bir adamın ayı ikiye böldüğüne ya da başka bir adamın ölüyü diriltip suyu şaraba çevirdiğine, ya da bir diğerinin denizi ikiye ayırdığına kıyasla daha mantıklı bir açıklamadır.
ancak objektif olmak adına söylüyorum ki, yine de tıbbi olarak hiçbir kanıtı yoktur.
üzerinde çok fazla konuşmaya değeceğini sanmadığım önerme.
sistemli bir bütünlük var ortada, arapça bilenler bilir müthiş etkileyici bir üslup var kur'anda. böyle saçma iddialarla komik olmamalı bence kimse.
yalancı iftirası tutmayınca hz muhammed i küçük düşürmek için ortaya atılmış başka bir iddia. yavrum niye yoruyorsunuz kendinizi nahak yere, kendinizi akıllı aydınlanmış mı sanıyorsunuz. ne o lan, birkaç nörolojik terim öğrenince iftiralarınızın daha mı inandırıcı olduğunu sanıyorsunuz ya da.
dostoyevski de böyle bir şey söylemiştir. ''miraca çıktığını zanneden muhammed in aslında o anda bir sara krizi geçirdiği'' vs.
Dostoyevski epilepsi nöbeti geçirdiği bir ani nasıl anlatmaktadır;
"Dostoyevski nin bahsettiğine göre nöbet anında kendisine cennetin kapıları açılır ve içeride birbiri ardına dizilmiş meleklerin altın bir sur üflediklerini görürdü. Ardından yine iki altın kapı açılır ve orada Tanrı nın tahtına yükselen altın merdivenler görürdü."
agnostik bir hekimim. gerek darwinin evrim teorisi gerekse varoluşçuluk teorilerinden ve kuran-ı kerimden edindiğim kısmi bilgilerimle kafamda oluşan düşüncelerle çoğu zaman savaş halinde bulunan bir insan olarak diyebilirim ki; bin küsür yıl önce yaşayan bir insan için cevap teşkil edilecek konuşmalar yapmak yersizdir. kendimizce hipotezler üretip durmak bizi ileriye değil geriye götürür ancak. temporal lob epilepsisi o zamanın seçici hastalıkları arasında yer almaktadır ancak şöyle bir durum var ki inanan arkadaşları eleştirmek yermek ya da övmek için değil nesnel bir düşünce olarak o zamanın arap hakimiyetini insan bilmezliğini hayvani yaşamını bir şekilde düzene sokup huzur refah içinde bir toplum oluşturma düşüncesi kendi düşüncemle insanlığa yapılmış büyük bir adım olarak nitelendiriyorum. epilepsi hastası olabilir veya olmayabilir bu bilinemez yanlışları da olabilir ancak bulunduğu hayat üzerinde birleştiriciliği bütünleştiriciliği takdire şayan bir durumdur. saygı duyulması gereken durum budur. onun için inanan insanlara da saygı duyup karalama kampanyasından vazgeçmeliyiz kanımca. insanlar yüzyıllar boyunca bir güce inanmak istemişlerdir ve acizliğini bir şekilde gidermek için varlık hissetmişlerdir. bunun ne şekilde sağlanırsa sağlansın saygı duymak gerekir. inanın ya da inanmayın saygı duymanın esas olduğu insanlık doğasında fütursuzca konuşmayın her iki taraf içinde bu böyle.
iki buçuk satır tıp bilgisiyle * adamlık yapmaya çalışan insan sözü;
fütursuzca not:
bak yavrum bende van gölü canavarına inanmıyorum ama her gün onun olmadığını kanıtlamaya çalışmıyorum, anladın mı? neyse anlamasan da olur.
--spoiler--
Byzantine Christian historian Theophanes claimed Muhammad had epilepsy. Many modern historians reject this and consider it only to have been slanderous propaganda; though some researchers consider temporal lobe epilepsy to be a possible cause of his inspirational revelations.
--spoiler--
Yani diyor ki; Bizanslı hristiyan tarihçi Teofenes Muhammed'in epilepsi hastası olduğunu iddia etmişti. Pek çok modern tarihçi bu görüşü bir karalama propagandası olduğunu ileri sürerek reddeder; yine de Bazı araştırmacılar temporal lob epilepsisi onun ilham âyetlerini olası bir nedeni olduğunu düşünüyor.
olaya tarafsız bir gözle bakalım, müslüman olmayan bir kişinin bu görüşe inanması, müslüman olan bir kişinin de inanmaması kadar doğal bir durum yoktur. Ama ister ateist ister hristiyan isterse Papa 3üncü jean poul olsun, milattan sonra 580 yılında yaşamış bir tarihçinin nasıl olurda kendinden 2700 küsür km uzakta ki biri* hakkında nörolojik teşhiş koyabildiğine inanır, bu da ayrı bir sorudur.
sabaha kadar tartışılsa bitmeyecek konulardan biridir bu. inanmayan insanlar Allah(cc)'ın katından bizim alemimize, peygamberlere indirilen 'vahy' olgusuna inanmadıkları için, bunu çeşitli şekillerle açıklamaya çalışıyorlar.
inanmak veya inanmamak bir kalbi tasdiktir.. tartışmak insanların imanını veya inançsızlığını değiştirmez bence.
epilepsi, günümüzde dahi %100 tetkik edilebilen bir hastalık değildir. tüm tetkikler tam ve düzgün olarak yapılsa da, doktorunuz profesör olsa da tam teşhis konulamaz bir hastalıktır. zira ciddi bir ileri derecede anksiyete bozukluğu tıpkı epilepsi gibi alfa&beta sinyallerini bozabilen bir rahatsızlıktır. şimdi biz bunu 2011'de söylüyoruz. bundan yaklaşık 1400 sene önce nasıl bir tetkikler yapılıp, tanı konmuştur merak konusu.