uhud savaşı dönüşü..
savaştan sağ çıkmayı başarmış olan gaziler medineye giriyorlar.. karıları, çocukları, anaları, babaları sevinç çığlıklıkları atarak karşılyor kendilerini.. şehid olanların yakınları endişeli ve yaşlı gözlerle arıyorlar sevdiklerini.. şehadet haberini alanlar ağlayarak ve allaha şükrederek dönüyorlar evlerine..
kalabalığın arasında bir çocuk, yaklaşık 13-14 yaşlarında.. ismi fatıma.. yiğit hamzanın kızı.. vahiğnin mızrağıyla yıkılan dev gibi hamzanın kızı.. kalabalığın arasında babasını arıyor heyecanla.. sahabinin birini yakalıyor ve soruyor..
- babamı gördün mü?
dili tutuluyor sanki sahabinin.. ne desin ki? "evet gördüm, ciğerlerini ve kalbini sökmüş, paramparça etmişlerdi" diyebilir mi?
kafasını önüne eğdi,
- bak arkadan ömer geliyor, ona sor! dedi..
fatıma heyecanla koştu ömer'in yanına..
- babam geldi mi?
hattab'ın oğlu ömer, yiğit ömer.. müşrikken katı yüreğiyle ünlenmiş, iman ettikten sora yüreği bir yufka misali yumuşayan, ağlamaktan yanaklarında iki siyah çizgi oluşmuş olan ömer.. o da cevap veremedi.. nasıl desin, "babanı şehit ettiler" diye..
-bak, arkadan ebubekir geliyor, ona sor! dedi..
küçük kız endişeli bir halde hz. ebubekir'in yanına koştu..
- babam nerede ya ebubekir?
ebubekir sıddık sahabinin arasında en yufka yüreklisidir.. gözlerinden iki damla yaş aktı , ama sesini çıkaramadı.. "baban artık yok" diyebilir miydi ebubekir?
kafasını eğdi o da,
- bak arkadan rasulullah (s. a. v) geliyor, ona sor! dedi..
küçük fatıma artık anlamıştı babasının şehadet şerbetinden içtiğini.. ama çocuk, içinde biraz olsun ümidi vardı işte.. bitap şekilde hz. peygamber'in yanına vardı ve sordu,
- babam nerede ya rasulallah?
hz peygamber (s. a. v) eğildi küçük kızın önünde,
- baban ben olayım! dedi..*
müslüman olması da oldukça ilginçtir..ebu cehil peygamber efendimize hakaret ederek küçük düşürmüştür..aslan avından gelen hamza bunu bir kadından duyarak doğruca ebu cehil in yanına gider..elindeki yayla ebu cehil in kafasını yaran hamza kızgınlıkla bundan sonra bende muhammed in dini üzereyim yiyorsa bir daha ona karşı hakaret et der..
daha sonra kızgınlıkla verdiği bu karar üzerine düşünür ve hz. muhammed in yanına giderek kelime i şahadet getirir..
hz hamza nın oldukça heybetli olduğu,mekke eşrafının ondan oldukça çekinip saygı duyduğu söylenir..bedir ve uhud da ben allah ın aslanıyım diyerek tek başına bir ordu gibi savaşmıştır..uhud da vahşi adlı bir köle tarafından şehit edilmiştir..
-ey hamza gördüğün hiçbirşeyden korkmazsın,heybetini gizli tut yürüyüşün ölümü korkutuyor..
mesleği aslan avcılığıdır. zırh kullanmaz ayrıca. rivayete göre savaşlarda hz. ali ve hz. hamza düşman ordusunun ortasında iki ayrı yol açarak ilerlermiş. ikisi de allahın aslanıdır. (bkz: şehit)
rahmete kavuşmuşlar arasında hayran olduğum üç isimden biridir. cesaretin diğer adı.
dursun ali erzincanlı şiirinden;
kureyş'n sancağı ise yerde
ardından bir başkası yükseltiyor sancağı
ama bilmiyor ki bu defa kim var uhud meydanında
gökyüzünde yıldırımlar
yeryüzünde hamza var.
asıl şimdi başladı uhud'un türküsü...