o cagda o cografyada yasayan insan normal bir ruh haline sahip degildir.
bu sadece muhammed icin gecerli degil, butun toplum travma icinde yasıyor zaten.
ortada çöl kanunları-seriatı var. kafa kesmek, kol kesmek, taslayarak öldürmek.
iskenceyle herkesin gözü önünde sakatlanan-öldürülen insanlar, onların cığlıkları.
bunlar neredeyse hemen her gun yasanan sıradan olaylar o tarihte o cografyada.
gunumuzde kan gorunce bayılan insanlar var,o insanlar kan icinde yasıyorlar zaten.
kuran okurken icine girilen psikoloji size hic bir sey anlatmıyor mu?
kaynak kıç olunca hangi bakış açısı olursa olsun tenezzül edilmemesi gerekir bi iddiaya, bu da öyle bi şey.
kaynak kıç çünkü bu saralı olma halini destekleyecek, en azından kafalarda şüphe uyandırabilecek kadar bile hadis örneği yok. muhammed yanındakilere üstümü örtün falan demişse bu zaten bilincinin açık olduğunun kanıtı olur ki tam tersine bu hadis muhammed'in saralı olmadığını iddia etmek için kullanılabilecek hadislerdendir bence.
iki husus var bahsetmek istediğim; birincisi madem ortada bi hadis falan yok, neden bu laf çıkmış.
çünkü muhammed'in peygamber olmadığı düşüncesine meyleden pek çok insan bile kur'an'ı oluşturan ayetleri o kadar sıradan görmüyorlar. misal ben ateistim ve ateist olmamda ayetlerde bi doğaüstülüğü bırak, sıradışılık bile göremiyor oluşum en önemli sebeplerden. bana göre bu ayetler rahatlıkla bilinci açık bi insanın, hatta bin beş yüz sene önce yaşamış ve ancak o günün bilgi birikimine haiz bi insanın yazabileceği ayetler. bu yüzden bu ayetlerin yazılmış olmasında en azından muhammed'in kendi içinde bi transandantal yolculuk yapmış olduğu, sara krizi falan geçirmiş olduğu fikrine prim vermiyorum.
bakın bu önemli bi nokta. yazmış çoğu kişi, muhammed'in saralı olduğu iddiası dinsizlerin dine saldırılarından biridir diye, oysa bu dediğinizin hükümsüzlüğünün farkında mısınız. dinsiz tam tersine bu ayetler için bilinçdışı bi deneyime ihtiyaç olmadığını savunan adamdır, muhammed'e saralı diyen ise hala ayetlerde üstün bi mana gören insan lafıdır. yani yanlış adama çatıyorsunuz baştan söyleyeyim.
ikincisi de savunma metodları. yani muhammed'in saralı olmadığına dair savunma getirilmeye çalışılmış ama ortada yeterli hadis örneği olmadığından bahsetmek, ya da tersi durumlardan (muhammed'in bilincinin gayet açık olduğu vahiy gelme anlarını anlatan hadisler) örnekler vermek gibi doğrudüzgün yollar yerine "bütün mucizeler neydi o zaman" gibisinden iddia ile alakası nerden kurulduğunu bilmediğim laflar edilmiş (ki muhammed'in fizikötesi bi mucizesi de yok benim bildiğim, ayı ikiye böldüğü hadisleri evlere şenlik olduğundan bizzat ilahiyatçılar o hadislere uydurma diyorlar hatta), muhammed'in evliliğinden laf açılmış (bunla nasıl alaka kuruldu hiç anlamadım), kur'an'ın hiç bozulmamış olduğu muhammed'in saralı olmadığının kanıtı olarak öne sürülmüş (??????), ama tek bi işe yarar kontr argüman getirilmemiş.
muhammed'in gerçekten peygamber olduğunu kanıtlayınca saralı olduğu iddiası da çürür mantığıyla yapılmış sanırım ama bi de şöyle düşünün..
belki de hem gerçekten peygamberdi, hem de saralıydı.. niye olmasın ki. öldüğünde hastalıktan ölmedi mi, insan vücudu değil miydi sahip olduğu..
ama bana göre saralı değil zaten, buna dair elle tutulur hadis örnekleri getirilmediği sürece de bu iddiaya meyledecek değilim.
epilepsi hastası olan kişilerin doğaüstü yetenekler sergiledikleri bilinen bir gerçektir. fakat sara krizi esnasında kuranı kerim gibi bir kitabın inmiş olması düşüncesi komiktir.insanların aklını karıştırmak için ortaya atılan bir iddiadır sadece.
bir insanın ya da toplumun icinde bulundugu dogal cevre o toplumun psikolojisini de belirler. her gun sıcak-kavurucu gunes altında yasayan insanla serin bir yerde mesela ormanda yasayan insanın psikolojisi-ruh hali aynı degildir. efendim hz muhammed sara hastası mıydı? tartısma bu. burada ilkel caglardan bahsediyoruz. o cografyada yasayan insanlar buyuye-fala-cine, ugura-ugursuzluga inanıyorlar. zaman yolculugu yapma olanagın olsa ve elinde en basit teknolojik bir aracla o insanların arasına girsen senin seytan oldugunu, ugursuz bir insan oldugunu ya da kutsal bir insan oldugunu dusunebilirler. adamın eline bir cep telefonu ver ya da mp3 playerı kulagına daya bakalım ne tepki verecek? ilkel insan bu. muhammed sara hastası mıydı yoksa inandırıcılık katmak icin sara hastası taklidi mi yapıyordu bilemiyoruz. cunku insanları etkilemek, özel bir insan olduguna vurgu yapmak icin bu tarz bir gosteriye de basvurabilir. cunku biri cıkıp diyebilir ki bu vahiyler neden hep sana geliyor efendi,ben de iyi bir insanım ,allah neden bana da vahiy gondermiyor? yoksa hepimize vahiy gondermeye gucu yetmiyor mu? bu tarz suphe olusturacak durumları ortadan kaldırmak icin olayı sova-gosteriye dokmus olabilir. emin oldugumuz tek sey var ki islamın kutsal kitabının ortaya cıktıgı cografya çöl cografyasıdır ve islamın emirleri en basta çölden-çöl kültürnden izler tasır. islamı çölden bagımsız düsünemezsiniz.
hz. peygambere dil uzatmanın bir başka yoluda denebilir.malum ciğere uzanamıyorsan pis de gibi.yada ulan seçilmiş kişi ben neden değilim kıskançlığında yaşanan ruh hali türevi bir şey.
iddia değil iftiradır. Zaten Amerikadaki tedavi masraflarını karşılaması için zengin birisiyle ( Hz. Hatice )evlenmiştir. Hatta çıkartmayı düşündüğü kitabı için finansal kaynağı ondan sağlamak istemiştir. Ama Hz. Haticenin ömrü vefa etmemiş , o da başka bir zengin olan Hz. Ebubekirin kızını alarak bu durumu halletmek istemiştir. Sara nöbetleri uzun olunca kitabın bitişi ancak ölümüne denk gelmiştir. Ve kitabı önce haşr edip ( toplayıp ) sonra neşr etmek ( yayımlamak ) Hz. Osman'a nasib olmuştur. Telif hakkı ödeyip ödemediğini bilmiyoruz. O'nun saralı olduğu iddia etmek , ancak iftirada ne kadar mesnetsiz olunabileceğinin ispatıdır.
zaten tüm mucizeleri de sara krizi göstermiştir. kuran'da önceden haber verilen gerçekleşen ve gerçekleşmeyi sürdüren herşey sara krizidir. bu mantıkla kuranı kerime ve peygamber efendimize dil uzatamın mümkün olduğu gibi aynı mantıktan varoluş açıklaması da beklenmelidir. sahi sara krizinden önceki insanlar nasıl çıktı ortaya?
bir çok insan onun peygamber olduğunu kabul ettikten sonra, onun uğrunda öldükten sonra ve hep ölmeye hazır olduktan sonra tüm sahip olduklarınızı bana verin dediğinde hayır demeyecekleri bu kadar açıkken para için evlendiğine inanmak saçma olmaz mı?
kuranı kerim bozulmayan tek kitaptır. ilkokul seviyesinde öğretilen din kültürü derslerinde bile söylenilir bu. bozulan kitapların tamamen bozulmadığını bazı bölümlerinde kuran ile benzer bölümler olduğunu ilkokulda zaten öğretiyorlar.