uludağ üniversitesi- iktisat 1. sınıfta (bkz: Yılmaz Aslan)'dan aldığım ders. dersin yanı sıra yılmaz aslan'ın incelenmesi daha doğru olacaktır aslında. ders dinlerken üşüyen ve polar bir kazağa sarılan kızlara, "bu hava da üşür mü insan yauu, ben pişiyorum. ceketimi vereyim isterseniz, ama dur vermeyeyim en iyisi, kimin üstüne ceketimi atsam hamile kalıyor" demiş bir hocamızdır. birinci sınıfta "üniversite hocası böyle oluyor herhalde" dedirtmiş şahıstır.
daha geçenlerde vuku bulan bir olayda, dava sonucu hoşuna gitmeyen davalının, bayan hakime saldırarak "herkes işini yapacak. gitsin evinde otursun, çocuk doğursun, yemek yapsın. insanların kaderiyle oynamasın" demek suretiyle yaptığı şey buna bir örnektir, hatta davalı hızını alamayıp görüldüğü gibi hukukun yanında hakime de girişmiştir.
turhan esener ile özdeşleşmiş derstir. bunun başlangıcı böyle ise devamı nasıldır dedirtir insana. 4 soru görünümlü 20 sorulu final sınavlarıyla meşhur olmuş bir dersimizdir.
üniversitede hukuk, uluslararsı ilişkiler, kamu yönetimi, gazetecilik * bölümlerinde okuyanların 1. sınıfta gördüğü/göreceği ders. kanımca, en iyi hocası sulhi dönmezerdir. * şahsım, bu dersi sulhi hocanın bir zamanlar öğrencisi olan ve şu anda onun koltuğunda oturan ersan şenden almıştır...
eğer rona aybay gibi bir hocadan almışsanız bu dersi, ne oldum ne olmaya geldim gibi bir cümle ile aynada delirirsiniz. * hukuk'a girdereceğine adeta çıkartmaya çalışıyor gibi bir his doğurur içinizde.
hukukun ana ilkelerini kavratmak amacıyla okutulan ders. iktisadi idari bilimler fakültesi ve hukuk fakültesinde okutulur. bir de adalet meslek yüksekokullarında. ayrıca bu isimde bir de doğan şenyüz kitabı vardır.
