senelerce tek bir insani beklemek, kavu$mak, buz gibi ilik donduran yataga onun sicakligi ile girmek, lo$ i$igin artik tek olan vucutlara carpmasi, gozlere ili$en gozlerin farkedildigi an.
Bir ilkbahar günü cam kenarındaki yatağınızda uzanmış şekerleme yaparken çıkan hafif bir rüzgar ve annenizin yeni yıkadığı lavanta kokulu perdenin yüzünüzü okşayarak , odaya turuncu gölgesini bırakan güneşin zerafetiyle birleşmesi ve balkon tellerinde varlığınıza eşlik eden kumruların guguk sesiyle yavaş yavaş uykuya daldığınız andır.
okul/iş dönüşü otobüsün arka taraflarında bir cam kenarına oturup şehrin en güzel caddelerinde gün batımını izlerken bir yandan da nefis bir şarkı koymak. **
bir andır huzuru bulmanız. hemen kayboluverir. insanın içinde daha uzun yaşayamaz huzur denen şimarık cin. hemen dagıtıverir aklınızın küçük kara bulutları huzurunuzu. işte o huzuru yakaldıgınız kısacık anlardır; huzur veren anlar. daha uzun sürebilen huzuru sadece toprak bagışlar size.