Kimsenin yükünü omuzlarında taşımamayı gerektirir. izleyenler bilir er Ryan'ı kurtarmak filminde er Ryan mezarlık sahnesinde karısına bana iyi bir hayat yaşadığımı söyle bunu hak ettiğimi söyle diyerek yüzbaşı millerin (tom hanks) mezartaşına sarılarak ağlar. senin hayatta kalman için 8 kişinin öldüğünü bilerek yaşamanın yükü ile huzur içinde ölemezsin.
ölümlerin en güzeli olduğunu düşündüğüm ölüm biçimi.
muhtemelen kişi her sabah uyandıp hergün yürüdüğü o yoldadır, ama o malum günde kaldırım taşlarına ve sonrasında ufuk çizgisine baktığında, ona birileri ait olduğu yerin şu an ayaklarının dermansızca bastığı yer olmadığını söylemiştir. başka bir atmosferde nefes almak ya da başka bir kelebekte herhangi bir renk olmak ister. velakin, uzun arayışlar sonunda sadece kendi istediği rüyayı görmek istediğine karar verir.
o gece, hiç yatmadığı gibi uzanır yatağına, bu kez gözler tavanın ötesini de görmektedir. orada öyle bir yer vardır ki herşey mutluluktan daha hafif ve güneş ışığından daha aydınlıktır. hayaller kurşun kalemle çizilmiş gibi keskin değil, yağlı boyayla boyanmış gibi yumuşak hatlara sahiptir.
yavaş yavaş kapanır göz kapakları ve her salisede biraz daha salt enerjiye yaklaştığını hisseder. o gece, gecelerin en huzurlusudur. önce sonsuz bir boşluğu hissetmeye başlar, sonra da herşey hissizleşir. yolun sonunda güzel birşey vardır ya da güzel bir yer.