din kavramı vakt-i zamanında ciddi manada zeki insanlar tarafından, binlerce yıl sonrası düşünülerek ortaya atılmış bir kavramdır. insanların hayatını "korku" ile legalize etme çabası sonucu ortaya çıkmıştır din. düşünüyorum da din kavramı eğer oluşmamış olsaydı dünya bugünkü halinden çok uzakta, samimi olmak gerekirse yaşanmayacak bir ortam olurdur. dinin tek savunduğum yanı da budur zaten.
bu kavramı yaratan insanların kim olduğu elbette ki bilinmezlik içerisinde yerlerini almışlardır ve inandırıcılığını pekiştirmek için bazı kavramlarla birlikte dünyaya getirilmiştir. bir arkadaşımla tartışırken bu konuyu arkadaşım bana, "madem dediğin gibi bunu yazan adamlar neden kendi isimlerini yazmadılar?" diye bir soru sordu. bunun cevabı da çok basit. din-kutsal kitap ikilisini insanlığa olduğu şekilde sunmaya kalkarsan o zaten din olmaz. "x dini kitabı, imza: sıradan zeki bir insan" hayır, bu yemez. kitabı okuyan adam veya dönem bu kurallara sadece kısa bir süre uyum sağlar. devir değiştikçe insanlar "lan biz bu adamın dediklerini yapmak zorunda mıyız?" diyerek kendi kafalarına göre hareket etmeye meylederler ki günümüzde pek çok örnekte görüldüğü üzere "inanan" insanlar bile bunu "din" kavramı üzerinden söylüyorlar. (bkz: dini şekillendiren insanlar) ancak bu kitaba, "peygamber, allah" gibi kavramları entegre ederseniz iş değişir. kutsallığa girer, dini korku yaratır. bu da dinin bu kadar uzun süre yeryüzünde varolmasının yegane sebebidir zaten.
herneyse konudan saptık, hz. muhammed ise bu konular dahilinde "kutsal" bir isim olarak ortaya sürülmüş bir isim olabilir diye düşünüyoruz biz ve inançlarımız doğrultusunda bundan eminiz. fakat şu bir gerçek çok zeki insan veya insanlar tarafından hayatlarımız yönlendirilmiş. bu bir nebze olsa yüreğime su serpiyor.
