Büyükada da o ölüm yokuşunu çıkıp seyre durduğun manzara varya hani şu kilisenin olduğu yer... tam olarak orası. işte orda istanbula yeniden aşık oluyor insan.
Mahallemizdeki sahaların önünde bulunan 3. bank.
Böyle dediğime bakmayın, kendisi çok özel bir banktır. Apartmanların da yakınında değil, spor aletlerinin de. Tam orta noktada, arabaların aynalarındaki kör noktalar gibi. Ve hemen arkasındaki küçük tepe de dünyanın kalanıyla bağlantınızı kopartıp kendi fikirleriniz içinde kaybolmaniza ya da sırtüstü uzanıp gökyüzündeki yıldızları seyrederken hayallerinize dalabilmenize olanak sağlar. Ve siz nasıl olduğunu anlamadan saatler geçiverir ve içiniz huzurla dolar.
arkadaşlar yanlış anlamayın hepiniz güzel yazmışsınız ama mantıkla düşününce tuvaletin yerini hangisi alır? istanbulda sahilde tek başına melankolik bir tavırla dolanmak favorim olsada bunu çişim varken yapamam mesela.
çeşmede ki yazlığım. tek başıma özellikle baharda gidip üstüme bir swit giyip bahçede koko takılıp gökyüzünü izlemek dünyanın en huzurlu anı benim için.
Insanlardan uzaklasmanin bir yolu benim icin,bunaldigim zamanlar cikarim catiya toz pis demeden uzanirim yere ve gokyuzunu seyrederim bir de sigarami yaktigim zaman benden keyiflisi yok iste o zaman.
