bunlara küçüklüklerinden beri empoze edilen durumdur. Sürekli bir ödül için ibadet ederler. Karşılık beklerler. Birisi de Mevlana gibi Yunus Emre gibi Allah aşkı ile yanıp tutuşarak ibadet etmezler. Hepsi huriler, şarap, bal akan nehirler, dünya' da tapulanmış toplu cennet konutlarından birer adet alabilmek için ibadet ederler. Boş insanlardır, düşünmezler. insanlığa bir şey katmazlar. Tamamen bencildirler.
sözlükte gereksiz yere inananlara ve inançlara durup dururken ikide bir saygısızca konuşan, hakaret eden ve bunu yaparak kendi karakterine karakter kattığını zanneden gereksiz insanlar gibi değildirler,
huri için ibadet edilmez, cenette oturulacak köşkler için de, ibadette amaç allah rızasıdır,
ama cehennem için inançlara sövmek ve nifak çıkartmak gerekir elbette, durup durup sesi sedası çıkmayan kişilere veriştirmek ve kendini ancak bu şekilde zeki sayabilmek lazımdır.