hiçbir tanımı kendisine yakıştıramamamdan, layık görmememden olsa gerek 70 entry geçmiş olmasına rağmen hakkında hala tek kelime edemediğim yazar kişisidir. hakkında söyleyecek bu kadar çok şeyim varken..
bir süredir bir çeşit tutsaklık yaşamaktadır kendileri. ama tez zamanda bu irade savaşını kazanmış olarak aramıza döneceklerdir.
söz, bir daha küfürlü entrylerini olumsuz oylamayacağım **
n'apsın o da bi ironi yaparsa, bide üstüne iki okkalı küfür sallarsa ifade edebiliyor kendini **
güzel koydu bebişim. şimdi dur dinle kardeş. yalansa yalan de. sen yine hakem, muken diyeceksin ama dur dinle beni bi menekşem. yani o da haklı olabilir bir masum mor menekşem? di mi ama. ufff ağlıyor mu ne?
aptal, kuş beyinli, yazmaktan aciz, megaloman, yeteneksiz... bunlar yaklaşık 1,5 senelik sözlük hayatımda hakkımda söylenenler. hiç bir ithama gocunmadım açıkcası, çünkü hepsinde gerçeklik payı vardı. en azından annemden defalarca duymuştum bu sözleri.
şimdi de #4756416 nolu entry'den dolayı pkk'lı olduk. bu da daha önce söylenmişti şahsıma, hemde bir savcı iddanamesinde. şöyleydi iddaname; " yasa dışı dhkp-c örgütüne üye olup, pkk propagandası yaptığı iddiasıyla..." garip değil mi? diyelim akp ve chp yasa dışı iki oluşum ve sana akp üyesi olup, chp propagandası yapmaktan dava açıyorlar. iddianamenin okunmasından sonra hakimle birlikte 5 dakika boyunca karşılıklı kahkaha atmıştık. savcıya " ben eta'ya göre savunma hazırlamıştım, şimdi yan bastık " deyince cenderme salmıştı üzerime.
neyse cankuşlarım, söyledikleriniz beni rahatsız etmiyor, aksine güldürüyor. ne bok olduğumu çok merak ediyorsanız kimlik numaramı vereyim gidip emniyetten gbt me bakın isterseniz.
(bkz: zikkim yiyin ibneler/#4600159) tespitiyle beni güldürmüş/bizi anlatmış yazardır.
bunu yazarken yukarı baktım da hep benimkine benzer şeyler yazılmış. böyle devam etmesini diliyoruz.
peşin edit: bu entryi gündüz yazmıştım ancak şimdi bi kaç imla hatasını düzelteyim derken yanlışlıkla sildim ve baştan kopyalıyorum. yine " entrysini canlandırıyor bık bık " diye eleştriler gelirse olay çıkartırım.
"yazarların nick altlarında çok fazla hata aramayın. subjektif entryler girilebilir, bazen geyik de yapılabilir. gözü rahatsız etmediği sürece ayrıntıları düşünmeyin."
rs ne la
gammazlar için yapılan bu duyuruya dayanarak ve biraz da suistimal ederek, aslında kendimi bile ilgilendirmeyecek derecede subjektif bi entry giricem...
aga, bugün sözlükte "belirli bir muzik tarzi olmayan pisirik ve hoduk" diye bi başlık gördüm ve çok içerledim. bahsi edilen kişi bendim, yani en azından belirli bir müzik tarzı olmayan kişi kısmı şahsıma uyuyor. bi kaç arkadaş zamanında hödük de demişti...
orta okul yıllarımdan bu yana sürekli müzik zevkim değişti. ama bu hiç bir zaman daha önce dinlediğim müzik türüne ihanet şeklinde olmadı. üstüne koymak diyecem, saçmalama diyeceksiniz. o yüzden yıllara göre değişen müzik alışkanlığımı anlatayım.
14-15 yaşlarımda rap, rock, metal, özgün müzik, halk müziği tarzı müzikleri asla dinlemezdim. aslında sevdiğim bi müzik tarzıda yoktu. dinlediğim tek kişi ibrahim tatlıses di. o yaşa göre garip bi tarz ama sistemin dayatmalarına karşı duracak kişiliğimiz henüz oluşmadığından pop ve ibrahim tatlıses tercihlerinden birini seçmek gerekiyordu...
"Çaresiz kalmışım gözlerim şaşkın
Çile rüzgarında savrulmuşum ben
dertler derya olsa bende bir sandal
Devrilip batmışım boğulmuşum ben"
sonra siyah giyen ablalara, abilere özendik. marjinallik, farklı olma hevesi v.s. gibi nedenlerden metal müziğe merak saldık. metal müziğin felsefesini falan bildiğimizden değil ha, dedim ya sırf özenti.
"Life it seems will fade away
Drifting further everyday
Getting lost within myself
Nothing matters no one else
I have lost the will to live Simply nothing more to give
There is nothing more for me
Need the end to set me free
No one but me can save myself, but its too late
Now i cant think, think why i should even try
Yesterday seems as though it never existed
Death greets me warm, now i will just say goodbye
Goodbye"
lisenin son yıllarına doğru siyasi görüşümün netleşmeye başlamasıyla birlikte müzik tarzımda değişmeye başladı haliyle. ahmet kaya, ilkay akkaya derken en sertine, grup yorum a geçiş yaptık. marşlarımız, boran fırtınası, geliyoruz... grup yorum'la birlikte siyasi duruşumuzda sertleşti tabii. basın açıklamarı, mitingler, korsanlar, gözaltılar, mahkemeler, linç girişmlerine maruz kalma... yorum sevdamız hala sürüyor. bitmezde...
ve aşk... aşk da geldi çattı tabi. aşk olurda müzik olmaz mı? kavgamızın içindendi sevdiceğimiz de.grup yorum tercüman oldu yine duygularımıza...
"insanların içindeyim
seviyorum insanları
hareketi seviyorum
düşünceyi seviyorum
kavgamı seviyorum
sen kavgamın içinde
bir insansın sevgilim
seni seviyorum"
rap girdi daha sonra dünyama. rap demek doğru değil aslında. erman ender/norm. küfür etmeyi severim ben. can yücel'i, ömer hayyam'ı... en içinden çıkılmaz durumlarda okkalı bi küfür sallayıp rahatlatırım öncelikle kendimi. bu duygularıma tercüman oldu sanırım erman ender.
"çok küfür ediyor böyle yazmasın"
azdırma sen de zikim kalkmasın
aynaya bak lan, budur derdim
dökük evdeki fakir o piç de bendim.
sen bana söyle ceze mı ustan
sagopa ya da fuat kaçar bu kurstan...
sanat müziği hep varoldu zaten bi şekilde. rakımın, biramın, şarabımın yegane mezesiydi.
ulan umarım bu saatten sonra operaya merak sarmam. vasiyet ettim arkadaşlara, öyle bir şey olursa götüme piyano sokacaklar.
ulan, şu moderasyonu anlamadım anlayamayacağım da. anladık; entry-başlık silmek en büyük hobiniz, kendinizi tatmin etmenizin en önemli aracı. sebebini yazın kardeşim bari. " başlık silindiği için entryiniz siliniyor " lan iyide başlığı zaten ben açtım, ne sikime sildiğinizi söyleme zahmetine girin bari.
açılan başlığın altına taşakları topuklarına kadar uzanan eski kaşar bi yazar gelip aklınca bakınızla ayar veriyor, sonra başlık uçuyor.
adalet anlayışınıza bir, size iki.
yarattığınız bu küçücük monarşik dünyanızda dilediğiniz gibi at koşturun bundan sonra.