"Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse üzüntüden kendini yiyip tüketeceksin." (Şuara, 26/3)
"Neredeyse sen, onlar bu söze (Kur'âna) inanmıyorlar diye üzüntünden kendini helâk edeceksin" (Kehf, 18/6)
O sizinle dalga geçmezdi ama.
Kalpleri Allah tarafından mühürlenmiş insanlardır. Onlar artık görmek isteselerde göremezler. Bu sebeple onlar için üzülmeliyiz. Saygı beklemeyin, çünkü büyük kısmı beklediğiniz saygıyı göstermeyecektir. Siz saygı duyunuz, en nihayetinde onları da Allah yaratmıştır. Muhattapta olmayınız, sizin gerçeklerinizden uzak yaşarlar, dolayısıyla bilemezler... Hakaret ettirmeyin değerlerinize tabii ama bu zavallı insancıkları da bırakın kendi karanlık dünyalarında yalan gülmelerde tatmin olsunlar. Dua edinde Allah izin versin ve bir aydınlık yol bulsunlar.
Not: atalarına zulüm edildiğini söyleyen arkadaş, Hz. Peygambere, ondan önceki peygamberlere ve inananlara, bugün bile dünyanın pekçok yerindeki insanlara, nasıl zulüm edildiğini, Bulgaristan'da, Bosna da, Doğu Türkistan da, inanan insanlara neler yapıldığını, bi zahmet bi araştır ya!
allah'ın yokluğundan tam olarak emin olamayan, ''ya varsa?'' korkusu taşıyan inançsızlardır. bana küçükken klostrofobimle yaptığım savaşımı hatırlatır. klostrofobi sahipleri daracık bir alanda hapsolduğunda yaşanan o tarifsiz boğulma, panik ve korku hissini bilir. ben de veletken kendimi hep dolaba hapsederdim ki bu korkumu yenebileyim. korku hali iyice tavan yaptığı sıralarda da parmağımı veya ayağımı dışarı çıkarır sonra tekrar içeri sokardım. böyle yaptığımda orada hapsolmadığımı, herşeyin yolunda olduğunu hatırlatırdım bir nevi kendime. inançsızların yaptıkları da buna benzer. kurtulmak için hapsoldukları düşüncelerinde yanlışlık olmadığını kendilerine tekrar kanıtlamak için, küfrederler ve rahatlarlar. eğer gerçekten kutsal bir şey olsa, bu küfürleri nasıl edebilirdik? diye düşünebilir ve ciddi anlamda rahatlayabilirler.
ancak ben klostrofobimden kurtulamadım. umarım siz '' ya allah varsa? '' korkunuzdan kurtulabilirsiniz.
Not: bu ne istediğini, düşündüğünü gerçekten iyi bilen ve tutarlı olan ateistleri kapsamayan bir tespittir. düşüncelerinde gerçekten tutarlılık olan hiçbir insan -müslüman ya da ateist farketmeksizin- kabul etmediği bir görüşe hayvanca saldırarak rahatlama ihtiyacı gütmeyecek kadar erdemlidir.
evrimini tamamlayamayan tiplerdir. maymun vari yönleri ile gurur duyabilirler. verdikleri tek değer ise muz ağacına karşı olan sempatileridir. siz siz olun, böylelerinin elinden muzlarını almayın, sonra çok hırçınlaşıyor godumun gerzekleri.
hatırlarım böyle bir arkadaşım vardı. orta okulda ne kadar konuşsak da değiştiremedik. amacımız değiştirmek miydi onu da bilmiyorum. ne oldu ' o ' arkadaşa diyecek olursanız affedilmeyecek bir ölümle buluştu.
düşüncelere saygı göstermeyi bir öğrensek-bütün dünya insanları olarak- o zaman hep barış içinde yaşarız diye düşünürüm hep. dindarların dini ile dalga geçmek ya da solcuların düşünceleriyle dalga geçmek aynı şeydir benim gözümde.
sözlüklerde bunların ve bunun gibi olayların sıkça yaşanması sözlük yönetimlerinin bunlara ifade özgürlüğü diye bakması nedeniyle hasabımı an itibariyle kapatmama neden olan olaylardır.
Bu ifadeleri buralarda özgürüz diye kullananlar sokaktada aynı ifadeleri kullandıklarında neler olacağını çok ta iyi bilirler. Vesselam elveda günahkar sözlük!
dalga geçerek karakterine karakter kattığını zanneden yobazlardır,
ve yobazlığın dindarlara has bir durum olmadığının ispatıdırlar,
ekşi sözlük yönetiminin yaptığı ikiyüzlülük de cabası, allaha ve peygamberine hakaret etmek serbest ama ekşi sözlük modlarının kıymetli saydığı kişilere laf söyleyemezsin, hemen atarlar sözlükten, "onaylayan yapan gibidir" ve bunun vebali de hepsinin üzerine olsun.
Cevapları Kur'an-ı Kerim' de verilmiş olan topluluktur.
(bkz: ARAF 179) "Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. işte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. işte asıl gafiller onlardır."