hz muhammed in babasının isminin abdullah olması

entry5 galeri0
    4.
  1. Ebu Leheb'in gerçek isminin "Abduluzza" yani "uzzanın kulu" olduğunu iddia eden kişiler var. Bu durumda Peygamberimiz (asm)'in dedesi Allah'tan başka bir de "uzza" adlı puta mı inanıyordu?

    Cevap;

    Çocuğunun adını bu şekilde koyması, onun puta taptığı anlamına gelmez. Zira;

    ------------

    ABDÜLUZZÂ (Benî Abdüluzzâ)
    بنو عبد العزى
    Kureyş kabilesinin bir kolu.

    Adını Hz. Peygamber’in atalarından Kusay b. Kilâb’ın dört oğlundan biri olan Abdüluzzâ’dan alan kabile, onun Esed adlı oğlunun soyundan teşekkül etmiştir.

    https://islamansiklopedis.../abduluzza-beni-abduluzza

    ------------

    Yani abdilmuttalip ebu lehebe o önceki dedelerinin ismini vermiştir. Uzzaya iman ettiğinden değil.

    Bu konuda aşağıdaki noktalara dikkat etmekte fayda vardır:

    Birinci nokta: Kur'an-ı Kerimde, Peygamberimiz (asm)'in secde edenlerin soyundan dolaştırılıp yaratıldığına dair en ufak bir işaret de yoktur.

    ikinci nokta: Peygamberimiz (a.s.m)'in Allah tarafından hep seçkin topluluklardan seçildiğine dair rivayetler vardır.

    Bir hadis-i şerifte, Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:

    “Allah bütün mahlukattan/yaratıklardan Âdem’in çocuklarını/insan oğlunu seçti, Âdem’in çocuklarından Arapları seçti, Araplardan Mudar kabilesini seçti, Mudar’dan Kureyş kabilesini seçti, Kureyşten Haşim oğullarını seçti, beni de Haşim oğullarından seçti, böylece ben, seçkinlerin seçkini oldum”(bk. Mecmau’z-zevaid, 8/215).

    Bu hadisten, Peygamberimizin (a.s.m) soyunun bağlı olduğu kabilelerden veya fertlerden hiç kimsenin Allah’a isyan etmediği, veya puta tapmadığını çıkarma imkânımız yoktur ve bu doğru bir bilgi de olmaz. Burada vurgulanan husus, Allah’ın, en sevgili kulu olan Peygamberimizi (a.s.m) yaratırken Hz. Adem’den beri onun adı geçen bir güzergâh takip etmesini dilemiş ve tercihini o yönde kullanmış olduğudur. Peygamberimizin (a.s.m) bu topluluklardan seçilmiş olması, onların bütün fertleriyle seçkin olmasını gerektirmez.

    Üçüncü nokta: Hz. Peygamber (a.s.m) Hz. Adem’den beri gayr-ı meşru ilişkiden doğan bir soydan gelmediğine dair rivayetler vardır. Atalarının temizliği, seçkinliği konusu bu açıdan da değerlendirilebilir. Nitekim Taberanî’nin Hz. Ali’den aktardığına göre, Peygamberimiz (a.s.m) şeyle buyurmuştur: “Hz. Adem’den ta öz annem ve babamdan doğduğum ana kadar, asla nikahsız bir soydan gelmedim, hep nikahlı bir soydan geldim.” (bk. Mecmau’z-Zevaid, 8/214). Benzer bir hadis de ibn Abbas’tan nakledilmiştir.(bk. a.g.y).

    Dördüncü nokta: Alimlerin büyük çoğunluğuna göre, fetret ehli necat ehlidir, kurtuluş halkıdır.

    Beşinci nokta: Siyer kitaplarında yer aldığına göre, Peygamber Efendimiz (a.s.m.)'in dedelerinin ve büyükannelerinin ibrahim Aleyhisselâmın dini olan Hanîf dini üzerinde bulundukları rivayet edilir ki, hiçbirisinin şirkin çirkinliklerine bulaşmadıkları bildirilir.

    https://sorularlaislamiye...-kisiler-var-bu-durumda-0

    Diğer amcasının ismi de Abdulmenat değildir. (Okuma özürlü, Sonunda t değil f var)

    Abdülmenaf olup, Talib adlı oğlundan ötürü, Talib'in babası anlamına gelen "Ebu Talib" lakabıyla tanınmaktadır. Künyesi Ebu Talib Abdülmenaf bin Abdülmuttalib bin Haşim el-Kureyşi el-Haşimi şeklindedir.

    https://sorularlaislamiye...kinda-bilgi-verir-misiniz

    Yine bu isim büyük dedelerinden birinin ismidir. Menaf isimli puta taptığından değil.

    ABDÜMENÂF b. KUSAY
    عبد مناف بن قصي
    Abdümenâf b. Kusayy b. Kilâb b. Mürre b. Kâ‘b

    Hz. Peygamber’in baba tarafından üçüncü dedesi.

    Abdümenâf’ın babası Kusay b. Kilâb, annesi Hubbâ bint Huleyl’dir. Kusayy’ın dört oğlundan biri olan ve milâdî 430 yılı civarında doğduğu tahmin edilen Abdümenâf’ın asıl adı Mugīre idi.

    https://islamansiklopedisi.org.tr/abdumenaf-b-kusay
    2 ...
  2. 3.
  3. Allahın birliği, yani tevhid inancı ki buna haniflik denir, diğer bir ismiyle hz ibrahim dini akaidi islamdan önce de vardı. Rasulullahın amcası da bunlardan idi.

    --spoiler--
    Asıl adı Şeybe olan Abdulmuttalib Peygamberimiz (asm)'in dedesi olup, asil bir zattır. Hatta Mekke’de kıtlık olsa, onun hürmetine Allah’dan yardım isterler ve yağmur yağardı. Bir gün Harem-i Şerifde uyurken gördüğü rüyayı kahinlere söylediğinde onlar: ”Senin neslinden bir çocuk doğacak; yer ve gök halkı ona iman getirecek.” dediler. Kureyş'in reisi olan bu zata rüyasında zemzem kuyusu gösterilmiş ve onu bulmakla, senelerdir meçhul olan zemzem bulunmuş, şerefine bir şeref daha katmıştı. “Fetret döneminde gelen Abdulmuttalib Hanif dininden olup, ehli necattır.”

    https://sorularlaislamiye...kinda-bilgi-verir-misiniz
    --spoiler--
    1 ...
  4. 2.
  5. Bir ağır allahsız olarak diyorum Allah kelimesi el-ilah'tan gelemez. O zaman ki araplar hanif dinine inandığı için Allah yani mabud-tekil şahsın özel ismi hep vardı.
    Arap baş tanrısının ismi hubel idi. Hubel'de Suriye'den getirilmiş bir tanrıça idi.

    Ona büyük tanrı demek için el-ilah sıfatını uygun görmüş olabilirler. Ama el-ilah ile allah alakasız.
    2 ...
  6. 1.
  7. amcasının adının da abduluzza olması gibidir.
    tabii onu ebu leheb diye sansürlüyoruz ki fazla soru gelmesin.

    bir diğer amcası abdulmenat vardır mesela onu da ebu talip olarak sansürlü geçeriz. aynı zamanda ali halife'nin babasıdır.

    abdülmuttalip'in ismi de ilginç bir şekilde peygember dedesi kontenjanından sansürlenmeyip olumlanmış. neticede talip put olmasa da talip'e kul olunmaz, sadece allaha kul olunur.
    6 ...
  8. 6.
  9. allah kelimesi el-ilah'tan geldiği için çok şaşırtıcı bir tarafı yok.

    islam'dan önceki arap kabileleri de "el-ilah" 'a inanıyorlardı sonuçta, kabileden kabileye "el-ilah" 'ın özellikleri değişse de.

    birisinde ay tanrısı el ilah'ken, diğerinde kadın eli şeklindeki sabunluk el ilah olabiliyordu mesela.

    korktuğuna tapıyor işte insanoğlu, heyhat.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük