hukukçuların korkak olması

entry9 galeri0
    1.
  1. diplomalarını aldıktan sonra asla kavga etmezler. eğer gıcık oldukları insanlar varsa hukuk yöntemlerini kullanarak haksız da olsalar haklı duruma geçeceklerini bilirler. artık ellerinde çok güçlü bir silah vardır. sadece soğukkanlılıkla sizin sabrınızın taşmasını ve hukukçuya küfür etmenizi ya da ufak bir tokat atmanızı bekleyeceklerdir. bundan sonra seni babama diyeceğim hesabı, gidip dava açacaklardır, polis ve mahkemeler zaten hizmetindedir. sizin anlamadığınız bir dilden bir de şikayet dilekçesi hazırlayacaktır. sizi o tokatı attığınıza pişman edecektir. keşke o da bana tokat atsa diyecek duruma geleceksinizdir. karşınızdaki hukukçu sizi evire çevire dövebilecek kadar yarma bir insan bile olsa, sadece bir dilekçeyle sizi abilerine havale edebilecektir.
    böyle bir durumda tek şansınız başka bir hukukçudan yardım istemek olacaktır. bundan sonrasında hayatınızda doğa kuralları, delikanlılık kuralları ya da özür dilemek anlayış beklemek gibi şeyler geçerli olmayacak sadece hukukçunun ego tatmin süreci başlayacaktır.
    2 ...
  2. 2.
  3. artık birini dövmek için illa ki tekme veya yumruk kullanmasına gerek kalmadığını anlamıştır.

    adamı aklıyla döver, hem döver hem süründürür.
    4 ...
  4. 3.
  5. insanları süründürmek ve haklı çıkmak için kullandıkları şey akılları değil, ezberlerinde bulunan kelimelerdir. ezber ve zeka arasındaki farkı bir hukukçuya anlatmaya çalışmak yersizdir, çünkü yaptığı ezber kadar zeki olduğuna inanmaktadır.
    1 ...
  6. 4.
  7. ezberdeki 1000 tane kelimeden uygun olanı seçip muhatabını bununla dövmek zeka gerektirir.
    1 ...
  8. 5.
  9. papağan gibi ezberden okumak zeka gerektirmemektedir. bilmem ne yasasısın zırt maddesinin dırt bendine göre diye başlayan cümleleri zaten insanı canından bezdirmektedir. aynı cümleler ne yazık ki, hakimlerimizi de bunaltmıştır.
    1 ...
  10. 6.
  11. papağan gibi ezberi ancak okulda okur durumdayken yapar hukukçu. iyi bir hukukçu ezber yapmaz neyi nerde bulacağını bilir.

    zoraki tanım yapalım bir de :
    temelsiz iddaalara dayandırılmış hede. böyle kafaya böyle traş.
    2 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. hukukçulara yöneltilen eleştirilerden biri. *
    "keşke o da bana tokat atsa diyecek duruma geleceksinizdir."

    sanırım bu cümleyle kastedilmek istenen şey ihkak-ı hak. yani korkak bi hukukçunun asla yapmayacağı şey. çünkü korkak hukukçu ihkak-ı hakkın suç olduğunu,yasaların toplum düzeni için getirilen kurallar bütünü olduğunu ve herkesin bu kuralları çiğnemesi durumunda o papağan gibi bık bık ezberlendiği iddia edilen kuralların aslında ne kadar kıymetli ve gerekli olduğunu bilirler. bu kıymeti anlamaları için birilerinin gelip herhangi bi hakkına tecavüz etmeleri gerekmez.hukuku anlamayan insanlardan farkları da budur.

    "varolanı yorumlamaya çalışırlar"

    evet tam olarak bunu yapmaya çalışırlar çünkü yasa maddesi üretmek gibi bir yetkileri veya hakları yoktur.

    amcalar/teyzeler o kocaman kitapların ezberlerdiğini düşünürler, zaman zaman da söylerler hatta ama üniversite öğrencilerinin öyle düşünmesi gerçekten çok ilginç. hiçbir fikrimizin olmadığı konularda söyleyecek ne kadar çok sözümüz var. korkak hukukçuların o maddeleri ezberlemesine gerek yoktur zira istedikleri zaman açıp ilgili mevzuata bakabilirler,bununla ilgili bir yasak varsa bile korkak hukukçuların bu konuda bir bilgileri yoktur.

    ego tatmini hukukçu olmakla ilgili bir durum mudur? sanmam. yaptığın işe saygı duyulmasını beklemek herkesin isteğidir. gerisi kişiliğinle ilgilidir.

    bir genelleme yapamam ama yıllarca emek verip,okuyup(pardon ezberleyip) sonra da gerçekten adalet adına bir şeyler yapmaya çalışan insanlara haksızlık yapılması üzücü.hukukçu olmak analitik zeka gerektirir mi bilmem ama her şeyden önce hiçbir meslekte olmadığı kadar hakkaniyet gerektirir. hukuku anlamayanları anlayacak kadar çok gerektirir.
    1 ...
  15. 9.
© 2025 uludağ sözlük