eğer müslüman bir ülkede alenen yaparsanız her daim ensenizde bir kurşunla yaşamaya alışmanız gerekir. müslüman olmadan bir ülkede yaparsanız dahi arkanızı sürekli kollamanız gerekir. sonra da islam hoşgörü dinidir. yerim hoşgörünüzü.
pkklı domuzlara "insan" pekakaya "pekeke" diyenlerin daha insan olamamasından mütevellit hz. muhammed'i sorgulamaktan önce sapkın zihniyetini sorgulama ve eleştirme özgürlüğü var mıdır sormak lazımdır.
dinin bünyedeki algılanışına göre değişkenlik gösterir. buna kanunen yasak yoktur. ancak islamda sorgulamaktan ziyade evvela iman etmek vardır. gerisi çorap söküğü gibi gelir. müslümanlar hz. isa yı da sorgulamazlar zaten !
sorgulama emin olamama ve tereddütlerin belki sağlamlaştırılması amacı taşır fekat bu imanı alır götürür. geriye bişi kalmaz. bazı dönemlerde büyük manevi şahsiyetler bu tip zihinsel sorgulamaları başladığında derhal kendilerini inzivaya kapatır ve tefekkürle yıllarca nefisleri itaatkar olana kadar çıkmazlarmış inzivadan. öyle tehlikeli bişi yani.
dini hurafelerden kurtarmak için yapılan bilimsel çalışmalar başka birşeydir, eğer anlatılmak istenen buysa, fakat bu peygamberi eleştirmek değil, tarih içinde yanlış yorumlanıp deforme olmuş, gelenekleşmiş dinle bağı kalmamış fiiller ve öğütler üzerinden yapılır.
peygamberi eleştirmek çok başka birşeydir kuzum, iman gider mazallah !
dinine bağlı bir müslümanın gerek duymadığı bir özgürlüktür.
müslüman cahil değildir, tabi ki kendine göre eleştirisini yapmış, kabullenmiş ve iman etmiştir.
peygamberlere iman etmek imanın 6 şartından birisidir. sadece kendi peygamberimiz değil , ondan önce de gelen peygamberlere de aynı ölçüde inanıp saygı duymaktır.
din bilimsel ya da felsefi bir dogma değildir, vicdani bir inançtır. eğer bazı şeyleri olduğu gibi kitapta yazdığı gibi kabul etmezsek bu allah'ın varlığını sorgulamaya kadar gider. inanan kişi bunu aşmıştır.
Allah'a ve kuran'ı onun gönderdiğine inanmış bir birey gereksiz yere bu tartışmalara girmez. elindeki kanıt kuran'dır ama bu inanmayan birey için delil sayılmaz haliyle. o yüzdendir ki din konusu tamamen kişinin kendi aklı ve vicdanıyla alakalıdır.
hz. peygamber'i eleştirmek kime ne kazandıracak bilemem, ama kalben iman etmiş bir inanandan bir şey eksiltmeyeceğine eminim.
din, peygamber, allah tartışmaları, ve bu konuları eleştirmek eğer genelleme yaparsak tamamen ateistlerin uğraştığı konulardır. bunun altında yatan neden ise sadece ve sadece ya varsa korkusudur. kendi vicdanlarını rahatlatmak için kafalarından ürettikleri varsayımları cemiyet içinde tartışırlar, eğer birilerini ikna edebilirlerse doğru yolda olduklarına inanırlar ve de mutlu olurlar.
eleştiri altında yapılan hakaretlere değinmiyorum ,keza bunu yapanlar insan bile değildir, muhatap olmaya bile değmez yaşam formlarıdır.
tabi ki sorgulanabilir yada keşke ark niyet olmadan sorgulansa o zaman aslında hz muhammedin mükemmel bir insan olduğunu anlayabilir belkide ona hak verilebilir. böyle bi kısıtlama yoktur olsa dahi bu sadece hz muhammed için değil allahın insanlık için seçtiği bütün peygamberler için geçerlidir hz isaya hz musaya yada diğer peygamberlere saygısızlık etme hakkı hiç bir dine verilmemiştir.
daha iyi anlamak ve inancı kuvvetlendirmek için yapılabilecek bir özgürlüktür *
fakat hakarete kaçmaması koşulu ile ve bize mantıksız gelen bir konu varsa mantığını araştırmamız şarttır. mantığını anlamadan araştırmayı bırakırsak mazallah dinden çıkarız. dikkat etmek lazım.
"sorgulama" ve "eleştirme" denilen kavramların esasında inancı kuvvetlendiren ve akılda kalan soruları cevaplayan şeyler olduğunu bilmeyen insanların "inanmamak" olarak nitelendirdiği özgürlük.
soru sormadan, mantık yürütmeden, merak etmeden inandığın zaman o "dogma" olur diye biliyorum ben.