aslı bozulmuş hristiyanlığın sapkınlıklarından sadece biri. hz isa kudüs'lüdür ve esmer olduğu nerdeyse ispatlanmıştır. ama hakikaten bazı peygamberler yakışıklıdır mesela hz yusuf* çok yakışıklıdır, öyle yakışıklıymış ki gören kadınlar ellerindeki bıçaklarla dudaklarını kesiyorlarmış. (heralde aşırı duyguların dışavurumu olsa gerek)
cehaletin, götten sallamanın, laf olsun, ortalık karışsın diye atmasyonun örneğidir.
en yakışıklı peygamber hz. yusuf'dur. bir araştır, bir oku ondan sonra gel yorum yap. yok ama bir sikim biliyormuş havasını nasıl yapıcan? böyle uzun yazı yazarak, sallayarak falan filan.
hz. isa en yakışıklı peygamber değildir, fizik güzelliği ( yakışıklılığı ) ile geçen ve bahsedilen peygamber hz. yusuf a.s dır.
tutku filmini izleyenlerin katıldığı önerme.şahsen ben de katılıyorum.bazen kiliseye gidiyorum şöyle bir süzüyorum cizısı,olum adam hakkaten yakışıklı lan,yani ateist olmasam ben bunu seçerdim,feci gideri var kendisinin.*
muhammed'in elimizdeki resimleriyle, isa'nin kilise tarafindan kabul edilen resimleri karsilastirildiginda, en azindan muhammed'den daha yakisikli oldugu kesin olan isa peygamberin, diger peygamberlerden de yakisikli olmasi halidir.
Carmadonun dediği gibi yüz güzelliği ile öne çıkan, yaşadığı dönemde tüm kadınları hayrete düşüren yakışıklılık ile literatüre geçen hz. yusuftur. Allah her peygamberi bir özellikle yaratmıştır, bu açıdan değerlendirildiğinde hz. isa dünyevi şeylerden en uzak peygamber olarak bilinir.
--spoiler--
Bazi peygamberler,digerlerine göre bazi hususlarda daha farklidirlar.Yani bazi meziyetler onlarda daha belirgindir.Mesela:
Adem a.s´in ahlaki,sit a.s.´in marifeti,nuh a.s.´in kahramanligi,ibrahim a.s.´in dostlugu,ismail a.s.´in konusmasi,ishak a.s.´in her seye razi olmasi,salih a.s´in konusmadaki fesahati (güzelligi),lut a.s.´ manevi seylere yani hikmetlere vakif olmasi,yakup a.s.´in besareti(müjdesi) yusuf a.s´in güzelligi,musa a.s´in dindeki sertligi,eyyüp a.s.´in sabri,yunus a.s´in ibadete düskünlügü,yüsa a.s.´in cihadi,davud a.s.´in sesi,danyal a.s.´in sevgisi,ilyas as .´in agir basliligi,yahya a.s.´in hayasi,isa a.s.´in zühdü (dünya islerinden ozak olup ibadetlerle mesgul olmasi)digerlerine göre daha farkliydi.
Bu vasiflarin hepsi de en üstün bir seklide peygamberimiz´de mevcuttu.
--spoiler--
Hep Hz. Yusuf un yakışıklı olduğunu söylerler. Kuranda da yazmaktadır ki o zaman da doğrudur.
Hep merak ettiğim konu aslında;
Fakat doğumu milat kabul edilen Hz. isanın sureti nasıl oluyorda günümüze kadar kalıcı oluyorda, 571-632 yılları arasında yaşayan Hz. Muhammetin günümüze kadar herhangi bir suretini yok. O zaman o suretleri çizen ressamlar hayel güçlerini zorlamalarından ötürü o eserler ortaya çıkmış olmakta.
Bu konu herzaman aklımın bir köşesinde soru olmaya devam edecek sanırım.
Arkadaşlar siz duyduklarınızı, gördüğünüz ikonları ve izlediğiniz isa filmlerine göre yorum yapmışsınız ben ise bu duruma direk Kutsal Kitap ta ,yazdığına göre cevap vermeyi borç saydım kendime.
Verdiğimiz habere kim inandı? RAB`bin gücü kime açıklandı?
O RAB`bin önünde bir fidan gibi, Kurak yerdeki kök gibi büyüdü. Bakılacak biçimden, güzellikten yoksundu. Gönlümüzü çeken bir görünüşü de yoktu.
insanlarca hor görüldü, Yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. insanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, Ona değer vermedik.
Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, Vurulup ezildiğini sandık.
Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk.
her dinin mensubu açısından değişebilir önerme. örneğin bir yahudi pek ala bu konuda yusuf ya da musa yı (hz yazmaya üşendim idare edin) temsil gösterebilir. bir müslüman doğal olarak muhammed i(resmi hatta resmedilmesi bile yasak, bu güçlü bir etki ve imaj yaratabilir) bir hristiyan da southpark daki isa* yı, bir ateist, umm ateist, ateistin favorisi kim lann, yok mu ateist söylesin birini de yazayım.
böyle saçmadır yani.
şekilcilik değildir aslolan, hepsini de okumak, anlamaya çalışmak gerekir ayrı ayrı.
not:ateizmi okumasanız da olur. *
Hz. Muhammed'i tek geçerim şeklinde cevap verilerek çürütülesi önerme.
Başlığı görür görmez üstün teknoloji ürünü google'ı açarak sizler için araştırdım :
--spoiler--
Hazret-i Peygamber bütün yaratılmışların en güzeli idi. Azalarının hepsi birbirine uygundu. Kıyafetinde aşırılık yoktu, yakışıklı idi. Mübarek vucudu güçlü ve kuvvetli idi. Ne zayıf, ne de semizdi; orta halde idi, etleri sıkıca idi. Nurlu cildi ipekten yumuşaktı. Latif cisminin kokusu çok hoş idi. Okşadığı şeylerden günlerce güzel kokular alınırdı. Pak vucudu beyazdı, nurlu idi. Bu beyazlık içinde hoş bir pembelik parıldardı. Pek sevimli olan mübarek boyu ne kısa ve ne de uzundu. Bununla beraber yanında bulunanlardan daima uzun görünürdü. Göğsü berrak ve mübarek omuzlarının arası genişti. Nurlu omuzlarının arasında güvercin yumurtası gibi bir kırmızı ben vardı ki, bu "Nübüvvet Mührü" idi.
Parmaklan uzunca, bilekleri kalınca idi. Mübarek başı uyumlu ve çok güzel bir ölçüde büyükçe idi. Ön dişleri seyrekçe idi. Söz söyledikçe inci danelerinden daha berrak olan dişlerinin parıltısı görülürdü. Parlak alnı genişti. Hilal kaşları uzunca idi. Kaşlarının arası açıkça idi. Iki kaşının arasında öfkelendiği zaman, kabarıp beliren bir damar vardı. Letafet nişanı olan kirpikleri, uzun ve siyahdı. Mübarek sakalı sıkça idi, bir tutam boyunda bulunurdu. Ahirete göçmeleri sırasında mübarek başının ve sakalının beyaz kıllarının sayısı henüz yirmi kadardı. Sünbüllerden daha zarif ve daha hoş kokulu bulunan saçları ne pek kıvırcık ne de pek düzdü ve boyca kulak yumuşaklarını geçmezdi. Hazret-i Enes (radıyallahu anh) demiştir ki: "Ben Allah'ın Reslünden daha güzel bir kimse görmedim. Mübarek yüzünde sanki güneşin nurları parlardı.O güzel yüzünde parlayan letafet nurları, gülümsedikçe latif dişlerinden saçılan berraklık parıltıları, karşısında bulunan duvarlara yansırdı." Evet Peygamber Efendimizin bütün azaları, bütün duyuları ve kuvvetleri pek mükemmeldi. Başkalarının göremeyecekleri ve duyamayacakları kadar uzak yerlerde bulunan şeyleri görür, sesleri de işitirdi. Pek vakarlı olan yürüyüşü, yokuştan aşağı iner gibi hızlıca idi. Onda her yönden bir mükemmellik ve üstünlük görünürdü. Onu ilk gören kimse, muhabbet içinde kalırdı. Onunla görüşüp konuşmak şerefine kavuşan kimse, ona karşı derin bir sevgi duyardı.Onun yüksek hallerini görüp anlatanlar, onun bir dengini ne daha önce ne de sonra görmediklerini itiraf ederlerdi. Sonuç olarak: O, bir letafet ve mükemmeliyet mucizesi idi
--spoiler--