Diyelim ki öyle bir ses duydunuz ki bunu megafonlarla veya başka teknolojik aletlerle yapmak mümkün olmasın. Yani duyduğunuz sesin kesinlikle bir insana ait olmadığını anladınız ve gelen seste hz.mehdi'nin zuhuru haber veriliyor ve ona biat etmeniz gerektiği söyleniyor.
hıristiyan veya yahudi olsam inanırdım.
dinim islam olduğu için böyle zırvalara inanmam.
dikkat ediniz ben kibarlık yapıp zırva diyorum. aslında kur'an buna kafirlik der, buna inananlara (kur'an da olmayan ama allah'ın emri, dinin gereği gibi allah adına hüküm koyanlara) kitap yüklü eşekler der.
öyle ya...
eğer islam da varsa kur'an da yazması lazım.
yok, allah kur'an-ı kerim'i eksik indirmiş, islam dini yarım kalmış da siz (insanlar) tamamlıyor ise onu bilmem...
yeni dininiz hayırlı olsun.
hz mehdi'yi bilmiyorum da kuran'ın nidasını duymalıyız ve tabi inanmalıyız-iman etmeliyiz. buna zorunluyuz. kimler bu imana zorunlu peki. fiziksel olarak yok oluşun sonrasındaki sonsuz hayatı düşünenler, hazırlık yapanlar, kaygılananlar. an'dan hesaba çekileceğiz. bunu bir düşünelim bence.
Hz Mehdi'nin olağanüstü şekilde gökten zembille ineceğini düşünüyor milyonlarca insan.
E adama sorarlar olağanüstü şekilde gelse zaten dünyada iman etmeyen kalırmıydı.
Hz. Mehdi batıdan doğup (bulgaristan) doğuda (istanbulda) vefat edeli 61 yıl oluyor.
buradaki şahıs bir akıl hastası değil, görme bozukluğu da yok. fakat nadir rastlanan öyle bir nörolojik bozukluğu var ki gördüğü şeylerle aklındaki kavramları doğru örtüştüremiyor. kaşığı çatal olarak algılayıp, ete batırmaya çalışıyor, muayenehaneden çıkarken, karısını askı, karısının kafasını ise askıda bıraktığı şapkası olarak görüp, kadının kafasını çekiştirebiliyor.
sadece bunun gibi nörolojik bozuklukları olanlar mesele değil. aynı zamanda hiçbir bozukluğu olmayan kişiler üzerinde yapılmış deneyler var. bazı şartlar altında son derece yanlış algılara kapılabiliyorlar. hatta toplu halde sanrı yaşamak bile mümkün: