ilgili fıkra:
bir antroplog afrika'da kadınlarının balık kızartarak hamile kaldıklarını sandıkları bir kabileye incelemeye gider. o sıralarda orada bir de misyoner vardır. alaycı bir tavırla antropologa sorar;
- bu saçmalığı ciddiye alıp araştırmana şaşıyorum .
anroplog:
+ neden ki; meryem balık ta kızartmamıştı !
bakire olanların hamile kalması imkansız değildir. partner malum yere boşalsa bile çok küçük bir ihtimalle spermler içeri gidebilir. e bu ihtimal büyük olsaydı belki de meryem ünlü olamayacaktı kim bilir.
ama isanın bile güneş olduğunu öne sürerlerken meryem ana efsanesi ne kadar doğrudur bilinmez. ben hiç inanmam öyle şeylere mesela. yok deniz ortadan ikiye bölünmüşmüş yok allah peygambere trip atmışmış filan.
hikaye bunlar hep.
bilim adamları erkek olmasada kadınların hamile kalabileceğini bulduğunda dinlere " gördünüz mü bilimi, dinler çöktü çöktü" diyen mal aynı zamanda "hz meryem erkek olmadan hamile kaldı" dediğinizde trolleşmeye başlar.
inanan bir insan, yaraticinin yaratilmislarin ustunde oldugunu bilir.
kisi allahi ve onun yaptiklarini anlamaya calisirken, kendisi ile kiyas yaparsa, allahin kudretini kendi acziyeti sebebiyle gorememis olur ve Boylece yaratanin kudretini anlayabilmesi imkansizlasir.
ben en çok miraç olayını merak ediyorum. mutfağa kadar su içmeye gidince yatak soğuyor da, peygamber efendimiz ta kudüs'e gidip geliyor, yatağı soğumamış.
elektrikli battaniye olması muhtemeldir. ilahiyatçılar bunu araştırsın, neticede elektrikli battaniye varsa, elektrik de vardır. yani elektriği müslümanlar bulmuştur, hamd olsun.
not: göğe yükselme, burak falan bunlara hiç girmiyorum bile. önce yatak mevzusunu çözelim.
Türk olması kuvvetle muhtemel kadındır.
Dünyada herkesin aslında türk olması realitisinin en başı çeken kanıtıdır.
Bakirelik oyununu oynayan bir patlak ancak türk olabilir çünkü.