Hz Muhammed’in putperest olmadığı, hanif dinine, tevhid inancına (tek tanrıya inanma, ibrahim’in dini) tabi olduğu, önceki dinlerin Hristiyanlık ve Museviliğin bozulmuş olduğu iddia ediliyor.
Oysa tarihten ve ayetlerden hiç de öyle bozulmuş olduğunu görmüyoruz. Hak dinine inananlar kendi dinlerinin kitaplarına göre yaşasınlar derken bozulmamış mıydı?
“incil sahipleri Allah’ın onda indirdiğiyle hükmetsinler. Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler fâsıkların ta kendisidir (onlar yoldan çıkmışlardır).” (Mâide, 5/47)
Hz Muhammed’in kendisine danışmak için gelen Medine’deki Yahudilere, Tevrat’ın üzerine el basıp, Tevrat’ın hükmüne göre hükmederken (zina edenin recm edilmesi) bozulmamış mı oluyordu?
“içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında dururken, seni nasıl hakem yapıyorlar da sonra (senin verdiğin hüküm, işlerine gelmeyince) dönüyorlar?” (Mâide, 5/43)
Ne zaman bozulmuş diğer dinler? Hz Muhammed öldükten sonra mı? Yoksa Medine’deki Yahudiler kendisine yüz vermedikten sonra mı?
“iman edenlerle Yahûdiler, Hristiyanlar ve sabiîler (bunlardan) her kim, Allah’a ve âhiret gününe inanır, sâlih amel işlerse elbette onlara, Rableri katında mükâfat vardır; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (Bakara, 2/62)
Diğer dinler bozulmamış ise neden hak dinlerden birine tabi olmamış da başka bir din getirmiş? Belki de henüz kendi kavmine bir peygamber gelmemiş olmasından olabilir mi?
Seni ataları uyarılmamış olan o bir kavmi uyarman için gönderdik (YASiN 6)
hanifti (yani ibrahim'in dini üzereydi) derler ve hatta babası ve dedesi de dahil tüm soy ağacının hanif olduğunu söylerler...
söylerler söylemeye ama iddia sahipleri, dedelerinin abdülmenaf oğullarından olduğu, "menaf"ın bir put adı, abdülmenaf'ın "menaf'ın kulu" demek olduğu, sözde hanif olan dedesi abdülmuttalip'in oğullarından ebu leheb'in asıl adının "abdüluzza" olduğu, hanif olan bir kişinin oğluna neden "uzza'nın kulu" adını verdiği gibi sorulara yanıt veremezler.
1500 yıl önceki olguları yazılı kaynak kalmışcasına, en ince ayrıntısına kadar bilen yobazlar tarafından basitçe açıklanabilecek olan sorunsaldır. vardır öyle bir kaynak.
(bkz: götüm)
muhammed 40 yaşında peygamber oldu ise. 40 yaşından önce hangi dine mensuptu! Hristyan mıydı?Yahudi veya musevi olabilir mi? Deist yada agnostik? 40 yaşına kadar neydi? Ya da sadece şu soruya cevap verin; Müslüman mıydı, değil miydi? neydi bu adam sorunsalıdır.
hz. peygamber kendisine peygamberlik tebliğ edilmeden önce yaşadığı toplumundaki putperestler yahudi yada hıristiyan inancındakilerden daha farklı daha temiz kalmış tevhid esasında "hanif dini" denilen inanca sahipti.
bu inanç, (bkz: allah) a şirk koşan putperestler ya da tahrif edilmiş (bkz: hz. isa) ve (bkz: hz. musa) şeriatlarına yada daha farklı inançlara nazaran islam şeriatına daha yakındı.
hz. peygamber yaşadığı toplumdaki inanç bozukluğundan kendisini koruyacak bir ahlaka da sahipti.
bunun dışında hz. peygamberi saçma sapan hiçbir delile kaynağa dayanmadan iftiralarla onu hristiyandı yahudiydi puta tapardı demek küfür maksatlıdır.
kaldıki hz peygamber kendisine vahiy gelmeden önce hanif dini dışında bir inanca sahip olsaydı da(ki olmamıştır) onun peygamberliği noktasında bir mesele teşkil etmezdi.
gerçek şudur ki allah(c.c) dinini insanlara tebliğ için seçtiği hz. peygamberi bu zorlu ve yüce görevde vahiy öncesinde kendisine yakışacak donanımda bir hayatı bahşetmiştir.
en bilinen özelliğiyle içinde yaşadığı şirk toplumunda (bkz: emin) sıfatını kazanmışlığı onun üstün ahlakının örnekliğidir. özellikle vahiy öncesi bu ahlaki üstünlükler onun toplumdaki berbat yapıdan kendisini koruduğunu(korunduğunu) gösterir, bunun içinde iyi bir inanca intisaplı olmanın gerekliği aşikardır.
Doğumunu bile sanki canlı canlı yaşamışlar gibi anlatanların yok şöyle doğdu doğduğunda şunlar oldu diyenler 40 yıl hangi dine bağlı olduğunu nasıl ibadet yaptığını bilmiyorlar. Çok garip.
islamiyet öncesi egemen olan din putperestlikti. fakat Hz. ibrahim (a.s.)'ın dininin yani hanifliğin kalıntılarını devam ettiren kişilerde vardı. bunlar arasında peygamberimizin (s.a.v) aile ve kabileside bulunuyordu. Arapların çoğunun, putperestlik yaygınlaşıncaya kadar bu inanca mensup oldukları kabul edilmektedir. Hz. ismâil (a.s.) vasıtasıyla Haniflik inancını kabul etmişlerdi. Hz. Peygamberin doğumu esnasında mevcut bulunan Hanifler, Allah'ın birliğine inanırlar, putlara ibadeti reddederler, hesaba inanırlar, birçok cahiliyye âdetini kabul etmezlerdi. Siyasî, askerî herhangi bir ağırlıkları yoktu.
hz muhammed sav ervah-ı ezelde yani ruhların halkedildiği mekanın olmadığı zamanda zaten peygamberken nasıl oluyor da dini ne idi gibi haşa cehaletten kaynaklı ucu çok tehlikeli yerlere gidebilecek sorular soruluyor ? yok, eğer senin inancın yoksa, nübüvveti inkar ediyorsan, zaten ilan edildikten sonra davetini reddettiğin davetçinin başlangıcını nasıl sorguluyorsun. üstelik kureyş'teki en azılı düşmanları bile onu el-emin, güvenilir, yalan söylemeyen biri olarak kabul etmişken. kalu bela'da, ruhlar yaratılmışken, ''ben sizin rabbiniz değil miyim ? '' hitabına ilk ''bela'' evet diyen ruh, hz muhammed sav'inkidir. o bu dünyaya gönderilmeden önce, çocukken, gençlikte hep islam üzere idi.
öyle bir dini yoktu kendisinin. peygamber efendimiz, tevhid inancına inanırdı. yani Allah'ın bir olduğuna. bunun en büyük nedeni, hristiyanlığın değişmiş olması ve keza museviliğin de öyle olması idi.
atası hz.ibrahim'in izinden gitmiştir denebilir özetle.
tam olarak islamiyet öncesi hangi dine mensup olduğu bilinmemekle birlikte kendisi islam peygamberi olduğu günün bir saat öncesine kadar müslüman değildi.
hz. isa gibi yahudi olabilme ihtimali de vardır. yahudiler cin fikirli insalardır ve dönemin en popüler mesleği olan peygamberliği tekellerine almışlardır. ayrıca tevrat ile kuran aşırı benzemektedir.