hollanda da bir ev, bahçesi yemyeşil, asık suratlı kırışık bir bulldog, çamaşır ipinde asılı bir avuç büyüklüğündeki çoraplar, başınızı kaldırdığınızda gökyüzünü hissedebilceğiniz bir çatı katı, yastıklardan oluşan bir yatak ve o güzel kokulu adamın boynu.
ev. hele ki, tek başına yaşıyorsanız, tek başına dan kasıt size gidip gelenin olmaması değil, * istediğiniz her şeyi yapıyor yapabiliyor olmanızdır. yüksek ses te müzik dinlemek, eve hatun kişisi getirmek, istediğin yemeği yapmak, pasta yapmak, kek yapmak, vb. tüm eylemler. yahut bir çok eylemi, aklınıza ne geliyor ise yapma isteğinizi gerçekleştiren yerdir. evin gecesi gündüzü huzurdur.
mutlu olunduğun zamanlarda nefes alınan her yerdir.
mutluluk zamanla ve yerle aynı kategori içerisinde değerlendirilemeyecek bir olgudur.
mesela sevgilinin elinin tutulduğu bir ağaç altı onca yıl aradan geçse dahi hatırlanacaktır.
mutlu oluşunuzun anlam kattığı yerlerdir.
huzur insanın kafasının içindedir, kimileri bir bardak kahve ve sigarayla huzur bulur, kimileri kendini pc oyunlarına kaptırarak. illaki ağaçlık, yeşillik, vadili ve ovalı yerler olması gerekmiyor.
yoğun bir günün ardından "insanın kendi evi gibisi yok" diyerek kendini eve atması da huzur bulunan yerlerden biridir.
illa ki bir yer istiyorsanız; (bkz: Karacasöğüt)marmaris de bir yerdir.
