hukukun yerine orman kanunlarının yani güce dayalı hükümlerin geçerli olduğu ortamda buna ekstra eklenen durumdur. Bu daha çok kraldan çok kralcı olmakgibi deyimlerlede açıklanabilir.
12 eylül hukuksuzluğu sabit bir durumdur ve tartışmasız ön kabul vardır. Geçtiğimiz günlerde milletvekili ufuk uras bir soru önergesi verir ve mecliste yanıtlanmasını ister. 27 yıl önce 12 eylül darbecilerinin mahkemeleri tarafından idam kararı verilen ve infazı gerçekleştirilenveysel güney ' in mezarının bugüne kadar ailesine gösterilmemesi ile ilgili bir durumdur. Veysel Guney in cenazesi, babasina verilmek uzere Savci Mete Göktürk tarafından Yüzbaşı Burhan Erdem e teslim edildi. Ancak cenaze sonradan ortadan kayboldu. veysel güney 10 Haziran 1981 tarihinde idam edildi. Cenaze teslim edilmediği icin Güney ailesi yillarca mezar aradı. Tüm başvurulara rağmen, cenazenin nereye defnedildigi 'devlet sırrı' gibi saklandı. Ailenin yillar sonra ulaşabildigi dava dosyasında bulunan ve Savci Mete Göktürk ile Yüzbaşı Burhan Erdem'in imzalarını taşıyan 10 Haziran 1981 tarihli belgede, idam edilen Veysel Güney'in cenazesinin babası Ali Güney'e teslim edilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem'e teslim edildiği tutanaklara geçirilmişti. Buna karşın o dönemde Yüzbaşı olan Burhan Erdem, cenazeyi aileye teslim etmedi. Guney'in idam edilmeden önce ailesine yazdığı mektup da ailesine teslim edilmedi. Ve güney'in arkadaşları suç duyurusunda bulunmaya devam ettiler. Son suç duyurusunda 'darbenin bile hukukunu çiğnediğinizin farkında mısınız? 'Mezarsız ölüler' sizi rahatsız etmiyor mu? Bir aileyi 27 yıldır çocuklarının mezarından yoksun bırakmak, vicdanınızı rahatsız etmiyor mu gibi ifadeler yer alıyor.
şimdi, "veyseliarıyoruz" başlıklı imza kampanyası açıldı. http://www.veyseliariyoruz.net bu ilan ve haber aynı zamanda taraf gazetesinde de yayımlandı.
bu bir amerikan filmi değil, tam bir türkiye klasiğidir. hukuksuzluk içinde hukuksuzluğa, kraldan çok kralcılığa verilebilecek ibretlik bir örnektir.
