tabii ki özgür iradenin hakkıdır olmalıdır da ama örf adetleri hiçe sayarak insanların kutsalından mahallenin bakkalıymışçasına bahsetmek ne kadar doğru, olgun bir davranıştır tartışılır tamam saygı gösterme tamam beğenme tamam öyleydi böyleydi de. ama bu fikirler halka arz ederken en azından belge gösterilirse şöyle tek taraflı değil hani ikili üçlü farklı kaynaklardan amenna. tartışma ortamımız renklenir belki insanlar yolun doğrusunu bulur karşılıklı görüşlerin fanatikleri de dillerini ısırır mesela onun dışında ağza büyük gelebilir gelir hatta aman dikkat.
insan haklarındandır. ama o hakk elbet bir yerinize girecektir meraklanmayın. karınca boku değerinde ki insanlar allah resulünü neyine güvenerek eleştiriyorlar anlamıyorum ki. git önce kendini düzelt. yapacağın en iyi eleştiri budur. kendini eleştirmek. güven verir adama.
ha ille de eleştireceğim diyorsan eleştir, ama alenen küfretme hakkını sana kim veriyor. böyle dayanır polisler kapına. tıpkı 28 şubat'ta müslümanların kapısına dayanan polisler gibi. o korkuyu bilmeyen yok. herkes biliyor o yazarların şimdi nasıl korktuklarını. ama önce bir kendinizi düzeltin insanlar. sonra kalkıp kimi eleştiriyorsanız eleştirin.
onun yolundan gidenler bunu yapmaya cüret edemezler,çünkü gerçekten de o "eleştirilmez" kabul edilmiştir.sorgulamamanın ilk halkası burada başlar.her insan eleştirilemez diyen zihniyetti bin yıllardır cahilliğin egemen sürdüğü topraklarda.bunun adı ifade özgürlüğü.özgürlüklerin de özgürlüğü , yermek kadar övmeyi de kendinde barındıran hak.
iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır sözü bu konu için uygun olmaktadır. Zira eleştiri yapmak istiyorsan ilk olarak kendinden başlayacaksın zira sen ondan daha üstün duruma geçersen o zaman eleştirirsin.
evrendeki her canlıyı ve olayı eleştirmek kadar normal ve mantıklıdır. zira insan, dünya gezegeninde bu eleştiriyi yapabilecek yegane akılsal donanıma sahip varlıktır. bunu hakkıyla kullanmamak hem objektif düşünceye, hem de kendi cinsimize hakarettir.
tersini iddia etmek dogmaya prim vermektir, mallıktır.
ama daha büyük mallık varsa, o da eleştiri yapma kısvesi altında hakaret etmektir.
samimiyet çizgisi iyi yere çekilmeli, iki tarafa da aynı uzaklıkta olunmalıdır.
allah adına söylediklerini es geçersek, islam açısıdan bir sakıncası yoktur. tabi eleştirinizin dozuna da bağlıdır bu. yani sıçmayın. eleştirin.
esas sakıcası olan peygamberi putlaştırmaktır. zira bugün *sakalına, hırkasına dokunmak içi yapılanları hepimiz izliyoruz.
--spoiler--
Peygamberimiz Medineye geldiğinde, Medineliler hurmayı aşılıyorlardı. Peygamberimiz Ne yapıyorsunuz? diye sordu. Onlar Biz bunu yapardık. dediler. Peygamberimiz Belki yapmazsanız daha iyi olur. dedi. Onun sözüne uyarak bu işlemi terk ettiler de hurma ürün vermez oldu. Bu durumu Peygamberimize hatırlattıklarında kendilerine şöyle buyurdu: Ben ancak bir insanım. Size dininizle ilgili bir şeyi emrettiğimde onu alın. Kendi görüşümden bir şeyi emrettiğimde ise ben ancak bir insanım.
Müslim, K. Fazail 140; Hanbel 3/152
Peygamberimiz Bedirde suyun yakın olduğu bir yeri ordugah olarak seçmişti. Sahabeden el Habbab b. el Munzir Ona şöyle dedi: Ey Allahın elçisi, burası bize laf düşmeyecek şekilde Rabbinin senin için seçip yerleştirdiği bir yer midir? Yoksa o bir görüş, öneri ve harp hilesi midir? Allahın elçisi cevaben Aksine o bir görüş ve harp hilesidir dedi. Bunun üzerine el Habbab: Burası hiç de iyi bir konak yeri değildir. Kalkıp karşımızdaki topluluğa en yakın suyun başına karargah kuralım. Sonra orada bir kuyu kazıp suyu depolayalım da biz içelim, onlar içmesinler. dedi. Peygamberimiz: Doğru söyledin dedi ve onun söylediğini yaptı.
ibni Hişam, es Sireh; Taberi, et Tarih
Ben ancak bir insanım. Sizler aranızdaki davaları bana getiriyorsunuz, umulur ki bazılarınız delillerini diğerlerinden daha iyi dile getirirler de ben duyduğum üzere onlar lehinde bir hükme varırım. Kime (haksız yere) kardeşinin hakkından hüküm verirsem, o kardeşinin hakkı olan bu şeyi kesinlikle almasın. Haksız yere alan için ancak ateşten bir parça ayırırım.
Müslüman bünyeler dini olguları eleştiremediklerinden mütevellit, bu eylemi de genelde müslüman olmayan kimseler gerçekleştirir. Birak skeptikal olmayı başarabilen müslümanlar malesef azınlıktadır. Oysa ki din, islamı da kapsayacak şekilde, kafa kurcalayan çelişkiler ile doludur.
Sen, ben gibi bir kadından dünyaya gelmiş, tanrıdan farklı bir doğaya sahip, kutsal kitapta dahi insan olduğuna vurgu yapılan, takipçilerinin deyimiyle bir kulu, insanı eleştirmektir. Hoş, hayatı bayağı speküle ediliyor olsa da, pek eleştirilebilir yanları yok kendisinin.
Bunla beraber, küfür, artniyet ve hakaret olmadıkça sabaha kadar eleştirebiliriz.
