ölmemek için karısını mısır firavununa sunan kişidir.
ibrahim ve karısı sara mısır'a gider. ibrahim karısına " ibrahim benim kardeşimdir de. eğer kocam dersen beni öldürüp seni cariye yaparlar" der. bu yüzden sara, ibrahim'i kardeşi olarak gösterir. böylelikle sara cariye olur ama ibrahim öldürülmez. daha sonra yanılmıyorsam firavun rüyasında veya bir şekilde gerçeği öğrenip ibrahim'i ve karısını mısır'dan atar.
"Hz. ibrahim zalim birinin diyarına (Mısır'a) beraberinde Sare de olduğu halde gelmişti. Sare güzel bir kadındı. Sare'ye: "Bu cebbar herif, bilirse ki sen karımsın, senin için bana galebe çalar. Eğer sana soracak olursa, kızkardeşin olduğunu söyle! Çünkü sen, zaten islam yönünden kardeşimsin, din kardeşiyiz. Ben yeryüzünde senden ve benden başka bir Müslüman bilmiyorum" dedi. Bunlar zalim kralın memleketine girince, adamlarından biri bunları gördü. Hemen gidip: "Senin memleketine öyle güzel bir kadın girdi ki, sizden başkasının olması münasib değildir" dedi. Kral derhal adamlar gönderip, Sare'yi yanına getirtti."
hikayenin devamında kurana göre firavun sare'ye el süreceğinde elinin tutulmasıyla sonuçlanıyor.
tevrata göre ise firavun sareyi kendi karısı yapıyor. başlarına belalar gelmeye başlayınca da firavun bunların ikisini de karının çeyiziyle birlikte yolluyor.
Bir Yahudi patriarkı ve ibrahimi dinlerin ağababası. Hz. ibrahim, ishakoğulları Yahudilerin ve ismailoğulları Arapların atasıdır. ibrahim'in asıl çocukları gerçek eşi Sare'den olma Yahudilerdir, Araplar ise ibrahim'in cariyesi Hacer'in soyundan geldiği için üvey evlattır lakin Yahudiler ile Araplar kuzen toplumlardır, her şeyleri birbirine benzer..
Aynı zamanda karısı Sare'yi Firavun'a ''kızkardeşim'' diye tanıtıp paraları söğüşleyen ahlaksız bir dolandırıcı. Cariyesi ve ikinci eşi Sare'yi çöle bırakan bir vicdansız..
"﴾76﴿ gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü. “rabbim budur” dedi. yıldız batınca da “batanları sevmem” dedi.
﴾77﴿ ayı doğarken görünce, “rabbim budur” dedi. o da batınca, “rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yolunu şaşırmış kimselerden olurum” dedi.
﴾78﴿ güneşi doğarken görünce, “rabbim budur; zira bu daha büyük” dedi. o da batınca dedi ki: "ey kavmim! ben, sizin (allah’a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.”
﴾79﴿ “ben, o’nun birliğine inanarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratana çevirdim ve ben müşriklerden değilim.”
﴾80﴿ kavmi onunla tartışmaya girişti. onlara dedi ki: “beni doğru yola iletmişken, allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? ben sizin o’na ortak koştuklarınızdan korkmam. ancak rabbimin (beni korkutacak) bir şey dilemesi hariç. rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır (rabbim her şeyi bilgice kuşatmıştır). hâlâ ibret almıyor musunuz?
﴾81﴿ siz, allah’ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri o’na ortak koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım? şimdi biliyorsanız (söyleyin), iki gruptan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır?”
﴾82﴿ inanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır. " en'am suresi-76,82