ülkemizde maalesef guguk olarak anlaşılan ve o şekilde kullanılmaya çalışılan, ancak aslında her seviyedeki insan toplumlarının (bkz: aileden ülkelere kadar) yaşayışlarını ve aralarındaki ilişkilerini düzenleyen kurallar topluluğudur.
(bkz: her eve lazım)
akp'nin gerektiğinde eğip büktüğü, gerektiğinde tanımadığı gerktiğinde değiştirmeye çalıştığı bir kavram.
örneğin son türban tartışmasındaki anayasa'ya geçmesini istediği maddeler. hani denir ya "şaka gibi" işte öyle.
"Mahkeme gerekçeleri, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına yönelik kullanılamaz" şeklinde bir ifadenin anayasa'ya girmesini istemiştir mhp'ye gönderdiği teklifte ama bu istek için, "bu cümle için ısrarcı değiliz" demeyi de ihmal etmemişlerdir. hani "hukuka karşı olduğunu biliyoruz da, ya tutarsa hesabı" gibisinden düşünmüş olmalılar.
velev ki, -başbakan çok seviyor bu kalıbı- bu istedikleri cümle anayasaya girdi ne olacak? bir mahkeme bir babaya çocuğunu görmeyi yasaklıyor ve sadece 15 günden 15 güne görmesine izin veriyorsa, adam çocuğunu periyodların dışında görürse ve çocuğun annesi polisle adamın kapısına dayandığında, "bu benim anayasal hakkım, mahkeme gerekçeleri benim bu özgürlüğümü kısıtlayamaz" derse? bunun gibi yüzlerce örnek çıkar karşınıza...
"Ceza hukuku ve genel ahlaka aykırı olmamak kaydıyla, hiç kimse kılık kıyafeti nedeniyle yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılamaz" şeklinde bir maddenin anayasaya girmesi için müthiş çaba göstermektedir. dünyanın hiçbir yerinde böylesine basit, anlamsız ve ilerleyen dönemlerde istenilen yere çekilecek bir anayasa maddesi yoktur.
ceza hukuku'na göre, bundan 10 sene sonra mini etek yasaklanırsa, örtünmemek suç olursa -tıpkı iran'daki gibi- hani halk iradesi ya, hani laiklik bu halk istedikten sonra tabi gidecek yahu cinsinden bir kavram ya o bakımdan söylüyorum. "ulan amma atmışsın" diyenler için somut örnekler veriyorum. ütopik şeyler değil bunlar. neyse, ceza hukuku salt çoğunluk ile değiştirilebilir ancak, anayasa salt çoğunluk ile değiştirilemez, hani şu 367 olayı var ya işte bu olmazsa olmazdır. ceza hukuku'nda yapılacak bir değişiklik için buna gerek yoktur. yani, akp mhp'ye sarılıp, ilerleyen dönemlerde bunu by-pass eder. hani başbakan arada bir diyor ya, "kimseye danışacak değiliz" haha işte, kimseye danışmazlar.
genel ahlaka aykırı olmamak diye bir kavram anayasaya girebilir mi? bu genel ahlakı kim belirliyor? bana göre başbakanın devletin araçlarını -uçak-makam aracı vs- kullanarak seçim gezileri yapması ahlak dışı ama başbakana göre değil. şimdi nedir bu genel ahlak? başbakana göre batının ahlaksızlıkları yani örtünmemek midir genel ahlaka uymayan? bu ahlak konusu kişiye göre farklıdır. bu derece kayışı koparmak hayra alamet değildir.
ortada hukuk var, ama problem değil, yasaysa yasa değiştiririz, kimseye danışacak değiliz.
Vatandaş olarak en temel haklarımızın bile farkında değiliz*.
Kimin neye hakkı var, neye yok bilmeyince de ortalık en çok bağırana,
en çok adam tanıyana ve en yırtık olana kalıyor. Oysa hayvanlar âlemiyle
insanlar âlemini ayıran en önemli şey, hukuk. Hayvanlar âleminde
güçlü bir hayvan acıkınca gücünün yettiği bir diğerini avlar, yer.
insanlar âlemindeyse hukuk vardır. Zayıfı korur, güçlüyü dizginler
(Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir)*.
Böylece birkaç bin polis binlerce kişiyi, birkaç yüz bin asker
milyonluk ülkeleri dizginleyebilir. Kimi açıdan hayvanlar âlemini
daha dürüst; hatta doğal bulsam da her an bir bıçkın benzerim tarafından
alaşağı edilme endişesiyle yaşamak çok da hoş olmazdı herhalde.
Hakkım olan için her seferinde kedi-köpek gibi hırlaşmak zorunda kalmıyor
oluşum da fena sayılmaz.**
hukuk sozcuk anlami olarak hak kelimesinin coguludur.
hukuk; okumasi en fiyakali bolumlerdendir.
hatta oyle ki; kpss sinavlarina kaymakamlik vb. alanlarda muracaat etmis toplulukta, hukuk okuyan
insanlarin daha basarili oldugu gozlemlenmistir.
hukuk okuyanlar avukat olur genellemesi yanlistir.cunku hukuk; siyasal bilimlerin ve ekonominin cogu alanini tek basina
ele gecirebilecek bir bolum yapisina sahiptir.
gunumuzde ege adalari sorunu oldugundan dolayidir ki; masterini deniz hukuku alaninda yapmak epey yararlidir.
ne anlattığını anlayabilmek için beş senelik fakülte bitirmek gerektiren kurallar bütünü. (bkz: türkçe please)
doktorların yazdığını okuyabilmek için eczacılık bitirmek gerektiren durumla paralellik gösterir. (bkz: recete)
Evrensel ilkeler matematiği. Bu ilkelerin uygulanması ile insanlık onuruna yaraşan bir yaşamın herkes için sağlanabileceği ütopyasına dayalı bir tarif. Yine de onsuz olmaz. Yada bir gün mutlaka herkese lazım olacaktır.
binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca, zaman tarafından biçimlendirilen insan ilişkilerinin yazıya dökülmüş halidir. hukuğun temel kayanağı kültürdür. kültür sürekli değişen dinamik bir olgu olduğundan dolayı, hukuk kuralları da sürekli değişmek zorundadır.
insanın ömründen ömür alan,insanı zaman zaman çıldırtma noktasına getiren,dışarıdaki vatandaşa ''ulan eşyanın da hukuku olur mu?''dedirten;ama her şeye rağmen Türkiye'de okunacak birkaç bölümden biri.