adalet ve kalkınma partisinin kendisine tanıdığı özgürlüğün yansımasıdır. haberin içeriği bir yana; başlığa bir kaç lafım olacak ki nedir bu haddini bildirmek tabiri? adalet ve kalkınma partisi kişileri ve kurumlara haberimiz olmadan bir çember mi çizmiştir de her konuşana haddini aşıyor muamelesi yapmaktadır? ne güzel memleket lan; o sussun, şu işine baksın, bu ülkeyi terketsin, onlar yan gelip yatmasın, şunlar haddini bilsin, köşedeki yazarlar çabucak yuvarlansın, kim konuşacak bu memlekete? şahsım der ki; ben artık sadece recep tayyip ve yalakalarının sesini duymaktan sıkıldım! bir kaç cılız ses çıkıyor onlara bari dokunmayın. yarın birileri de size haddinizi bildirdiğinde sığınacak kimsenin kalmaz! adam çıkıp anayasayı değiştirmeye kalkıyor, rejimi törpülüyor bir de utanmadan haddini bildirmekten, bilmekten bahsediyorsunuz ki her şeyden önce saygısızsınız!
yargıtay fikrini söylemiş, adalet ve kalkınma partisi kişileri de cevap vermiş. anlatım tarzlarına bakıldığında ise haddini bilmesi gereken biri varsa yargıtaya cevap verenlerdir.
zaten iktidar olanlar cok fazla kendi haklarinin farkinda ve kendilerine musluman, aman sey demokrat. bir de herkese hadlerini bildirmek derdindeler nedense. gun olur, devran doner gezegenimizde elbet. haddini bildirmek? hep bir kavga hali mutemadiyen sistemle ve %53 ile.
siyasetcileri tehdit eder gibi yapılan, açıklamaya karşı yapılmış bir uyarıdır. saçmadır, siyasetci, kanun yapan merciidir,
28 şubat diye bir tarih hatırıma geldi, brifingler vardı o tarihlerde, kendi alanına tecavüzü hoş görüp, verilen ayarı seve seve alan hukukcular geldi gözlerimin önüne. bazı kişilerin, siyasetciye ayar verme tezcanlılıgını bırakıp, hukukun üstünlügü ilkesini bir daha okuması, halkı yönetimden uzak tutma çabalarının neye mal oldugunu görmeleri gerekir.
anadolu delikanlılıgın da bir kural vardır, ayar alan ayar veremez kardeşim, sen git abin gelsin..
