cennet sözcüğünün kökeni arapça'da "cnn" sessizlerinden türemektedir ki, asıl türeyişi görünmez olan görünmez bahçedir. zira çölde vaha benzeri ağaçlarla kapalı içi görünmez çokçadır ve sözcüğün kaynağı budur. aynı zamanda kuran'da bildirilen ahiretteki cenneti de anlatır. ancak kuran'ın bazı yerlerinde tercüme hataları sözcüğün hangisini bildirdiğine dikkat etmeyen mealcilerin dikkatsizliklerinden kaynaklanmaktadır.
örneğin, miraç gecesini anlatan ayette, peygamberin yürütüldüğü cennet-ül mevanın yanındaki son sitte ağacı ile verilen adres kesinlikle ahiretteki cennet değildir. ayetin anlatım tarzından burada gerçek anlamda dünyevi bir cennetten yani bir bahçeden bahsedildiğini görüyoruz.
adem ve havva'nın bulunduğu cennet ise büyük ihtimal bu anlamda kullanılmamış, yani bahsedilen cennetten "indirildikleri" açıkça belli. indirilme ifadesi olmasaydı, denildiği gibi düşünülebilirdi; ancak allah'a iftira atmaktan çekinerek belirteceğim kendi kanaatim söz konusu cennet dünya üzerindeki bahçeler değil.
edit: başlığı açan arkadaşın "indirilme meselesi" ile ilgili yorumu doğru olabilir. zira kuran'da adem yaratıldığında secdeden kaçarak itaatsizlik yapan iblis'e allah'ın "in oradan" ifadesinde bulunduğunu görüyoruz. "in oradan" ile allah'ın daha önce diğer meleklerle aynı seviyede olan iblis'i makamından indirdiği görülmekte. buradan hareketle adem de dünya üzerindeyken allah'ın emrine uymadığı için bulunduğu bahçeden ve allah karşısında sahip bulunduğu salihlik vb. makamdan indirilmiş olabilir.
2. edit: adem ile havva'nın yerleştirildiği cennetin dünyada bir bahçe olma ihtimalini kuvvetlendiren bir ayet daha gördükten sonra başlığı açan arkadaşa bu konuda hak vermeye başladım. bakara suresinin 30. ayeti'nde, insanın (adem'in) yeryüzünde olacağı önceden belli olduğu hususu ayetten açıkça anlaşılıyor. bu da adem ile havvanın yerleştirildiği cennetin ahiretteki cenneti ifade edenden çok dünyadaki bir bahçeyi anlattığı görülüyor. ayet aynen şu şekilde:
"Hani Rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti. Demişlerdi ki: Orada bozgunculuk edecek ve kan dökecek birini mi yaratacaksın? Biz, sana hamd ederek noksan sıfatlardan arılığını söylemede, seni kutlamadayız ya; ben, sizin bilmediğinizi bilirim demişti."
dinler olmasaydı çok farglı bir dünyada yaşayabilirdig agbi..
aynen aynen. şu an andromedada golf oynuyorduk aynen :D
sümer, akad, asur, islam ve hristiyanlığın belli dönemlerinde bilimsel gelişmelere öncülük ettiğini falan hep masal zaten.
özellikle islamın ilk dönemlerinde ve hristiyanlıkta ; doğa, tanrının sanatının bir parçasıydı ve inançlılar bu yaratılışı açıklamakla görevlilerdi düşüncesinden hareketle bilimsel çalışmalar hız kazanmıştır. bir çok önemli bilim insanı bilimsel keşiflere imza atarken bunu tanrı inancından motive alarak yapmıştı. üstelik bir şeye inanmanın, insanın psikolojisi üzerindeki etkileriyle ilgili bir çok araştırma yapılıyor.
biruni, cahız, ibni sina, pastuer, newton, galileo...
arkadaşlar dinler bu kadar basit, yüzeysel incelenecek, analiz edilecek yapılar değil. tüm savaşlar dinlerin sebebiyledir, dinler olmasa uzayda cirit atardık, müthiş refah olurdu gibi yeni ateist dogmalarını bırakın. bunlar üzerine düşünülmeye, yorum yapmaya bile değmeyecek dogmalardır.
Yahudi geleneğine göre, adem'in kovulduğu cennet bahçesi, yeryüzündeki aden bahçesidir. Havva ile burda tanışır, yasak elmayi burda, aden'de yer.
Yani adem, bizim cennet dediğimiz dünya dışındaki bir mekandan değil dünyalı mekandan kovulur. Aden'in tam yeri bilinmemekle birlikte, bugünkü ırak'ta olduğuna inanılır. Babil toprakları.
Cennet ibranicede bahçe demektedir ve tevratta cennet dünyadadır. Tevratta( ilk beş kitap) hiç bir yerde ölümden sonra yaşam yoktur bahsedilmez. Cehenbem ise ge hinmom dan türemiştir ge hinnom ibranicede hinnom vadisi demektir ve kudüsün hemen aşağısında ateş dolu çukurlara tanrı baal’a kurban etmek için canlı insanlar atılırdı yani cennet ve cehennem tevrattan alınmış ve sonrada mrtafizk mekanlara dönüştürülmüş yerlerdir.