Hiçbir sikim olmayan insan egosu diye bir şey var bu ülkede bunun mesleği ya da camiası yok.
Neredeyse tüm ülke özfarkındalıktan yoksun olduğu için herhangi bir sıfata sahip olunca o sıfata yapışıp özgüvenlerini oradan kazanmaya çalışıyorlar.
Cübbeden önce ve cübbeden sonra diye ikiye ayrılır. Cübbeden önceki evre ego'nun yetişip büyüdüğü evredir.
Cübbeden sonra ise master degree seviyeye geçer.
Bunca yıllık is hayatimda egosu olmayan hukukçu görmedim. ( Avukat, hakim, savcı hepsi aynı)
Çok bilmek, iyi bilmek, çok okumak, iyi bir analiz yeteneğine, muhakeme gücüne sahip olmak egonuz ile doğru orantılı ise siz iyi bir hukukçu olmak için değil unvanınız ile cübbe altında boy göstermek için bu yolu seçmişsiniz demektir.
Çok bilmeniz egonuzun yüksek olacağı anlamına gelmez. Zaten en başta dediğim gibi çok bilen, donanımlı insanlar mütevazı olur genel olarak.
Egoizm bir hastalıktır ve evet maalesef ki pek çok hukukçuda fazlasıyla vardır.
Dip soru: bir sınav için yüzlerce sayfa okumak sadece hukukçulara özgü sanıyorsunuz öyle mi?
Ego kelimesi kulağa hoş gelmiyor ama onun yerine kendine güveni tam olmayı koyarsak kimse itiraz etmez.
Hukuk karizma sahibi olmayı gerektiren bir alan. Serbest meslek erbabı genel olarak böyle. Misal dişçiye gittiniz ve yeni mezun 45 kilo hanım hanımcık bir kızımız dişinizi çekmeye talip.
Bu kişi bu disi hangi güçle çekecek endişesi duyarsanız o disi orada cektirmezsiniz.
Hukuk da böyle. Bilmem belki kazanırız diyen avukata kim neden davasını versin.