atatürk ün müdahalesi ile gerçekleşmediği bilinmektedir. akp eski milletvekili nevzat yalçıntaş'a göre suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. atatürk sıranın hazreti muhammed'in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek, eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim demişti. bunun üzerine suudiler hazreti muhammed in kabrine dokunamamıştı. yalçıntaşa göre bu telgraf yok edildi.
ilgili belgenin dışişleri arşivinde var olduğu iddia edilen olaydır. nevzat yalçıntaş'ın bu konu ile ilgili iddialardan bahsettiği ayrıca kısa bir tv röportajı bulunmaktadır.
Maddiyat, maneviyatın önüne geçmiş bu bir gerçek, kutsal topraklar sadece suudilerin değil tüm müslüman aleminindir. Arapların gözünü para bürümüş, yakında karanlık orta çağ avrupası gibi cennetten yerde satmaya başlarlar. Tek kelimeyle yazıklar olsun!!!
suudi'lerin mezar ve mezarlık kavramı bizlerin aksine çok önemsiz olup ölünün gömülüp üzerinin kapatılmasından ibarettir. cennetül baki'de bir çok sahabenin (hz.muhammed sav'in kızı hz.fatıma annemizinde mezarı buradadır.) mezarları, hz.hamza'nın mezarı kaldırılmıştır. oralarda yatan sahabeleri ziyaret edip bir fatiha okumak isteyen insanları (ölüden medet umuyor gerekçesiyle) günahkar ilan edecek derecede zıt bir inanç üzerine, bize göre mezardaki sahabelere yapılmış bir hakaret sayılan uygulamayı malesef gerçekleştirdiler. tabi ki hz.muhammed sav'in kabrini kaldırmaya güçleri yetmemiştir, yetmeyecektir!
arap'ın kendi peygamberi ile ilgili düzenlemesidir. arap'ın peygamberini benimseyen bünyeleri sineklendirmiş olabilir; oysa mesela ruslar lenin'in ya da türkler atatürk'ün mezarına düzenlemeler yapsa arap'ın sikinde bile olmazdı. anlaşılan bazılarının bu araplar'dan öğrenmesi gereken şeyler var.
Bidat olduğunu düşündükleri içindir. Haklılar; mezarların türbeye çevrilmesi peygamber ve sahabe döneminde men edilmiştir; Ancak onca gökdelenleri, lüks ve aşırı şatafatlı mekanları inşa edip oralarda yaşarken bidat olmuyor da bir türbe mi sizi rahatsız ediyor diye sorarlar adama!
--spoiler--
Arama motorlarından birine Atatürk ve kutsal topraklar yazın, bir profesörün bundan birkaç sene önce delilsiz ve kaynaksız şekilde ileri sürdüğü kendinden menkul bir saçmalıkla karşılaşıyorsunuz: Suudilerin 1930′larda Hazreti Muhammedin türbesini yıkmaya kalkışmalarının haber alınması üzerine, Atatürk, Suudi Kralına bir mektup gönderip Böyle bir işe kalkışacak olursan ordularımı oraya gönderirim haaa! demiş ve yıkım bu sayede engellenebilmiş!
Belge var mı, yok! Belgeyi bir tarafa bırakın, o devrin kaynaklarında bu konuda en ufak bir ima dahi yeralıyor mu, hayır! Kaynak? iddiayı ortaya atan profesörün Vakti zamanında arşivde böyle bir kayda rastlamıştım şeklindeki ifadesi
Binlerce sitede yeralan ve tesadüfen okuyanın bile kafasının karışıp yanlış bilgilenmesinden başka bir işe yaramayan bu saçmalık hakkında şimdiye kadar tek bir kişinin de ortaya çıkıp Yahu, hayatınızda bir defa olsun haritaya bakmadınız mı? Ankara nire, Medine nire? Haydi, mektubunun hakikaten yazıldığını, yani doğru olduğunu farzedelim; Medineye gidecek olan Türk birliklerine o senelerde Suriyeyi elinde tutan Fransızlar ile daha aşağılardaki ingilizler Buyrun, geçin! mi diyeceklerdi? Atatürk sizler gibi harita ve jeopolitik cahili miydi? sorusunu sormuyor
Murat Bardakçı, HABERTÜRK (05.03.2012)
--spoiler--
hz.muhammed'in medine'de mescidi nebevi'de bulunan bulunan kabrinin, gizli bir yere taşınacağına ve mescidin yıkılacağına dair, ingiliz independent gazetesinin ortaya attığı iddiadır.
sözlükte ışidci de var. bizim yobazlar atatürk ün mezarına putçuluk diyor bunlar muhammed in mezarına putçuluk diyor. siz de gördünüz yobazlığın bir sonu yok. her şeyi yok etmeye programlı bunlar. kafa yok çünkü. gerçi aynı bokun farklı tonları oluyorsunuz bu durumda ama olsun. belki empati yapar kendi değeriniz üzerinden bir başkasının değerini anlarsınız.
hoşt ulan. o mübarek kabre uzanacak elleri keser.,onu aklından geçiren beyni yerinden söker köpeklere atarız. ona bir şey olursa yaşamamızın bir anlamı kalmaz. sapık fikirlerinize .............. .
