hukuk

entry281 galeri4 video1
    55.
  1. 4 farklı sistemi vardır...
    1) kara avrupası hukuku: temeli taaa romaya dayanır. yazılı hukuk sitemidir. kanunlar devlet tarafından konur ve insanlar kanunlara uyar. hukuk, kamu-özel olarak ayrılmıştır. örf ve adet hukukun yardımcı kaynaklarıdır. günümüzde bizim de dahil olduğumuz sistemdir.
    2) ortak hukuk: comman-law diye de tabir edilen anglo-sakson hukuk sistemidir. örf ve adetlere dayanır. hukukun yaratıcısı yargıçlardır. yazılı sistem yoktur. hukukçuların içtihatlarıyla hukuk gelişir. ama günümüzün teknolojik gelişmelerine ayak uydurmak için yazılılaşmaya başlamıştır.
    3) islam hukuku: dinsel ilkelere dayanır ve kur'an en önemli kaynaktır. ayrıca sünnet,icma ve kıyası da kullanır. günümüzde islami kuralların uygulandığı ülkeler olsa da tam manasıyla islam hukukunu uygulayan bir ülke yoktur. içtihat yolu hala açık olmasına rağmen derin görüş ayrılıkları olmasın diye içtihat etmeme ve 4 imamın görüşlerini benimseme kabul edilmiştir. diğer hukuk dallarından ayıran en önemli özelliği hukukun ilahi güçle meydana gelmesidir.
    4) komünist devrimden sonra sosyalist ülkelerin uyguladığı hukuktur. mülkiyet kişilere değil topluma aittir. kamu çıkarları ön plandadır. avrupada komünizmin çökmesinden sonra etkisi kalmamıştır.
    2 ...
  2. 54.
  3. hukuk, sosyal hayatı düzenleyen maddi yaptırımlı, yani kamu kudreti ile desteklenmiş bulunan kuralların bütünüdür.
    1 ...
  4. 53.
  5. hocalarıyla sevilip hocalarıyla nefret edilen bölüm.
    1 ...
  6. 52.
  7. Açılan her yeni üniversitede mutlaka olan bir lisans bölümü. Ne yapacaklarsa bu kadar hukuk mezununu.
    2 ...
  8. 51.
  9. adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzeni diyebilirsininz. -ki yasemin ışıktaç'ın öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu böyle der. 4 yıl boyunca aklında kalan tek tanım budur çünkü. daha janjanlı bir tanım geliştirip insanların yarattığı psikolojik bir fenomendir diyebilirsiniz.
    birde şöyle birşey var eleman 1994te belediye başkanı oluyor hukukla uyumlu çalışıyor. bir kaç sene sonra hukuk bu elemanı hapse atıyor. aradan çok zaman geçmiyor başbakan yapıyor. ne oldu lan dıye sormadan edemıyor ınsan daha düne kadar hukuk bu adamı bir kaşık suda boğmaya uğraşıyordu şimdi ne değiştide devleti bu elemanla tayfası yönetiyor. o zaman hukuk yukarıdakilerin hiçbiri değil hukuk hakim sınıfın çıkarlarına çanak tutan kurallar topluluğudur. dün kemalist cenahın çıkarlarını koruyordu bizim eleman rejim düşmanıydı. bugünse elemanımızın menfaatine çalıştığı için kemalıstler dalga dalga terörist oluyor. ama siz yinede hukuku böyle tanımlamayın marxın tek kitabını okumadığınız halde prof. hocanız sizi marxist olmakla suçlayabilir.
    3 ...
  10. 50.
  11. günsev evcimen den alındığından öğrenilen bir derstir.
    1 ...
  12. 49.
  13. etimolojik olarak incelemek gerekirse hak sözcüğünden türemiş, arapça haklar manasına gelen bir kelime.
    ancak hukukun terminolojik olarak incelenmesi gerektiği kanısındayım.
    o zaman bir hukuk tanımı yaparak işe başlanmalı:

    adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzenidir..

    hukukun yapılabilecek en doğru tanımı bu belki de..

    bu tanımın doğruluğunu sağlayan faktörlere tek tek baktığımızda şunlar karşımıza çıkıyor ki bizi bu doğrultuda bir tanım yapmaya yönlendiriyor..

    hukuk asgari anlamda (gbkz: adaleti) sağlamayı amaçlar.. elbet hiç bir adalet çeşidinde tam adil olunamaz. hukuk, asgari adaleti sağlayarak haksızlıkları ortadan kaldırmayı amaçlar.

    ikinci bir husus hukukun toplum yaşamını ilgilendirdiğidir. suçlar ve hukuka aykırılıklar toplumsal yaşamda ortaya çıkar şüphesiz..

    bir insan; tek başına yaşasa, sosyal bir yapının parrçası olmasa hukuka ihtiyaç duyar mıydı?

    sorunun cevabının hayır yönünde olacağı açık zannımca..

    bu tanımımızı meşru kılan son bir faktör ise hukuk kurallarının uygulanabilmesi için bir güce ihtiyaç duyulmakta. bu güç de genelde toplum düzenini sağlayan devlet tarafından kullanılmaktadır. bizler hukuk kavramını tanımlarken eğer bu tanımda (gbkz: devlet) terimine yer verirsek devlet olmayan siyasi iktidarları da dışlamış oluruz.

    o sebepten bizim tanımımızda yer vermemiz gereken sözcük düzen olmalı..

    adalet, toplumsal yaşam ve düzen kavramlarını birleştirdiğimizde de hukukun tanımının ilk cümlede belirttiğim gibi yapılabileceğini görüyoruz pek ala..

    hani bizde hukuk yok diyoruz ya; haklarının bilincinde bir halk olduğumuzda ve adaleti bir parça daha gözlediğimizde hukukun varlığından söz edebileceğiz.. bu da bizi tam anlamıyla bir toplum kılacaktır..
    3 ...
  14. 48.
  15. hakaretin cezasını veren. internet üzerinden bile olsa.
    3 ...
  16. 48.
  17. 47.
  18. nasıl bilmiyoruma ama bir şekilde matematikle alakası olan ilimdir. ama temelde teoride. bizim hukuk başlangıç hocası da böyle şeyler demişti bir bok anlamamıştık. ama gittikçe bana mantıklı geliyor fonksiyonlar var sanki sağda solda... daha çözemedim. sınıfı geçsem yeter aslında, uğraşmaya da gerek yok hani.
    1 ...
  19. 46.
  20. insanların düşünmesi, felsefe yapması çıkışlı, düzeni, özellikle adaleti sağlamaya yönelik kurallar bütünü. çok çeşitlidir: borçlar hukuku, ticaret hukuku, aile hukuku, ceza hukuku vb. ankara üniversitesi, koç üniversitesi ve istanbul üniversitesi türkiye'de hukuk fakültesi bakımından başarılı üniversitelerdir.
    1 ...
  21. 45.
  22. profesör yasemin ışıktaç ve profesör vecdi aral hocalara göre "adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzenidir."
    2 ...
  23. 44.
  24. ustunde bagimsiz bir insan toplulugu yasayan bir kara parcasini devlet haline getiren odevler butunu.
    1 ...
  25. 43.
  26. toplumsal sozlesmeyi isler kilmayi amaclayan ilkeler ve kurallar butununun genel adi. butun toplumlarda aile, cemiyet, cemaat ve sirketlerin, toplumsal sozlesmeyle catisan kendi ozgun hukuku oldugu icin; ikna ediciligi dusuk kavram. toplumsal sozlesmeyi de genellikle, sozu edilen topluluklar belirler. boyle anlasilinca; hukukun aile, cemiyet, cemaat ya da sirket mensubu olamayanlari toplumsal sozlesmeye uymaya zorladigi soylenebilir. oyleyse tanimimizi soyle gelistirebiliriz; hukuk guclunun, gucsuz uzerindeki tasallutunu mesrulastiran ilkeler ve kurallar butunudur.

    farkli bir bakis deneyecek olursak; ahlaki degerler acisindan, bireyleri buyuk olcude aynilasmis bir toplumda ideal hukuk duzeninin saglanabilecegi dusunulebilir. bu toplumda bireyler, ayni hukuk semsiyesi altinda bulusmayi, minimal orgutlenmeye yeglerler. dolayisiyla tek hukuk, tek toplum ulkusu imkan bulur. farkli ahlaki anlayislar, en iyi ifadeyle yadirganir ve kontrol altinda tutulur. bu bakisin olgunlasmis haline 'demokrasi' demek mumkundur. ham ve muhtemel yoz hali ise 'oteki' kavramini tanimayan yobaz yiginlarin kanli bicakli birlikteligine goturur. zor is.
    1 ...
  27. 42.
  28. bireylerin birbirleriyle ve devletle olan ilşkilerini düzenleyen, toplumsal düzeni sağlamaya yönelik olan ve uyulmadığında devlet tarafından yaptırıma bağlanmış kurallar bütünü.
    2 ...
  29. 41.
  30. adalet duygusu gelismemis, birey kulturune sahip olmayan, ozgurluk nedir bilmeyen insanların elinde oldugu surece yozlasmaya hizmet eden sosyal bilim.
    bir toplumdaki hukuk sistemi o toplumun gelismisliginin de olcusunu koyar.
    ancak hukuk sisteminizin saglamlıgı olcusunde gelismis-uygar bir ulke olma sansınız vardır. hukuk sisteminiz curukse yoz bir toplum olur cıkarsınız.
    2 ...
  31. 40.
  32. bir ' intensif invert' tanımla; chp denen, milletin ve onun değerlerinin düşmanı parti'nin sevmediği kavram.
    3 ...
  33. 39.
  34. ülkemizde amaca giden yolda kullanılan bir araç olarak görülen şey. sonrasında da eski bir papuç gibi atılır. ayrıca bizim devletimizin vasıflarından biridir. (bkz: demokratik laik sosyal hukuk devleti)
    1 ...
  35. 38.
  36. her iktisadi ve idari bilimler fakültesi öğrencisinin ilk iki yıl içinde aldığı biri derstir.
    3 ...
  37. 37.
  38. üstünlüğüne saygı göstermek için var olduğuna inanmamız gereken kavram.

    ey adalet kantarın topuzu çoktan kaçmış, haberin yok.
    2 ...
  39. 36.
  40. 35.
  41. turkiye de engizisyon mantıgı ile isler. butun kurumları ve kurallarıyla batıdan
    ithal ettigimiz bu sosyal bilim temelde birey uzerine kuruludur, birey merkezlidir.
    yani butun kisileri ve kurumlarıyla hukukun gorevi bireyin dogumundan itibaren hatta ana karnındayken basta ailesine ve devamında cevresine ve devlete karsı bireyin haklarını korumaktır. ama alısmadık gotte don durmaz kardesim. dogulunun ne tarihinde ne ailesinde-kulturunde ne de dininde birey diye bir kavram yok ki.
    onun icin memleketteki hukuk fakultesi mezunlarının abartmıyorum yarısından cogunun hakla-hukukla bir alakası yoktur.
    3 ...
  42. 34.
  43. 33.
  44. arapça hakk kelimesinin çoğuludur. haklar anlamına gelir. Fu'ûl babında yapılmış cem-i mükesser bir kelimedir.
    3 ...
  45. 32.
  46. nihai hedefi adalet değerinin gerçekleştirilmesi olan kurallar bütünüdür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük