doğu perinçek in aydınlık gazetesinde kaleme aldığı yazısının başlığıdır.
"muhammed-ül emin dir o. yani güvenilir muhammed! saat, o vaat edilen zafere doğru çalışmaktadır.
o'nu yalanla boğmak isteyeceklerdir. o dosdoğru yürüyecektir. o'nu taşlayacaklardır; başına kâbe'de koyun işkembesi geçireceklerdir; hakaretlere boyun eğmeyecektir. çünkü kendi değerini, kendindeki onuru bilmektedir.
doğup büyüdüğü yerden kovacaklardır; süreceklerdir. o bilmektedir ki, mekke'nin zalimleri yıkılacaktır.
bütün bu süreçte zulme karşı baş kaldıranlar için 'kaç oyumuz var?' diye bir soru yoktur; haklı olmak en büyük güçtür.
öncelikli soru şudur: toplum nereye gidiyor; türkiye'yi bu hengâmeden, o mafya-tarikat çamurundan hangi programla çıkaracağız; abd kelepçelerini nasıl kıracağız; ab kapısındaki zincirleri nasıl koparacağız?
bu sorulara verilen doğru cevaplar, kararlılık ve disiplin, bizi hz. muhammed'in veya mustafa kemal'lerin örneğinde yaşandığı gibi büyük zafere götürecektir.
ebu süfyan'ların, ebu cehil'lerin mekke'deki oyları yüzde kaçtı?
hz. muhammed'in mekke'de kaç oyu vardı?
ebu süfyan'ların, ebu cehil'lerin sonları ne oldu ve ne olacak?
türkiye'nin önündeki devrimci çözümleri bilenler, örgütlü olarak büyük davaya bağlananlar hangi zafere ilerliyor?
bu soruların cevapları bellidir.
mesele, her tarihsel konumda ebu süfyan'lardan değil, muhammed-ül emin'lerden olmaktır."