isa'nın çarmıha gerildiği ve de gerilmediği iddiaları "tarih"in bir parçası değildir.
bir efsanenin "tarih"in bir parçası sayılabilmesi için, iddia edilen kişi ve olaylar için yaşadığı dönemden kalan "somut" kanıtlar olmalıdır. görgü şahitlerinin ifadeleri, arkeolojik bulgular, kitabeler gibi...
somut kanıtları var olmayan hiçbir iddia, "tarih bilimi"nin kurallarına göre, "tarihi gerçek" kabul edilemez.
tarih biliminin uzmanları ve meraklıları için "tarih" elbette bilinebilir. tarih somut kanıtlar doğrultusunda yazılır. elimizde somut kanıtı olmayan iddialar ise tarihin bir parçası sayılmaz. somut kanıtlar kapsamında bildiklerimiz de bildiğimiz "tarih"i oluşturur.
bu kadar basittir. velhasıl her bilim gibi, tarih biliminde de inanca yer ve ihtiyaç yoktur.
tabi dediklerime "geçmişteki her olay konusunda illa somut kanıt kalacak diye bir kural mı var? böyle bir şey mümkün müdür?" diye itiraz edilebilir. elbetteki her olayın kanıtının bugüne kadar ulaşması mümkün değildir. fakat bizler tarihi "kanıtları bugüne kadar ulaşmış olaylar" olarak anlarız. ötesi inançların ve efsanelerin alanıdır.
bir inancın diğer bir inanç tarafından yalanlanma olayıdır.
yani "yalan" kelimesinin gerektirdiği objektif kanıtlardan yoksun bir iddiadır. aynen isa diye bir kişinin var olduğu ve de çarmıha gerildiği iddiası gibi..
asıl islamiklerin yalanı var burada. isa diye biri yok deseler anlarız. (ki onu da diyemiyorlar çünkü kuranda isa geçer) ancak denilen şu: isa çarmıh yoluna giderken orada araya karışmış başka biri onun suretine bürünmüş onu çarmıha germişler ama aslında onlar onu çarmıha gerdiğini farkında değil.
yahu bu nedir?
saçmalık tabi ki. isa gibi bir suçluya eziyet edenler yol boyunca zaten yanında. bide çarmıh değiştiriken oldu diyen var. ( isa çok işkence gördüğü için çarmıhı taşımayacak konuma gelmiş bu yüzden başkası ona yardım etmiş, o yardım ederken isa aradan sıyrılıp kaçmıŞ Yav he he)
ayrıca çarmıhı gerilene taşıtmak da işkenceye dahildir ve siksen gidip bunu değiştirmezler. o yüzden palavradır bu.
isa peygamber diye birinin yaşadığı bilimsel olarak son derece şaibelidir. dolayısıyla çarmıh hikayesi tarihin en büyük masallarından biridir muhtemelen.
hz isa nın çarmıha gerildiği yalanı yalandır. yazarın bahsettiği ayet in meali de şöyledir:
"Allah'ın peygamberi Meryem oğlu isa Mesih'i biz öldürdük" dediler. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar fakat öyle olduğunu sandılar. Onda anlaşmazlığa düşenler bundan dolayı şüphe içindedirler. Tahmin yürütmekten başka hiç bir bildikleri yoktur. O'nu gerçekte öldürmediler." (Nisa; 4/157)
burada hz isa nın öldürülmemesinden kasıt onun şehit edilmiş olmasıdır ve cesedinin yok olmasına rağmen söylemlerinin hayatta kalmasıdır. şehit cenazesine katılmış herhangi bir kimse bu durumu kolayca anlayabilir diye düşünüyorum.
zeitgeist'te açıklamalı olarak anlatıldığı gibi, isa ya da jesus christ ya da benzeri bir isimle bir adamın yaşamaması sebebiyle doğru olan açıklamadır.
kuranı kerim'ce yalanlınır. lisedeki din derslerimden aklında kalaniyle söylüyorum ki, miladın o yeni yıllarında hz. isa'ya iftira atan, çirkef bir insan yaradan tarafından hz. isa vücuduna dönüştürülmüş, hz.isa da göğe yükseltilmiştir. hatta kıyamet koptuğunda saçları hafif ıslak şekilde, takım elbiseli bir halde gökten yere inecektir. kısacası rivayet odur ki, hz. isa çarmıha gerilmemiş, dolayisiyle ölmemiş babasının yanında keyif çatmaktadr.
ayrıca;
--spoiler--
157 Ve: Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih isa';yı gerçekten öldürdük demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) OYSA ONU ÖLDÜRMEDiLER VE ONU ASMADILAR. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. ONU KESiN OLARAK ÖLDÜRMEDiLER. (Nisa Suresi)
--spoiler--
