islamiyette kuran a bağlı dayanağı olmayan her şeyin peygambere yamanma çabasının toplumda yarattığı yanlış anlamalardan bir tanesidir.
sol el ile teharet temizliği yapıldığından, sağ el ile yemek yemek ve su içmek "ahi" geleneklerinin yoğun olduğu dönemde (14.yy) yaygınlaşmıştır; esasen eski bir şaman adetidir.
bir çok şaman geleneği gibi ahiler yoluyla islamiyete zerkolunmuştur; araplar arasında osmanlı sayesinde kısmen yaygın olsa da; esasen türk geleneğidir.
biz türkler anane olarak; sol elimizle mahrem yerlerimizi yıkar, sağ elimizle yemek yeriz. islamiyetle bağdaşımının bir zararı olmasa da islamiyette türk geleneklerinin temizlik/ahlaki unsur olarak varolması, islamiyetin bu konuda türk örflerinden geri kalması apayrı bir inceleme unsurudur.
zaten inananlar peygamber efendimiz(s.a.v) in hiçbir zaman lanet okumayacağını bilirler. o ki kendisine taş atan insanlara bile dua etmiştir. siz kalkmış lanetlemekten bahsediyorsunuz. açın, bakın öğrendikten sonra gelin yazın.
islam peygamberini, orta cag avrupa cadilariyla karistiran cahil bünyelerin uydurmasidir. islam dininde lanet etmek yoktur. iki cihan peygamberi, savas esnasinda disini kiran kureysli kafirlere bile lanet etmemistir. hatta kendi sözü su sekildedir.
bir yanlisi elinle düzeltemiyorsan, dilinle duzelt. bunu da yapamiyorsan kalbinle bugzet. bu da imanin en zayif noktasidir.
bakiniz bugzetmek! lanetlemekle ilgili bir durum söz konusu yoktur. peygamberden olmayan seylerle insanlarin kafasini karistirmaya calismak nedir söylemeye gerek yok.
konuya dönmek gerekirse, iki sebebi oldugu varsayilmaktadir.
birincisi: daha önce yazildigi üzere, sol eli temizlik ve benzeri islerde kullanmak. isin aslinda insanin kendisine saygi duymasiyla bagdastirilabilir bir durumdur. sen götünü temizledigin elinle yemek yiyebiliyorsan, ne agzina, ne midene ne eline ne götüne saygin var!
ikincisi ve akla daha yatkin olani ise; guzel olan faydali olan seyleri sag elle yapmaya calismak. farzi misal yemek eylemi. nimetle onurlandirilmaya karsilik sükran diyelim. keza * ahiret gününde amel defterinin soldan verilmesi, cehennem ehlinden olunacagi seklinde yorumlanmistir. sag elden sag taraftan defterin verilmesi cennet ehlinden olunacagi seklinde yorumlanmistir. bilmem anlasildi mi?
solak olanlar cehennemlik diye bi sacmalik sözkonusu degildir. onu yaratan illa ki hakkini gözetmektedir.
- adamın biri hep solla yemek yiyormuş. peygamberimiz onu uyarmış. adam hala sol elle yemeye devam etmiş. adam sonraki gün yine sol elle yemeye devam etmiş. bunun üzerine peygamberimiz "elin kurusun" demiş.
+ e sonra.
- adamın eli kurumuştur herhalde.
+ hmmm
bu hususta benim kafama çok takılmıştı. insan sevgisiyle tanınan bir zatın sol eliyle yemek yiyen birisini lanetlemesi çok garibime gitti tabii.
Bilindiği üzere eskiden temizlik kısıtlı imkanlarla yapılmaktaydı.
Su, özellikle de sabun ve sabunun yerini tutan maddeler her an her yerde bulunamıyordu.
Böylelikle insanoğlu pratik bir çözüm üretti.
Bir el pis işlere, bir el de temiz işlere ayrıldı. Sonuç olarak insanın bir elinin her daim temiz kalması sağlandı.
Tabii insanların büyük çoğunluğu sağ elini daha verimli kullandığı için, yemek yemek, el sıkışmak ve benzeri temiz işler sağ elin üzerine kaldı. Haliyle garibim sol el de pis işlere mahkum oldu.
Belirtmek gerekir ki bu işin başka bir yanı da var.
nedendir bilinmez, "sağ" kelimesi pek çok dilde "iyilik" "doğruluk", "sağlık" anlamına da gelirken "Sol" kelimesi "soğuk, kötü" anlamını taşıyor. Bununla da ilgisi olsa gerek.