suçlu olsun ve ya olmasın, göze kestirilen bir x kişisi gözaltına alındığında, her ay gözaltı süresi uzatılmak koşuluyla 4 sene aralıksız içeride tutulabilmektedir. Hal böyleyken, (bakınız: ergenekon'un kasasına) * kim gözaltına alınmak ister.
göz altına alınmak istemeyen, ya da tarih boyunca gelmiş geçmiş en çirkef hükümetle, hem de elindeki yetkiyi en adi şekilde kullanmaktan çekinmeyen bir hükümetle karşı karşıya olan gazeteci, aydın, yazar insanı ne yapar?
engin ardıç'ın, mhmet barlas'ın, cengiz çandar'ın, deniz gökçe'nin ve bunlar gibilerin yaptığını yapar. hangi istatistiği hükümetin kundurasını daha fiyakalı parlatmakta kullanabiliriz diye kastırır.
ihracat rekor kırdı yaşasın, türk lirası değerlendi bu manyak güzel bişi, türk lirası normale döndü, oh bu süper bişi, enflasyon sadece 5 puancık yükseldi, efenim 80 senesinde yüzde 150'lerdeydi işte akp nin başarısı, tefe tüfe düştü (dikenli telle, çekomastik fiyatlarıyla falan ama önemi yok), yabancı sermaye ülkeye akın ediyor (daha önce şukadardı bugün bu kadar, araziyi bedava veriyoruz, 10 yıl vergi almıycaz diyoruz, bi de devlet bankalarından yatırım teşvik veriyoruz, adamlar kaynağı paso dışarı aktaracak ama olsun, adamlar cebinden bir kuruş harcamadan yatırım gerçekleşmiş oluyor ama olsun) yabancı sermaye geliyor ya lafı mı olur, işte akp'nin başarısı," bu haberler tanıdık geldi mi?
hükümet eliyle terör ortamı yaratırsan olacağı budur. dünyanın en hızlı dalkavuk üretim fabrikası türkiye. Bir kusurumuza var ihraç edemiyoruz.
Çünkü türkiyeden başka hiçbir ülkenin bu kadar dalkavuğa ihtiyacı yok ki. bir de bu dalkavukları deli gibi istihdam ediyoruz.
sonra da manşet atıyorlar, "ergenekon deştikçe derinleşiyor". Öyledir o. akp'de deştikçe derinleşir, ama deşecek göt lazım.
o göt de sizde yok. Siktirmeye gelince hepinizde ikişer tane var ama, sıkmaya gelince hiçbirinizde yok.
basının bir kısmının susarak izlediği bir kısmının ise, ingiliz holiganlar kadar ateşli desteklediği terördür.
aradan yıllar geçip bu olaylar unutulduğunda, basının bügünkü tavrını kimse hatırlamak istemeyecek. Bugünleri basın tarihinde hiç olmadı sayacaklar. Çünkü yapılan yayınların savunulabilecek hiçbir yanı yoktur.
yapılan haksızlığa, hukuksuzluğa ses çıkarmamak, bu kanunsuzluğa, teröre ortak olmak demektir.
hükümet bir yandan vuruyor, şakşakçı basın öbür yandan vuruyor. bütün dünya giderek daha tehlikeli olan dünyada, nükleer bombalar yaparak, kendi kıçını sağlama almaya çalışırken, bizim "bazı basın" askerin elinden silahını almaya çalışıyor, "bu devirde askeri gücün ne önemi var canım, demokrasi, memokrasi" diyerek.