huzur için duanın ve paranın gücüne inanmak

entry1 galeri0
    ?.
  1. eskiden, hayatın çok zor geldiği o zamanlar, ergenliğin civcivli zamanları, gece başımı yastığa koyduğumda, aklıma gün içinde boğuştuğum bir ton sorun gelirdi - bir ton gibi geliyordu daha doğrusu çünkü hayatla baş etmesini daha yeni yeni öğreniyordum, en ufak şeyleri bile gözümde bir hayli büyütüyordum - ve bir türlü uykuya dalamazdım.

    biraz rahatlamak ve belki de kendimi güvende hissedebilmek için dualara sarılırdım, onu dilerdim, bunu dilerdim, şunu dilerdim, tanrı’dan bir sürü şey dilerdim, o küçük hayatımdaki sorun etmeye değmeyecek sorunlarla baş edebilmek için, beni mutlu edecek yeni bir şeyler olması için hayatımda bildiğim bütün duaları ederdim anlayacağınız. bu benim için gerçekten rahatlatıcı bir şeydi, bir anda bütün düşünceler aklımdan uçar gider ve uykunun şefkatli kapıları sonuna kadar açılırdı benim için o gecelerde.

    işin güzel tarafı, artık ne kadar yürekten dilediysem, o günlerde ettiğim bütün dualarım da gerçek oldu ve zaman ilerledikçe bu isteklerimin ne kadar gelip geçici olduğunu, hatta bazılarının önemsiz olduğunu anladım.

    o zamanlar tek dileğim farklı bir yaşamdı, şimdi ise günü kurtarmak oldu. sanırım yaşamın kısalığının farkına vardıkça isteklerin menzili de kısalıyor. artık eskisi kadar dua etmiyorum, kafam daha rahat, duadan ziyade asıl gereken şeyin kendi gücüm olduğunun farkına varıyorum, hayatım kaçınılmaz bir yere doğru giderken yapabileceğim tek şey araştırmak ve gelişmek ve bazen de inzivaya çekilmek, ruhumu dinlendirmek.

    sonuçta herkesin dilediği gibi benim de en büyük dileğim bir parça huzur…

    işte o bir parça huzur için de bolca para kazanmayı hayal etmek, çok zor değil benim için belki o hayale kavuşmak ama şuan bulunduğum yerden baktığım zaman geleceğe elimle tuttuğum somut bir şeyden çok sadece bir hayal gibi geliyor, sadece gerçekleşmesini umduğum bir hayal.

    herkesin hayalleri yok mu gerçekleşmesini umduğu, beklediği, kuvvetle, tüm kalbiyle istediği, bazılarımızın bunun için dualar ettiği, bazılarımızın belki de namazlar kıldığı, belki de oruçlar tuttuğu?... önemli olan bu hayallerin kullanılış amaçlarının iyi olması, kötü olmaması değil midir esas olan, duayı dua yapan bu değil midir aslında?

    sen kazanmayı hayal ettiğin, bunun için dualar ettiğin parayı sınırsız seks için, alkol ya da uyuşturucu için harcamak yerine ailen için düzgün yaşam çizgisinde kendi refahın için ve gelecekte belki de toplum refahı için harcamayı seçmen o dileğin gerçekleşmesi için asıl ön koşul değil midir? bu anlaşmayı yapmak ve bozmamak niyetinde olmak değil midir zaten hayali gerçek kılan? ancak o zaman buram buram o pozitif enerji denen şeyi yayabileceğimiz bilinci değil midir zaten niyetlerimizi makbul ve makul hale getiren?.

    hayır, ben kadercilikten bahsetmiyorum, insanın dünyada yapacakları, amaçladığı şeyler önceden yazılmış değildir zaten, önceden yazılmış olan kısım sadece bu dünyada yaşadıklarımızın %25 ila %30 udur, bu kesinlikle böyledir, geri kalan kısım bizim cüzi irademizdir, bunu ben değil çok eski tek tanrıcılardan tutun günümüz din alimlerine kadar çoğunluk söylüyor halihazırda.

    işin özü şurda aslında, benim ve benim gibi bazı insanların içinde sonsuz yanan huzursuzluk ateşinin görünürdeki ve dünya alemindeki tek çözüm kaynağı inanç ve para olarak gözükmekte, zaten allah herkese kaldırabileceği kadar yük verirmiş derler ya, kimin hangi koşullarda huzurlu yaşayacağını da ancak bir o bilir bir de bireysel olarak biz. bir de hayatta doyumsuz insan olmamak lazım, kanaatkar olmak derler ya, o işte içimizdeki yangını körükleyen şey, işte o aslında... asıl ona bir çözüm bulmak için uğraşmalıyız tabii ki azmimizi köreltmeyecek, bizi gevşek insanlar haline getirmeyecekse...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük