Vicdan ile alakalıdır.
Kim bir insan'a evladından daha iyi bakabilir?
ilgi, alaka, sevgi değil midir insan'ı iyileştiren?
Ben 1 yıla yakın yatalak anneanneme baktım. Yoğun bakımdan çıktığında yaşamaz dediler ama o 1 yıl yaşadı. Sevginin gücüyle. Son zamanlarını evlatlarının yanında, sancıları olduğu halde türküler söyleyerek geçirdi. Yeri geldi Evlatlarını tanımadı ama onları gördükçe mutlu oldu.
Ne ekerseniz onu biçersiniz bu Dünya'da. Daha annesine bakamayan onu huzur evine bırakan insan, gider adamın birinden Ya da bir kadından; kendisine eş, sevgisine bağlılık bekler.
Huzur evleri neden terk edilmek manasına geliyor? Yaşlılık iyice baş gösterdiğinde çocuğuna ve onun eşine yük olmaktan haz mı duyuyor bu insanlar? Teyzemin kaynanası evinden çıkmadığı için teyzemin de, çocuklarının da hayatı mahvoluyor mesela. Teyzemin hayatı büyük bir stres içinde geçerken eşine güllük gülistanlık bir hayat sunabileceği ihtimali var mı? Hayır. Eşler hayatı birlikte omuzlarlar ve biri mutsuzsa diğeri de mutsuz olur bu, bu kadar basit.
Şahsen ben yaşlılığımı değerlendiğimde kalacağım huzur evini bile şimdiden seçtim. Bu düşündüğünüz kadar kötü değil inanın.
Anneannemin annesi şu an kendini de anneannemi de eve bağlıyor ve ikisinin de tek yaptığı ya deli gibi temizlik yapmak ya da oturup onun bunun derdine dertlenmek. Bu durum onları doğal olarak yıpratıyor ama büyükanne iyi bir huzur evinde kalsaydı şu an o kursla bu el işiyle uğraşıp zamanını da değerlendirecek, stresten büyük oranda uzak kalmayı başaracaktı. Gerçi bizim insanımız hayatı ağır dram tadında yaşamaktan haz duyuyor. Bu huzur evi meselesinin tanımını terk edilmek olarak değiştirmelerinden bile anlaşılıyor. Dertlenmeye, dertlerle uğraşmaya küçük şeyleri büyük sanmaya ve kendini yıpratmaya bayılan bu insamlar muhtemelen orada da girecek bir trip bulurlardı.
Bunun eziyet olduğunu düşünenler yarın bir gün huzur evine terk edildiklerinde ne düşünecekler acaba ? Ayrıca bakımınıza muhtaç bir insandan dua veya teşekkür almaktan önemli bir şey yok.