* hukuk bir ülkede, insanların huzur içinde yaşayabilmeleri, karşılıklı hak ve özgürlükler çervesinde oluşturulmuş kurallar silsilesidir ve bir mekanizma olmalıdır. kişiler, konumlar değil, olaylar ve durumlar esastır hukukta.
fakat içinde bulunduğumuz günlerde, bağımsız olması gereken hukuk, bir ideolojik görüşün arkasında ya da altında toplanmış kişiler tarafından tesirli ve tahrikli bir biçimde, amansızca kullanılmaktadır.
satranç oyuncuları iyi bilir, attan önce fili yemek lazımdır ki, at alındıkdıktan sonra fil önünü kesmesin vezirin. işte hukuk ile siyasetin yolları bu kertede kesişir türkiye de.
tarih tekerrürden ibarettir derler. yaşanmış bir 28 şubat süreci vardı türkiye de, sabahın köründe tanklar caddelere inmişti şehrimde. tekrarı yaşanmasın diye, bir daha yollarını kesecek kimse kalmasın diye, vezir ile şah* tüm fillere ve atlara hayatı zindan etmek için hukuku, kendi siyasi ihtirasları yönünde kullanmaktalardır.
mümkün mertebe kısa tutulmaya çalışılan bu yazı da iki cümleyle son bulur;
gözleri bağlı kadının elinden terazinin topuzu, kantarı alınmıştır, hukuk siyasete yenik düşmüştür artık, ve maalesef, bu ülkede adalete güvenenler, adliyelere yolu düşmeyenlerdir...
