mekan normlarında değerlendiriyorlar. çünkü işlerine geliyor. peygambere iftira atacak başka hiçbir açık bulamadıkları için en küçük tartışmada bu sözümona argümana sarılıyorlar.
ama tarih bilimi bunun müfterilerin iddia ettiği gibi olmadığını ispatlıyor. ve bu sonsuza kadar müspet kalacak.
9 yaşında evlendi diye konuşan zevzekler sanki nüfus kağıdını görmüşler, sanki o zamanlar duvarlarda takvimler asılıydı. bu devirde bile takvime göre hesap yapmayan nesil vardı. 40-50 yıl öncesi biri senin çocuk kaç yaşında dediğinde, eltimin çocuğu 2 yaşındayken benim çocuk doğdu, o 15 yaşında benimki 13 diye hesap yapardı. 1400 yıl önce neye göre yapıldığını hesaplayın artık. 9 yaşındaymış hastirin lan ordan.. nüfus kağıdını mu gördünüz?
neymiş efendim 9 yaşındaki ayşeyle evlenmiş, ulan şaka mısınız diye sorarım. insanın elinde o kadar imkan varken gidip 9 yaşında biriyle ne diye evlenir. zaten haticeden para kalmamış mı? hani parası için evlenmişti haticeyle ya ayşeyle de sapıklığı için mi evlendi? kesin sapıktır zaten bu kadar insanı kendine inandırmış bir adamdan bahsediliyor... neyse sırf marjinal olmak için götünü yiyeğim ayağı yapmaya gerek yok. azcık adam olun biraz tarafsız bakmayı deneyin olaylara, insan olun amına koyim.
inanmak isteyenin sanki elinde kanıt varmış gibi inanacağı, inanmak istemeyenin de aynı şekilde sanki elinde kanıt varmış gibi inanmayacağı sevgidir. halbuki ikisinin elinde de ne kanıt vardır ne de başka bir şey. sadece inanmak istediğine inanırlar. ondan dolayı teist ve ateist, inançlı ve inançsız olarak adlandırılıyor zaten. bilge veya cahil olarak adlandırmak-hangisi bilge hangisi cahil kişiye göre değişir tabi- asıl cahilliktir.
ayrıca tavsiyemdir, bu konularda tartışmanın yarardan çok zararı dokunur. savunduğunuz her neyse, bir noktadan sonra saplantıya dönüşüverir.
Çocuğu sevmeyen mi var? Öte yandan her konuda olduğu gibi çocuk sevgisinde de bin adım öndedir hz peygamber(s.a.v)
Örneğin namaz kılarken torunları hz hasan&hüseyin sırtına bile çıkarmış da o mübarek dakikalarca secdede kalır, torunlarının oyununu bölmezmiş. Şimdi cami müdavimleri camide çoluk çocuk azarlıyor, çocukları camiden soğutuyor. Imamlar hutbede orman haftası, cami yardımı anlatacağına bunları anlatmalı, zira müslümanlar cehalet içinde.
"Bir gün gözümle gördüm Peygamber Efendimiz secdede iken Hasan geldi, sırtına bindi. Çocuk kendiliğinden ininceye kadar Peygamber Efendimiz de onu indirmedi. Peygamber Efendimiz namazda iken bacaklarını açar, Hasan da bir taraftan girer, öbür taraftan çıkardı".
Peygamberimiz bir yere davet edilmişti. Yolda Hz Hüseyini gördü. Hz. Hüseyin kollarını açıp koşarak dedesine geleceği anda birdenbire yön değiştirip bir tarafa kaçtı. Bu hareketi birkaç defa tekrarladı. Peygamberimiz de peşinden koşuyordu. Sonunda yakaladı, bağrına bastı: "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyindenim"
peygamberimize yaftalarla saldıranların özel hayatlarında sevdikleri kadınlara verdiği değer ortadadır. ahlakları ve üslupları ortadadır. peygamberimizle yan yana gelseler görecekleri muamele ve yapacakları muamele ortadadır. modern çağda insan olmayı beceremeyen vicdansızlar ortadadır. ateistlere aldanmayalım. onlar için aile, evlilik kavramı vb. hepsi insan ürünüdür ve gelişmemiş yanıdır insanın. ateizmi bilmesek ateizmle çelişenleri de göremezdik. ateizmin hiçbir evrensel değer anlayışı yoktur.
Şiddete karşıyız lakin bunlar tam dayaklik. Alacan eline evire çevire bir dövecen. Görecek portakalı ördeği. Sizin ananız babanız yok mu. Nerde yetiştiniz. Doğurup salıverdiler heralde. Peygambere, dine , kurana , ataturke, insanlar için kutsal, ve özel olan değerlere nasil utanmazca hakaret edip dalga geçiyorsunuz. Allahım böyle evlat yetiştirmekten korusun.
