Memleketimiz de en çok yönetici sıkıntısı çektiğimizin en net resmidir bu açıklama. Bizim memlekette bie kuruma en büyük zararı gene o kurumun başındaki insanlar verir netekim.
tekrarlamak gerekirse Alevi Bektaşi Fedarasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'ın verdiği bir röportajda sarfettiği cümledir. yani sevgili seyirciler haber değildir. taraf gazetesi ile tek ilgi ve alakası röportajın bu gazetede çıkmış olmasıdır. bu durumda önermenin iyiliği veya kötülüğü taraf gazetesini değil ali balkız'ı bağlamaktadır. varsa ali balkız'ın "yok kardeşim ben öyle bir şey söylemedim" gibi bir beyanatı, bunu sonra tartışırız.. evet anladık taraf gazetesini "sevmiyoruz". ben de ulusalcılara, kemalistlere dokundurduğu için değil ama liberal solda durduğu için eleştirmekteyim aynı gazeteyi ve fakat cumhuriyet'ten ya da radikal'den falan bin kat daha iyi bulmaktayım...
esas konuya geçersek. röportajı veren kişi alelade bir alevi yurttaş değil, bir federasyonun başkanıdır. bildiğim kadarıyla da belli bir temsiliyeti olan, belli bir etki kitlesi olan bir federasyonun başkanıdır balkız... neyse demek istediğim şu ki, varsa böyle düşünen aleviler, ne kadar üzülsek azdır. şöyle ki, neşe düzel'in de belirttiği gibi bugün alevileri de dıştalayan, her şeyi tekleştirme üzerinden yürüten "tek millet, tek din, tek dil" ideolojisi, kemalist devlet sisteminin bir icadıdır. varolan islam, sünni, türk.. sisteminde alevilerin sorunlarının çözümünün gerçekleşmeyeceği aşikar. nasıl gerçekleşsin? kemalizmin "teklik" dışındaki her şeyi tehlike gördüğü ayan beyan ortada değil mi? aleviler bunu hala nasıl yer anlamak güç. mustafa kemal'in halifeliğe, dini yapılara karşı belli bir karşı hareket geliştirmesinin alevilerle, ezilenlerle bir ilgisi alakası olmadığını anlamadık mı hala?
bu röportaj vesile oldu, belirtmemek olmaz. daha çok seyid rıza ismi ile de anılan dersim harekatı (tam ismi "tunç eli harekatı" olmakla birlikte, dersim'de binlerce kişinin ölümüne sebebiyet vermiş, ve şehre bu operasyondan hareketle "tunceli" ismi verilmiştir) ile ilgili kaynaklarda geçer, tanıklarının anlatımıdır: operasyon öncesinde ve esnasında, bizzat devlet temsilcileri bölgeye gelmiş, direnişi kırmak ve ya bölmek amacıyla "atatürk'de alevidir" şeklinde söylentiler yaymıştır... gerçi artık tunceli bu efsaneyi yemiyor ama acaba efsane başka alevi topluluklarında devam mı ediyor? ediyorsa, çok vahim.
açıklama doğrudur fakat eksiktir. doğrudur derken alevilerin büyük çoğunluğunda böyle bir inanış olduğunu söylemek istiyorum. hz. ali' nin sadece atatürk olarak değil, daha önceden hacı bektaş-i veli ve pir sultan abdal olarak da dünyaya geldiği söylenir. her ikisinin de avucunda hz. ali olduklarını belli eden yeşil renkli bir ben var imiş. demek ki atatürk' ün elinde de bu benden olup olmadığını öğrenirsek olay aydınlanacaktır.
dinci yobazlara , ulu önderi karalamak icin güzel bir malzeme, cahil söylemi. bide alevi bektasi federasyonu baskani söylemis bunu, alevilikte ölmek yok imis, baskasinin bedeninde tekrar doguluyormus. be hey cahil aleviler müslüman degilmi? baskasinin bedeninde tekrar dogmakta neyin nesi? müslümanlikta böyle birsey vardida bizmi bilmiyorduk. iste senin gibilerinin yüzüne alevilerin hepsi ayni kefeye konuyor bre cahil! orta yolu ne zaman bulacak senin gibiler.
atatürk'ü hala ölüde, diride, kanda, canda arayanların görüşüdür. tabi ki de bunu tüm alevilere mal etmek hatadır. ama bu düşünceye inananlar ne atatürk'ü anlayabilmiştir ne de atatürk'ün istediği gibi bir yurttaş olabilmiştir.
edit ulan!: kaynağının taraf gazetesi gibi amacı sadece haber yapmak olan (!) * bir gazete olduğunu öğrendikten sonra yorum yapmanın bile gereksiz olduğunu düşündüğüm haber.
Alevi Bektaşi Fedarasyonu Genel Başkanı Ali Balkız söylemidir.**
Bütün Alevilerin inandığı bir olayı Taraf'dan Neşe Düzel'e verdiği röportajda anlatıyor.
Balkız'ın aktardığına göre, Hazreti Ali, ölümünden sonra Atatürk olarak yeniden dünyaya geldi.
Balkız'ın anlattıkları şöyle,
"Aleviler Mustafa Kemal Atatürk'ü büyük kurtarıcı olarak görürler. Alevilik inancında reankarnasyon vardır. insan ölmez, başka bir canlının bedeninde yeniden dünyaya gelir.
Aleviler, 'Hazreti Ali, Mustafa Kemal Atatürk olarak zuhur etti, geldi' diye inanırlar. 'Bizi ancak böyle biri zulümden kurtarabilir' derler. Aleviler Atatürk'ü mitleştirmişlerdir.
