Yezid ve muaviye islam'a ne kadar hizmet etmiştir bilinmez lakin ona iyi şeyler söylemek de zulme alkış tutmak olur. Bir kere islam dünyası bugün birbirine düşmansa bu kadar kan ortadoğu'da birlik olunamaması yüzünden akıyorsa elbet bunun en büyük faillerinden biridir. Belki de yol açıcısı.
ali'ye lanet etmedikleri gerekçesiyle idam ettirdiği hucr bin adiyy ve arkadaşlarının kim olduğunu bilmeyenlerin, hakkında görüş beyan etmemesi gereken bir kişidir.
oğlu yezid'in halife olması için yaptıkları, halife yaptığı yezid'in yaptıkları, aslında bir piç olmasına rağmen, islami hükümlere muhalefet ederek sülalesine mensup ettiği ve vali yaptığı ziyad bin ebih'in yaptıkları ve daha bir çok eylemi cabasıdır.
islam tarihinde mezhepleşmeyi başlatarak kardeşi kardeşe kırdırmış hazretleri. hiçbir mezhep mensubunun bu adamı sevmek için bir sebebi yoktur. döneminin deccalidir.
babası peygamberin kendisi hz.alinin oğlu hz.hüseyinin torunları ehlibeytin düşmanıdır.sünni inancın kurucusudur hz.aliden sonra islamı yalan hadis uydurma bilgilerle bozmuş bir tek kurana dokunmaya cesaret edememiştir.vahiy katibi olması oğlunun istanbulu kuşatması falan hatalarını(hatada değildir, işlenen suçlardır) affettirmez bu emevi tayfası sadece kerbeladan değil, bin yıldan fazla süren müslümanlardaki bölünmüşlük ve mezhep kavgalarından sorumludur o zaman yaptıklarının , etkileri bugün ırakta ,suriyede ve hatta ülkemizde görülmektedir.
Kerbela Katliamı, Müslümanların tarihinde yaşanan en trajik olaylardan biridir. Peygamber efendimizin torunu Hz. Hüseyin'e bağlı küçük bir grupla, Emevi halifesi Yezid'e bağlı ordu Hicri 61. Yılın 10 Muharrem gününde, bugün Irak sınırlarında olan Kerbela'da karşılaşmış, aralarında çocuk ve kadınlarında da bulunduğu Hz. Hüseyin ve maiyetindekiler şehid edilmişti.
Hz. Muaviye'nin ölümünden sonra Yezid'in halife olmasına başta Hz. Ali'nin yönetim merkezi seçtiği Küfe'deki halk olmak üzere Müslümanlar tepki göstermişti. Şura ve seçim sistemine dayanmayarak Yezid'in halife olması Müslümanlar arasında ayrılıklar çıkacağına bir işaretti. Öncelikle Hz. Ali'ye bağlılıkları ile bilinen Küfe halkı Hz. Hüseyin'e bir mektup yazarak onu Küfe'ye davet etmişlerdi. Emeviler döneminde Şam'ın başkent seçilmesi, fetihlerin merkezinin bu şehrin olması eski başkentin gelirlerinde azalmaya yol açmış ve siyasi önemini kaybetmişti.
Hz. Ali'ye bağlılığı ile bilinen Müslim bin Akil ve Hani bin Urve'nin Küfe'ye yeni atanan Emevi halifesi Ubeydullah tarafından öldürülmesi tepkilere neden olmuştu. Hz. Hüseyin başta Abdullah bin Abbas tarafından Küfe'ye gitmemesi konusunda uyarılmış hatta tarihi kaynaklara göre devrin şairi Ferazdak "Küfe'ye gitme, onların gönlü seninle fakat kılıçları Ümmeyye oğullarıyladır" demişti.
Hz. Hüseyin ve Emevi ordusu arasındaki savaş Bağdat'a 100 kilometre uzaklıktaki Kerbela'da başladı. Savaş başlamadan önce bir grup Hz. Hüseyin'i terk ederek Emevi valisi Ömer bin Saad'ın tarafına geçti. Emevi ordusu önce Hz. Hüseyin'i korumaya çalışanları öldürdü yalnız Hz. Hüseyin kalınca da Ömer bin Saad'ın emriyle onun üzerine yürüdüler. Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi katledildi.
Hz. Hüseyin'in ve öldürülenlerin mübarek başları kesilerek önce Küfe'ye sonra da Şam'a gönderildi. Şam'a gönderilenler arasında Hz. Hüseyin'in refakatindeki kadınlar ve çocuklar da vardı. Bu kadınlar ve çocuklar bir yıl gözetim altında tutulmuş daha sonra serbest bırakılmışlardı.
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehid edilmesi, Ehli Beyt'in de büyük bir kısmının yok edilmesine neden olmuştu. Emevi halifesi Yezid rakipsiz kalırken Şia hareketini de ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Şia, Kerbela olayından sonra sadece bir mezhep olarak ortaya çıkmamış aynı zamanda ehl-i beyt adına politik bir harekete de dönüşmüştü.
Bazı kesimler, Emevîlerin veraset yoluyla iktidarın devri anlayışına tepki olarak hilâfetin sadece Hz. Ali soyundan gelenlerin hakkı olduğu tezini savunmaya, hatta bunu bir akîde olarak benimsemeye başlamışlardı.
Kerbela olayı sadece Şia'nın kınadığı bir olay değildir. Aslında Sünni ve Şia dünyasını birleştiren bir unsurdur. Çünkü tüm Müslümanlar Hz. Hüseyin'in katledilmesini trajik bir olay olarak hatırlamışlar; başta Yezid olmak üzere katliamda payı olanları lanetlemişlerdir.
hazret ibaresini kaldırın şu itin önünden zira babası ebu sufyan uhud ve hendekte o kadar müslümanı öldürttü oğlu yezid hz. hüseyini öldürttü oğlunu böyle yetiştirmiş, babasından öyle görmüş biri hiç müslüman olur mu?