Şimdi abicim, hakaret suçunun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis (TCK m. 125)
YSK hakimleri kamu görevlisi olduklarından dolayı 1 yıldan az olamaz. (TCK m. 125/3-a)
Alenen işlenmesi 6'da bir oranında arttırılır. (TCK m. 125/4)
"Ahmak" sözcüğü tek fiil. Yani adam zincirleme isim tamlaması gibi saydırmamış. Ana avrat düz gitmemiş.
Bu tür davalarda alt sınırdan ceza verilir. Üst sınıra yaklaşabilmek için hakaretin zincirleme isim tamlaması olması, gerçekten rencide edici olması lazım. Bu durumda Ekrem'in cezası, 1 yıl 2 ay olacaktı ve "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı uygulanacaktı. Yani Ekrem'in cezası askıda kalacaktı. 5 yıl boyunca kasten işlenen bir suç işlemediği takdirde Ekrem'in cezası düşecekti.
Fakat adama 2 yıl 7 ay gibi bir ceza veriyorsun, Üst sınırı da aşıyorsun. Bu durumda hükmün açıklanmasının geri bırakılması 2 yıl ve altında olan cezalar için söz konusu olduğundan bu hükmü de uygulayamıyorsun. Amaç TCK m. 53'teki hak yoksunluklarını uygulamak ve adama siyasi yasak getirmek.
Bu apaçık bir hukuksuzluk. Bütün itiraz buna. Bütün hukukçular buna itiraz ediyor.
Siyasi yasağın uygulanabilmesi için hükmün istinaf ve temyiz incelemesinden geçip kesinleşmesi gerekiyor. ilk derece mahkemesi böyle bir hukuksuzluğa imza atıyorsa, istinaf ve temyiz mercilerindeki hukukçuların da bu hukuksuzluğu onaylaması ihtimali ister istemez beliriyor. Nitekim Yargıya güven yok. Davanın savcısı zaten akp bir belediye başkanının yeğeni.
5 TL farkla büyük boy içecek de ister misin ?
Hakim savcı alımlarında liyakati esas alsaydınız, bu tür sorunlarla yüzleşmezdiniz. Ağır bir Vebal altında kalıyorsunuz.
Umarım istinaftan bozulur. Yoksa Baykal gibi siyasi yasakları kaldırmak zorunda kalırsınız. Zira o da "Halkın baskısı var ne yapayım", diyordu.
Çünkü insanların güveni kalmadı hiçbir şeye bu yüzden böyle diyorlar eskiden bir sağcı parti ülkeyi yönettiğinde buna benzer kararlar alınsa insanlar yönetenden şüphelenmezdi.
AKP'nin lehinde karar çıktığında hukuga saygı duyun, aleyhine çıktığında biz bu kararı tanımıyoruz demiyorlar mi? Bahçeli AYM yi kapatsinlar deme di mi?
herkese aynı hukuk uygulansa tamam diyelim. ama süleyman soylu ahmak deyince hain deyince tayyip erdoğan sürtük diye sövünce hukuk fikir özgürlüğü diye sus pus.
cübbelerinde tamda bu sebepten ( yargı mensupları kimsenin karşısında düğme iliklemez çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde hiçkimse yargıdan üstün değildir ) düğme bulunmayan hakim ve savcıların malum şahıs ortama girince ayağa kalkıp olmayan düğmeleri ile cübbelerini iliklemeye çalıştıkları bir ülkede verilmiş karardır.
gene aynı yargı mensuplarının muhalif kanattan herhangi birisi çıkıp gak dese kapısında işlem yapmak için peş peşe kuyruğa girdiği iktidar cephesinden ne tür hakaret ne tür küfür ne tür iftira gelirse gelsin hiçbir yaptırım uygulamadıkları ülkede verilmiş karardır.
böyle bakınca sanki "hukuk"un verdiği bu kararlar """birazcık""" taraflı gibi geliyor normal olarak.
Erdoğan'ın 'sürtük, kemirgen' sözleri fikir özgürlüğü sayılmıştı. Ahmak ise terör suçu oldu.
içişleri Bakanı seçilmiş bir kamu görevlisi olan imamoğlu'na 'ahmak' diyebiliyor o da 'asıl ahmak seçimleri iptal edenlerdir' dediğinde kamu görevlisine hakaretten dava açılıp kısa sürede ceza veriliyor.
"ahmak" düzenlenmiş güya üst akıl dedikleri güruhun tiyatrosudur, hem kızacam ceza aldın diye hem sevinecen mağdur edebiyatını başardın diye hemde meral apla gibi kocasına sarılır gibi sarılcan dümenin işareti belli olmuıyormu, neyse ki bunu yiyeyecek millet yok sevinsinler gariplerim boş yere.
akp'nin hukuk anlayışı, kendilerine dokunulduğunda olmayan,işlemeyen, tu kaka olan ama başkasına dokunduğunda "yargı kararıdır saygı duyulmalı" diyen bir anlayıştır, akp ve hukuk'un aynı cümle içinde kullanılması bile abestir.