Bir ilkbahar günü cam kenarındaki yatağınızda uzanmış şekerleme yaparken çıkan hafif bir rüzgar ve annenizin yeni yıkadığı lavanta kokulu perdenin yüzünüzü okşayarak , odaya turuncu gölgesini bırakan güneşin zerafetiyle birleşmesi ve balkon tellerinde varlığınıza eşlik eden kumruların guguk sesiyle yavaş yavaş uykuya daldığınız andır.
mutfaktan demlik, bardak, kaşık sesinin geldiği anlardır.
bu huzuru yaşamak için çayı çok sevmeye gerek yok aslında. ister mutlu ister mutsuz biri olun, her şeyin yolunda gittiği izlenimi verir o ses.
senelerce tek bir insani beklemek, kavu$mak, buz gibi ilik donduran yataga onun sicakligi ile girmek, lo$ i$igin artik tek olan vucutlara carpmasi, gozlere ili$en gozlerin farkedildigi an.