islam tarihinin ilk dönemlerine dayanan. babası ebu süfyan ve oğlu yezid ile tam anlamı ile "babam ve oğlum" un ilk gösterimini yapmış şahsiyet.
hz. ali'nin kurtulamadığı suikasten son anda kurtulan bu şahıs, yaptığı hakem olayı katekullisi ile islam'ın 5. halifesi ünvanını almıştır. nasıl bir iktidar hırsı ise kendisi ve ailesindeki. kur-an'ın safalarını savaş taktiği olarak kullanıma kadar götürüyor işi.
eğer bu hazreti ise, bende mehdiyim.
hatta peygamberim la.
cübbeliye görede büyük insanmış. hazreti hasan ı öldürdüğü için mi yoksa.
muaviye kendi taht kavgası dünya hırsı yüzünden hazreti ali yi öldürtmüş.
200 yıl boyunca ehli beyt e camilerde küfürler edilmiştir. hazreti imiş peh.
bence valla, allah günah yazmasın ama hani tebbet ya da ebu lehebin diye sura var, bazen aklıma geliyor, tebbet ya da muaviye yezid in demek istiyorum o kadar.
öncelikle hz ali ye kurban olurum. bastığı toprağı öpeyim. hayır duasını almak şefaatlerina nail olmak isterim. ancak bu büyük insanın hz muaviye ile yaptığı savaş onu küçültmez. zira büyük üstad necip fazıl a sözü bırakırsak necip fazıl hz ali ile hz muaviye arasındaki sorunlar için.
--spoiler--
hz ali tamamen haklı idi hz muaviye de haksız değildi
--spoiler--
demiştir. ulan hz muaviye bok atan dangalaklar namazın farzı kaç, 31 çektikten sonra almanız gereken boy abdestinin farzı kaç onu öğrenin sonra din konusunda afra tafra satın cahiller.
peygamber efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" kayınbiraderi ve vahiy kâtibi idi . resulullahın zevcelerinden habibe validemizin kardeşidir . eshab-ı kiramın büyüklerindendir. öleceği zaman , resulullahın kendisine hediye ettiği bir gömleğe sarılıp , hazinesinde saklamış olduğu , resulullahın saç ve tırnak kesintilerinin de gözlerine ve ağzına konularak defnedilmesini vasiyet etmişti . kabri şamdadır .
ikinci binin müceddidi imam-ı rabbani hazretleri de buyuruyor ki :
(hz. muaviyenin yanılması , resulullahın sohbeti bereketi ile , veysel karaninin ve ömer bin abdülazizin doğru işlerinden daha hayırlı oldu. bunun gibi , amr ibni asın yanlış bir işi , o ikisinin şuurlu işinden daha üstün oldu .
imam-ı beyheki de diyor ki : hz. ali buyurdu ki , resulullahtan işittim, (ümmetimden bazıları, eshabımı kötüleyecekler . bunlar , müslümanlıktan ayrılacaklardır) buyurdu . işte can alan kısım bu .. hz. muaviyeyi sevmeyenler ap açık küfürdelerdir .
müslümanlığın baş düşmanı sonradan müslüman olan ebu süfyanın oğlu ve şeytan kadar kötü yezidin babası müslümanlıktaki ayrımcılığın mezhep çatışmalarının sebebi.
ehli sünnet çerçevesinde hiçbir sahabeye kötü söz söylenilmez lakin, eğer islam dünyasında bir insan hakareti hak ediyorsa, bu da muaviye'den başkası olmayacaktır.
sahabedir ve bu yüzden hazrettir. hiç bir sahabe hakkında babanın oğlu gibi ismiyle hitap etmek ehl-i sünnete göre doğru olmaz.
bu meselelerde genel kaide cenabı hakkın elimizi çektiği ihtilaflı meselelerden dilimizi de bizim çekmemiz gerektiğidir. ancak bir kaç meseleyi anlatmakta boynumuzun borcu oldu.
şimdi hazreti ali efendimiz ile hazreti muaviye arasındaki ihtilaf meselesine değinelim;
halifenin fıkhi bilgiyi, ruhani halleri ve cebri gücü taşıması esastır. hazreti osman'ın katledilmesi ile hazreti ali halife seçilmiştir. ilk ihtilaf bu halifelik seçiminde başlar. islam coğrafyasının genişlemesi ile hazreti muaviye, yeni katılan topraklardan da birer temsilci çağrılmasını ister ancak hazreti ali buna gerek görmez ve eski şuura tarafından seçilmeyi yeterli görür. uzaktan bakılınca doğrusu hazreti muaviye haklı gibi görünse de islamda esas olan liyakattir ve şuuranın genişletilmesinin bir değişikliğe neden olacağı düşünülemez. yani halifelik seçiminde hazreti ali efendimiz haklıdır.
gelelim ikinci ihtilafa. hazreti osman'ın katledilmesinden sonra halife seçilen hazreti ali efendimizden hazreti muaviye şu istekte bulunur. madem ki halifesin cebri gücünü yani askeri gücünü kullan ve katilleri bulup cezalarını ver. bu senin halifelik görevindir. haşa burada hazreti ali efendimiz katilleri saklıyor gibi bir anlam çıkartılmamalı. ancak ne yazık ki yıllarca malum propagandalara maruz kalan halkımız hazreti muaviye'yi, hazreti aliye suçlar gibi tanıması koca bir beyin yıkanmasının sonucudur. hazreti muaviyenin iyi niyet göstergesi olarak hazreti osman'a yaptığı şu teklifi de söylemek boynumuzun borcudur; hazreti muaviye, hazreti osmana askeri yardım göndermeyi teklif etmiştir ancak hazreti osman bunu kabul etmemiş, o halde yanıma gel burada kal ben seni koruyayım teklifini dahi kabul etmemiştir.
tüm anlattıklarımdan da anlaşıldığı gibi ne yazık ki hazreti osman'ın da hazreti ali'nin doğru dürüst bir askeri güçleri yoktur. o zamana kadar zaten müslüman halk savaş olacağı zaman toplanıp sonrasında yaşamına devam eden düzensiz bir yapılanmadan ibaretti. iş bu sebebten ötürü yapılan savaşta hazreti alinin yahudi münafik ağırlıklı bir ordu ile hazreti muaviyeye karşı savaşması da yenilgiyi doğurmuştur.
yezide gelince ki o eba eyyub el ensari gibi bir zatin katıldığı istanbul muhasarasına komutanlık etmiş bir insandır. alevi şii kaynaklı propagandalar sonucu ağza alınmayacak hakaretler etmek bir müslümana yakışmaz.
Muaviyeye Hazreti denmez Çünkü, haksız yollarla hilafete geçmiştir.
Hz. Ali efendimize saygısızlıketmiştir. Ve camilerde onu kötüleyen hutbeler verdirmiştir.
Paygamber çok sevdiği torunu Hz. Hasanı zehirletmiştir.
Kendine şatafatlı saraylar yaptırmıştır.
Edit; yazı bana ait.
hind bin utbe'nin oğludur. hind bin utbe, uhud savaşında, vahşiye çok şeyler vaad ederek, hz. muhammet, hz. ali ve hz.hamzan'ın öldürülmesini istemiş, vahşi bu savaşta sadece hamza'yı öldürebilmiş, hind de hamzan'ın ciğerini sökerek yemiştir. hamza'nın burnunu ve kulaklarını kesmiştir. böylelikle babasının intilamını almak istemiştir. mekkenin fethinde zoraki müslüman olduğu söylenir.
ebu süfyan'ın oğludur: ebu süfyan, uhud ve hendek savaşında, kafir ordularının kumandanı, mekkeyi müslümanlardan karşı koruyan liderlerin başında idi. müslümanlara karşı çok zulm uygulamıştı.
mekke fethedildikten sonra, içinden " bir ordu daha toplasam şu müslümanları yenebilir miyim" düşüncesi geçerken, peygamberin bu düşünceyi okuması, peygamber mucizelerinden sayılır.
muaviye, sıffin savaşında, hz al ile savaşırken, su kuyularını üç kez tutmuş, diğer orduya su yolu vermemiştir. hz. ali kuyuları üç sefer geri almış ve her seferinde de diğer orduya su yolu yani su alabilme imkanı vermiştir.
yine, muhammet sou kurana karşı savaşmaz, diyerek kuran sayfalarını mızraklara geçirtmiştir.
hakem olayında ass denilen iblisle işbirliğine girerek hile yapmıştır.
kan içici, bir canidir.
annesi hz hamzayı öldürtmüş, ciğerlerini dişlemiş, kulağını ve burnunu kesmiştir.
bir sahabenin başka bir sahabeyi öldürmesi eyleminin öznesi.
Neymiş sövmek doğru değilmiş.
Bir de bazıları kuran'dan bir ayet bellemiş bunu. yazık.
Medine toplumunda ilk ayrılığı çıkaranı; Ammar'ın, Ebuzer'in katilini canım cicim diye analım zaten, en doğrusu.
Bu ite hazret diyenler islam'ı anlamamış yahut anlayamamış demektir.
En güzel savunmaları da "sahabem gökteki yıldızlar..." hadisidir.
Soralım, sahabe nedir?
Sahabe, arkadaş demektir.
Biriyle arkadaş olmak, onunla tanışık olmakla oluveren bir şey değildir.
Muaviye iti peygamberle aynı sofrada, sohbet ortamında bulunmuş olabilir; ama bu onu peygamberin sahabesi yani peygamberin arkadaşı yapmaz, sadece onunla tanışmış biri yapar.
islam aleminin pek itibar etmemesine rağmen hz. muaviye'ye islamiyet için çok önemli fetihlerde bulundu. sicistan, sudan, afganistan, buhara, hindistan'ın kuzey kısmı, tunus kendi zamanında alındı. kıbrıs bizans'tan kurtarıldı. kudüs geri alındı. istanbul kuşatıldı ve her sene yüklü vergi almak şartıyla kuşatma kaldırıldı.
fetihlerin yanısıra islamiyete sayısız hizmetlerde bulunmasına rağmen müslüman toplumun büyük bir kesimi tarafından hala nefretle anılmaktadır. hz.ömer'in rivayetine göre hz.muhammed, muaviye için; "allah'ım, onunla insanlara hidayetini ulaştır." diye dua ettiğini bildirmektedir.
tüm hazretliği sahabeliğini bir kenara bırakıp değerlendirmesi gereken arap milliyetçisidir. bu milliyetçiliği beslemek için islam'ı kullanmıştır, hatta islam olmasaydı muaviye diyar-ı rum ve diyar-ı fars'ı hükümranlığı altına alabilir miydi? asla...
muaviye hakkında bir analiz ama ''hazret'' değil; çünkü şahsımın gözünde birinin hazret olup olmamasının hiç önemi yok. hazret=sayın... olay bu saçmalıktan ibaret.