hz muhammed in davranışları

entry36 galeri0
    36.
  1. müslümanlık aleminin örnek alması gereken davranışlardır. bu davranışlar hoşgörülü olarak tanımlanabilir.
    1 ...
  2. 35.
  3. uyduruk hadislerle gariban niteliğinde gösterilen davranışlardır. ulam adam koca orta doğunun lideri endülüs' e ( kuzey avrupa ) kadar gidiyor bu. o bir devrimci!, sayesinde orta doğu bataklıkta biten bir fidan gibi oluyor. sonra ne mi oluyor ? ölüyor. fakat orta doğu hala ileri medeniyet! o zamanlar, günümüzde beğeni ile bakılan avrupa gelip orta doğudan feyz alıyor. işte kuran' ın inşa ettiği bir zihin var bilim, sanat felsefe farabi, ibn-i sina, gazali,... ilkel çağıl entelektüel islam bilginleri bir çok buluş.. daha sonları uyduruk hadisler gelenekler saçma sapan mezhepler ve din tüccarları işin içine girince günümüzde olduğu gibi, insanlara müslüman denince akıllarına çürümüş çorap kokusu geliyor. çünkü her taraf din tüccarı her taraf...! günümüzde hele sahabeye sidik içirip, kan içirip aişeye bok koklatan '' sözde '' islam alimlerimi dersin, kadınları çuvala sokup onlara zulmeden mi dersin, pilot kalem ile ateizmi çökertmeye çalışan şakirt mi dersin, keçinin kuran' ı yediğini iddia edip recm cezası getiren arap mı dersin ? ne ararsan bol. şunu söyleyeyim bu insanlar tanrının kendilerine verdiği beyini kullanmayan insanlar. insanları dinden soğuttular lan. şunlara kocaman bir siktir çekmenin zamanı geldi artık...! vesselam
    0 ...
  4. 34.
  5. sana muasır bir vücut olamadığımdan müteessirim, ey muhammed (a.s.m.)! muhtelif devirlerde, beşeriyeti idare etmek için taraf-ı lâhutîden geldiği iddia olunan bütün münzel semâvî kitapları tam ve etrafıyla tetkik ettimse de, tahrif olundukları için, hiçbirisinde aradığım
    hikmet ve tam isabeti göremedim. bu kanunlar değil bir cemiyet, bir hane halkının saadetini bile temin edecek mahiyetten pek uzaktır. lâkin muhammedîlerin (a.s.m.) kur’ân’ı, bu kayıttan âzâdedir. ben, kur’ân’ı her cihetten tetkik ettim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. muhammedîlerin (a.s.m.) düşmanları, bu kitap muhammed’in (a.s.m.) zâde-i tab’ı olduğunu iddia ediyorlarsa da, en mükemmel, hatta en mütekâmil bir dimağdan böyle harikanın zuhurunu iddia etmek, hakikatlere göz kapayarak kin ve garaza âlet olmak mânâsını ifade eder ki, bu da ilim ve hikmetle kabil-i telif değildir. ben şunu iddia ediyorum ki, muhammed (a.s.m.) mümtaz bir kuvvettir. destgâh-ı kudretin böyle ikinci bir vücudu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır. sana muasır bir vücut olamadığımdan dolayı müteessirim, ey muhammed (a.s.m.)! muallimi ve nâşiri olduğun bu kitap, senin değildir; o lâhutîdir. bu kitabın lahutî olduğunu inkâr etmek, mevzu ilimlerin butlanını ileri sürmek kadar gülünçtür. bunun için, beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra göremeyecektir. ben, huzur-u mehabetinde kemâl-i hürmetle eğilirim.

    prens otto von bismarck (1 nisan 1815 - 30 temmuz 1898), 19. yüzyılda gevşek bir konfederasyon olan almanya’nın güçlü bir imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü oynayan ve ilk şansölyesi (başbakan) alman devlet adamıdır.
    0 ...
  6. 33.
  7. 32.
  8. 31.
  9. 30.
  10. ordunun güzergahında bir köpek yavrulamıştır. Köpek rahatsız olmasın diye başına bir nöbetçi koyarak islam ordusunun güzergahını değişitirtir.
    1 ...
  11. 29.
  12. eve geldiğinde eşlerine "yemekte ne olduğunu" sorar, eşlerinden "yemek yapacak bişey olmadığını duyunca", " iyi o zaman niyet edeyim, bugün oruç tutayım" demesidir.

    şimdi;
    - islam dininin önderinin ve devlet başkanının evinde yemek yapacak bişey olmamasına mı yanarsın,
    - o saate kadar bişey yememesine mi yanarsın,
    - hoşgörüsüne hayran mı olmazsın...
    4 ...
  13. 28.
  14. ayakkabısını, terliğini giyeceğinde önce sağ olanını giyermiş.
    1 ...
  15. 27.
  16. 26.
  17. -karşısında küçük çocuk bile olsa değil ayakayak üstüne atarak oturmak ayağını uzatarak bile oturmazdı.
    -elini tutan çocuk elini çekene kadar kendisi elini çekmez idi.
    -bir çocuk fikir verse veya konuşsa bile onu büyük bir ciddiyetle dinler ve tek tek yanıt verirdi.

    çocuklar üzerindeki davranışlarındaki incelik, naziklik ve özenli yaklaşım gelecek nesillere ne kadar değer verdiğinin en açık kanıtıdır.
    4 ...
  18. 25.
  19. yağmur u çok sever, yağmur yağdığında rabbimden gelen yağmur diye dışarı çıkıp ıslanırmış..
    3 ...
  20. 24.
  21. sözlükte kendi aleyhinde atıp tutan, bilmeden fikir sahibi olan zatları dahi karşısına alıp en mükemmel şekilde konuşabilecek, davranışlara sahiptir.
    3 ...
  22. 23.
  23. kurt kıçı koklayan salak şamanların anlayamayacağı davranışlardır.
    3 ...
  24. 22.
  25. rabimizden bize gelen emir yasak, bilgi vs... iletilmesinde mübarek bir vasıta idi.

    yani resul idi.
    1 ...
  26. 21.
  27. kuran hz.mhammed'in sözü değil, allah'ın sözüdür. Bir müslüman buna inanır ama hmaklık bazıalrının hoşuna gidiyor olsa gerek.
    1 ...
  28. 20.
  29. şamanik dingiller tarafından bok atılmaya çalışılan davranışlardır.

    sadece müslümanlara değil,tüm insanlığa örnektir onun davranışları.
    1 ...
  30. 19.
  31. mesela çocuklara karşı çok şefkatliydi.

    aile fertlerine şefkati en ileri derecedeydi.

    sert davranmazdı, yumuşak huyluydu, hilm sahibiydi.

    hanımına ev işlerinde yardım ederdi.
    3 ...
  32. 18.
  33. yanında çakı taşımak sünnettir.Hz. Recep tayyip erdoğan bi açılışta makas kırılınca cebinden çıkarmıştı.Sonra adama laf ediyosunuz sünneti yaşatıyo.*
    1 ...
  34. 17.
  35. bütün evren benim için yaratılmıştır dememiş peygamberdir. Allah bir ayetinden bundan bahsetmiştir, müslümanlar buna inanır. Bilmeyen cahillerin öğrenmesi gerekmektedir. aksi halde ahmaklık ayıptır.
    3 ...
  36. 16.
  37. 15.
  38. misvak kullanmak. misvaktaki amaç o zamanlarda diş fırçası olmadığı için, dişlerin temiz tutulmasıdır. hatta hz muhammed in ölmeden önce son istediği şeylerden birisi misvak mış.
    5 ...
  39. 14.
  40. saçlarını bazen kısa kestirir bazen de uzatırmış.. münafıklar ve kafirler saçlarını uzattığında kısa kestirip, onlar kısa kestirdiğinde uzatarak onlara benzememek, onlardan farklı olmak amacındaymış..
    3 ...
  41. 13.
  42. 12.
© 2025 uludağ sözlük