uzatsan olmuyor, toplasan olmuyor efenim. hareket yapıyorsun olmuyor, duvara dayıyorsun olmuyor. normal zamanda yine idare edilir de otobüs yolculuğunda anasını belliyo insanın şerefsiz.
allahın cezası bir rahatsızlık. 2,5 saattir uyumaya çalışıyorum, deli gibi de uykum var periyodik olarak dakikada bir tepme isteği geliyor. ne sıkıntıdır arkadaş!sanki biri başımda bekliyor tam uykuya dalacağımda sopayla beni dürtüyor uyan diye.
(bkz: işkence)
galiba bende de olan sendromdur. sürekli ayağı* oynatma sallama isteği var. bir müzik duysam sa sallasam dersiniz. ve uykuya dalana kadar sa sallarım belki uyuyunca da sallıyorumdur.
daha çocukken başladı ben de...anlamlandıramıyor kimseye anlatamıyordum...sonraları tuhaf bir şey uzatsam olmuyor toplasam olmuyor boşlukta gibi demeye başladım..
ben büyüdüm ,bu durum hep devam etti
mizah anlayışımın biraz gelişmesiyle bacağımın canı sıkılıyor demeye başladım
evlendim devam etti
eşim bu lafıma ve hastalığıma prim vermedi
mübalağa sanatı olarak değerlendirdi
taki dört beş yıl önce gazete de HBS şeklinde haber olana dek..
gecenin bu vakti neden yazıyorum çünkü huzursuz bacak sendromu başladı..iMDAATTTT
dinlenirken ortaya çıkan garip hastalık.gece gece sinirlerinizi bozar,kalkıp deli gibi evin içinde dolaşırsınız.doktorlar tarafından genellikle genetik olduğu söylense de,demir eksikliği ve kansızlık durumlarında da ortaya çıkabiliyormuş.
bana göre tanımı şöyle olan sendromdur: şortla yattığınızda yorganı üstünüze çekince şortun yukarı doğru çıkması yada uçlarının katlanarak mini etek ayarında bir şey olması, sonra bacağın açıkta kalarak büyük bir ölçüde rahatsızlık vermesi, daha sonra da ayağımla düzelteyim derken o buz gibi ayağın bacağı üşütmesi, üstüne bir de başarısız olunması.
ya da;
şortla kanepede uzanıp laptopu kucağa aldıktan sonra gene şortun yukarı toplanması ve laptop kucaktan alınmadan düzeltilmeye çalışılarak tekrar başarısız olunması..
biliyorum biraz saçma şeyler ama bu hep böyle olmuştur bana...
bacakta tarif edilemeyen bir his. eşimin yıllarca doktora git demesine rağmen, "gidipte ne yapacam, neyin var deyince ne diyecem" diye kendisini geri çevirmişliğim vardır. çünkü neyim olduğunu anlatamıyorum. yıllardır gelen ihmal sonucu artık sadece geceleri değil gündüzleri de olmaya başlayınca internette yapılan kısa bir araştırma sonucu böyle bir hastalığımın olduğunu öğrenmiş ve soluğu doktorda almış bulunmaktayım. parkinson hastalarına verilen ilacı verdi. ilaç ben de işe yaradı. o değil de ismi çok sinir olan bu hastalığı başkalarına söylemesi bile zordur. birinci dereceden kan ve sıhri hısımlar bile dalga geçer: - huzursuz bacak he puhahha. o yüzden ben restless leg syndrome yada rls* diyorum.
üstadım mustafa kutlu da konuyla ilgili huzursuz bacak diye bir öykü çıkarmış, haberim yok kendimden utandım.
yanlış bilgiler edinmediysem, doktorlara okutulmayan bir rahatsızlık ve dolayısıyla her doktorun öyle kolayından teşhis edemediği bi durum(muş)... araştırmalarıma göre, belli bir tahlili de yok. stresten ya da kalıtsal olabilmekle birlikte, stresle şiddetini de arttırabilir. ve hala ''hangi bölümün uzmanına gidilmesi gerek?'' sorusuna cevap bulamadığım bir rahatsızlık; hastalık değilmiş.
bacakta, günün farklı vakitlerinde oluşan bir huzursuzluk hissi, karıncalanma falan oluyor; rahatsız edici. tam olarak tarifi şu'dur demek güç; fakat özellikle belli bir süreden sonra sinir bozucu bir hal alıyor(muş)...
tavsiye edilenler ise; yürüyüş yapmak, böylelikle bacağın biraz rahatlaması sağlanıyormuş. stresten uzak durmak. ve geceleri bu rahatsızlık hissi oluştuğunda bacağın* altına yastık koymak...
sadece bacakta değil kimi zaman kollarda da görülen sendromdur. insanı inanılmaz derecede huzursuz eder, psikolojisini bozabilir. uyumak ya da bir süre uzanmak neredeyse imkansızdır. özellikle de takıntılı insanların -bir türlü kafasından bu hissi atamamaları nedeniyle- kabusudur. yürüyüş yaparak kısa süreli de olsa durdurulabilir.
yok böyle bir sendrom. ilaç şirketleri ve onların güzide piyasa hekimlerinin uydurduğu postmodern yalanlardandır. her sendrom yeni ilaç, yeni ilaç kar demek kardeşlerim.