bir insan kendinle bu kadar çelişebilir. hem islam dinine mensubum diceksin hemde islamın peygamberine inanmıcaksın. pess!
ciddiye alınmaz böyle söylemler.
sanırım bu fethullah gülen'e atılmış en büyük iftiralardan biridir. Peygamber aşkıyla yanıp tutuşup, adına kitaplar yazdığı sohbetler yaptığı, dilini salavatla kuruttuğu bir adama daha büyüğü yapılmaz. http://sonsuznur.net/
Bakıyorum bu iftirayı atanların ortak özelliğine hiç de şaşırmıyorum.
manası 'cennete girmek de şart değildir allah kimseyi zorla cennete sokmaz ben illa cehennemde yanacam diyorsan yanabilirsin.devletin çöpçülere de ihtiyacı var misali cehennem de odun bekliyor.'olan cümledir.
müslümanlar, ehli kitabın hükümlerini tümden ne reddedebilir ne kabul edebilir. bu iddia ise sonradan peydah olan bir iddiadır. ne idüğü belirsiz maksatlarla yapılan çeşitli diyaloglar endişelere mahal verir. (bkz: #9420660)
kaldı ki allah;
''De ki: Cebraile kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah'ın izniyle Kuranı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak O indirmiştir. Kim, Allaha, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail e ve Mikaile düşman olursa bilsin ki Allah da inkarcı kafirlerin düşmanıdır.''(Bakara 97, 98) buyurur.
imanın şartları :
1-allah'a iman
2-meleklere iman
3-kitaplara iman
4-nebi ve resullere iman
5-ahiret gününe iman
6-kaderin, hayır ve şerrin allah'tan olduğuna iman
gayet açık ve net. tartışmaya açık bir konu değildir.
kuran'a, sünnete, hadislere inananlar gerçek iman edenlerdir. bunlardan birini kabul eden gerçekten iman etmiş sayılmaz, birini reddeden de. hz. muhammed'i kabul etmeden sünnet'i yaşamak mümkün demek gibi bir saçmalık. münafık sözüdür bu.
cennete girmenin yolu kesin olarak bilinmemektedir. ancak, ayet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden anlam çıkarılmaya çalışılır. kimler cennete giremeyecek? bunun cevabı kesin olarak bilinmemektedir.
ancak bir ayet var, "cennetin anahtarı la ilahe illallahtır." burdan, allaha inanan herkes cennete girebilir, hz peygambere inanmak şart değildir gibi bir anlam çıkarabiliriz. ancak, alimlerin bir kısmı da anahtarın dişlileride vardır, derler.
cennete şunlar kesinlikle giremeyecek diye bir iddiada kimse bulunmamalıdır. zira peygamberimiz bunu yalnızca allah bilir demiştir.
sen allah ın gönderdiği peygamberi tanımazsan allah ı nasıl tanıyacaksın. ona inanmazsan allah a nasıl inanacaksın. kusura bakma ama ''sen dini kitap mitap hava civa sanmışsın. kendine göre bir din anlayışı çıkarmışsın. bu saatten sonra müslümanlığı değiştiremezsin abartmışsın. kafana sık bari o son kurşunu.'' diye bir taşlama ile sonlandırayım.
yaradan inancı inançlı olmak için yeterlidir ama iman çok farklı bir olgu olarak havada bırakılmış olur.
yaradana ben sana inanıyorum ama elçine inanmıyorum demekse anlatılmak istenen, ben sana ve peygamberine inanmakla beraber, hz. isa ya ya da hz. musa ya daha yakınım demekle aynı terazide tartılmaz.
bunu diyenler vatandaş adına kurban kesme vaadiyle türkiye'de 300 tl kurban parası toplayıp gürcistan'da 100 tl'ye aldıkları kurbanları kestiler. herşey beklenir bunlardan, hazırlıklı olun, bekleyin.
allah katında din ancak islam'dır.( al-i imran 19)
kim islam'dan başka din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette husrayana uğrayanlardandır. (al-i imran 85)
bakara suresi'nde ise başka dinden kim olursa olsun mükafatlandırılacak(mış). yahu kimle oyun oynanmaya çalışılıyor?
bu kutsal kitap eğer yeniden derlenmezse çelişkileri içinde boğulup kendi kendisini çürütecektir.
arşivi açtım okudum yazının tamamını; yazıda hz.muhammed ifadesi geçmediği gibi o'nu kabul etmenin şart olmadığı ile ilgili tek bir ifade bulunmamaktadır. ahmet şahin burada "mutlak küfr" yani ateist ve dinsiz eğilimlere karşı ehl-i kitap denen orjinal hristiyanlık ve yahudiliği imanın 6 şartı bağlamında ittifaka çağırıyor.
ismi geçen şahısları bir otorite kabul etmediğim için pekte sallamadığım cümlelerdir.
peygamberi kabul etmeyen bir mantık, onun savunduğu değerlere nasıl, iman eder, anlamak ta güçtür, zira sadece peygamber efendimize değil bütün peygamberlere inanmak, imanın şartlarından biridir.
ahmet şahin in yazısı kişiye göre yoruma açık. inandım (amentü) demek bunda birleşmek önemlidir ve yeterlidir diyor. burda kastettiği alah a inanmak.
ben öyle anladım.
--spoiler--
Zaten dikkatlice bakıldığında görülecektir ki ehl-i kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle amentüde ittifakımız vardır. Çünkü Allah'ın gönderdiği kitapların hemen hepsinde tekrarlanan amentüdür: Allah birdir. Peygamberler haktır. Melekler vardır. Kitaplar gönderilmiştir. Ahiret vardır. Ölen insanlar bir gün dirilecek, yaptıkları iyiliklerin mükafatını, kötülüklerin de mücazatını göreceklerdir.
Bu temel noktalar bir amentüden başkası değildir ve biz ehl-i kitapla bu amentüde müttefikiz. Garip olan şudur ki ittifak ettiğimiz amentüyü öne geçirmiyor da ihtilaf ettiğimiz teferruatı ileri sürüp mutlak küfre karşı dayanışmamıza engel olarak görüyoruz. Halbuki temelde ittifak varken teferruattaki ihtilaflara takılıp kalmak makul değildir. Burada Kur'an'ın bir ayetini hatırlamak yerinde olsa gerektir: (Mealen.)
- Ey ehl-i kitap! Geliniz ittifak ettiğiniz amentüde buluşunuz.
Ahmet Şahin'in yazısını büyük bir dehşetle okudum. Çok açık gerçekleri inkar ediyor. Elbette daha önce aktarılmış dinlerle ortak noktalarımız olacak çünkü kaynak aynı ama Peygamber efendimiz (sav)'ın tebliğinden sonra öncekilerin hükmü kalkmıştır ve elbette peygamber efendimizin zuhurundan önce var olan Hristiyan ve ondan önce varolan Yahudi inancıyla ölenler cennete girecektir ancak Peygamber efendimizin zuhurundan sonra iman "O"nun tebliğine olacaktır. O'nu bilipte rededen elbette cennet ehli olamaz.
"Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında)allaha ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır; (diye hükmedilmiştir)." Bakara 62 ancak 61 ve 63'ncü ayetleri okumadan sadece bu ayete bakmak hata. Önünde ve arkasında söylenenleri de aktarmak gerek.
