müslüman arkadaşlar neden böyle saldırı mahiyetli başlıkların altında müdafaa zahmetine girişirler doğrusu anlamıyorum. bizler müslümanız, efendimiz ne yapıyorsa o doğrudur. ne yaptıysa vallahi billahi doğrudur. evlilik beşikte de olur fakat cima buluğa erince serbesttir. hal buyken, kural bu kadar ayan beyan ortadayken bu saldırılara karşı bilmem şu yaşındaydı bu yaşındaydı demek acziyet ifadesidir. bir müslüman bu duruma kendini düşürmemelidir. 17 yaşındaydı diyen müslümanlar ne yani efendimiz 6 yaşındayken evlendiyse haşa o yanlış mı yapmış olacak. ne uğraşıyorsunuz.
saldırı yapanlar eğer hz. aişe'yi bu yüzden zavallı görüyorlarsa, yani dertleri annemize acımaları ise da açıp bir hadis kitabına bakabilirler. görürler o zaman o kocasını nasıl seviyordu.
"yok amk anasının kucağından almıştır". Dedirten başlık.
Hz. Ayşe'nin evlendiği zaman yaşının
büyük olduğunu, ablası Esma'nın
biyografisinden kesin olarak
anlıyoruz. Eski biyografi kitapları
Esma'dan bahsederken diyorlar ki: "Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber'den önce Cübeyr'le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı." (Hatemü'l Enbiya Hz. Muhammed ve Hayatı, Ali Himmet
Berki, Osman Keskioğlu, s. 210).
ortalama insan ömrünün 50 yaş bile olmadığı zamanlarda 54 yaşındayken hz ayşe'yle evlenmiş ve bırakın cinselliği temel ihtiyaçlarını zor karşılayan büyük bir insana yapılan çok büyük haksızlıktır.
Hz Muhammed 6 yaşında evlenmemiştir, eğer iddia edilen şey Hz Ayşenin 6 yaşında evlendirildiğiyse bu da yanlıştır, dayanaksız sallanmış bir iftiradır, zaten ortalıkta bu iftirayla ilgili olarak delil belge ya da sağlam kaynaklardan günümüze kadar gelen hiçbir şey yoktur, çamur at izi kalsın kafasını yaşayanlara güneş balçıkla sıvanmaz diyorum..
eskiden arabistanda racon buymuş tarzı konuşan arkadaşlar bir ara muhammed' in zeyd' in karısı zeyneple olan evliliğini de " mantıklı " bir şekilde açıklarlar umarım , ben olayı özetle anlatayım sonra kaynaklarımı da sunayım ki sonra yok efendim o iş şöyle o iş böyle olmasın . Özetle muhammed bir gün zeyd' in evine girer Zeynebi görür ve kafaya takar, ama zeyd'e gidip de "onu boşa ben alcam " diyemez ama zeyd çoktan anlamıştır durumu ve peygambere zeynepten boşanmak istediğini söler ve ardından bingo, enfes bir ayet , tam da " alemlerin yaratıcısının ağzından , evrensel bir şölen " . (bkz: Ahzab 37).
Kaynaklar : buhari , tefsir / 7 , tecrid ,hadis no : 1721 ; müslim, rıda/ 49 , 50 , hadis no :1464 ; ibni mace , nikah/ 57 , hadis no : 200 ; ahmet ibn- i hanbel , 6/ 134, 158, 261
allah'ın peygamberine, resulullaha iftira atanların sonu ne kötüdür. rabbil alemin hem dünya hem ahiret yüzünüzü gerçek manada güldürmesin. zelil bir hayat yaşayın inşallah.
yalandır.
bir hadis kitabında, dikkat kuranda değil, başka bir kitapta geçen bir sözdür ki o kitaptada bir çok yazılanın yanlış olduğu sonradan ortaya çıkmıştır.
naylon solcu bahanesi işte dine nereden saldıracak garibim?
apo ya tapanların iddasıdır anlaşılan.
turan dursun zırvasıdır. bunu defalarca açıkladım. her tarafta. kanıt sundum. anlatamadım. uğraşmayın beyler. göt kadar beyinleriyle anlaşılması yıllar süren hadisleri yorumlamaya çalışıyorlar.
anlamak isteyen adam için bunları anlatan 1000 tane internet sitesi var.
sorun onların inanmak istememesi. inanmayınca işte bakıyorlar böyle millet oruç falan tutuyor, ben neden tutmuyorum lan diyorlar. ben tutmuyorsam kimse tutmasın diyorlar. bok atma ihtiyacı hissediyorlar.
anlayışla karşılamak lazım.
tam olarak bir kördüğümdür. Pek kurcalanmaması gerekir aksi takdirde yalnış bilgilere ulaşılır. O dönemin antropoljideki ergenlik yaşını bilmiyoruz. O yaşta evlenmiş olabilir 9 unda da medineye gelmiş olabilir fakat asıl mesele bu değildir. Peygamber efendimiz eşlerinin birkaçı hariç tamamını aile baskısı ölüm tehditi gibi etkenlerden kurtarmak için evlenmiş ve el bile sürmemiştir.
Sebepleri ve Hz. Muhammed(sav) gibi bir sevgi insanı tahayyül edilince garipsenmeyecek durum. Daha iyi anlayabilmek için buyrun:
Hz.Aişe, Peygamberimiz (sav) ile yeni evlenmişti. Eşinin kendisini sevip sevmediğini merak etmekteydi. Ya da kendisini ne kadar ve nasıl sevdiğini. Bu düşüncesini Peygamberle (sav) konuşmadan edemedi.
- Ey Allah’ın Resulü, beni seviyor musun?
- Evet, ya Aişe. Tabi seviyorum!
Hz.Aişe dahasını da merak ediyordu. Acaba nasıl seviyordu? Hemen sordu.
- Beni nasıl seviyorsun?
Peygamberimiz (sav) sevgi şeklini tanımladı eşine:
- Kördüğüm gibi.
Bu cevap Hz. Aişe’yi çok sevindirdi. Çünkü kördüğüm açılmazdı. Açılmayan, bitmeyen sırlı bir sevgi demekti. Alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için, Hz Aişe sık sık sorardı:
- Ey Allah’ın Resulü, kördüğüm ne alemde?
Peygamberimiz(sav), Hz.Aişe’yi memnun eden cevabı verirdi her defasında: