hukuk

entry281 galeri4 video1
    122.
  1. ülkemizde olmadığı ispatlıdır.
    1 ...
  2. 123.
  3. devlet, kendi şiddetine hukuk, bireyin kine ise suç adını verir. max stirner
    0 ...
  4. 124.
  5. 125.
  6. her insanın eşit şartlarda ihtiyaç duyduğu.
    9 ...
  7. 126.
  8. hukuk bir amfi dolusu dersle ilgilenmeyen off çalışamıyorum ben daha napıcam diyen insanın kütüphanede günlük en az üç saat ders çalıştığı, üç saat onbeş dakika çalışanların inek ilan edildiği öğrencilerine acınası bölüm.
    adaletli insanlara objektif insanlara hakkaniyetli insanlara ihtiyacı olan bölüm.
    2 ...
  9. 127.
  10. 125.
  11. bir insani hayatini ugruna curutmemesi gereken bolum. cok daha heyecen verici seyler var bu dunyada.
    0 ...
  12. 126.
  13. Tanım cümlesine ihtiyaç duymayan uğraşı alanı. Ülkemizde benim için en Zeki insanların toplanıp zekalarını kullanmayı unutturuldukları yeri ifade ediyor maalesef. Hukuk okumaya gelen arkadaşlar hukuku aşırı seviyorsa gelsin, ya da parayı. Tabi bir yönüyle de gelin derim çünkü okuduğun bölümü sorduklarında açıklamak zorunda kalmazsın. Sırf bu sebeple tercih edeceksen zaten hukuk sana daha fazlasını yapamaz.
    0 ...
  14. 127.
  15. yarın cuma namazına müteakip cenaze namazı kılınacak olan. evet.
    0 ...
  16. 128.
  17. adamın göre şekil alır hale getirilmiştir.
    1 ...
  18. 129.
  19. bazen mizahtır.

    --spoiler--
    Bir akşam tiyatrodan çıkmış iki erkek arkadaş yolda yürürlerken önlerinde iyi giyinmiş, şık ve alımlı bir hanımın yürüdüğünü farkederler.

    Erkeklerden birisi diğerine dönerek, "Bu hanımla bir gece geçirmeye 500 dolar veririm" der. Bu sözleri işiten genç hanım başını çevirir ve "Teklifinizi kabul ediyorum" der. Teklif yapan erkekle hanım beraberce genç ve çekici kadının evine gidip hemen yatağın yolunu bulurlar.

    Ertesi sabah apartmanı terk ederken, adam kadına 250 dolar verir. Hanım pazarlık bakiyesi parayı ister ve "250 dolar daha vermezseniz sizi dava ederim" der.
    Ertesi gün mahkemeden gelen celp pusulasını gören adam şaşırır. Hemen avukatına gidip olayı detaylarıyla anlatır.

    Avukat, "Bu esaslara istinaden aleyhine bir karar alınabileceğini sanmıyorum. Ancak davanın nasıl sunulup savunulacağını doğrusu pek merak ediyorum" diye mütalaasını verir.

    Dava başlar ve ön soruşturmadan sonra hanımın avukatı mahkemeye dava konusunu aşağıdaki şekilde arzeder:

    "Muhterem hakim beyefendi, müvekkilem, bu hanımefendi, itina ile yetiştirilip çimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayrimenkule sahip bulunmaktadır. Bu arazi parçasını belli bir süre için davalı beyefendiye 500 dolar karşılığında kiralamıştır. Davalı gayrimenkulü kira amacına uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye ederken kira bedelinin yarısı olan 250 doları ödememiştir. Kira tutarı yüksek bir bedel değildir, kaldı ki kiralanan yer özel ve yasal bir bölgedir. Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının müvekkileme anlaşmanın bakiyesi olan meblağı ödemesidir."

    Davalının avukatı hiç beklenmedik savunma karşısında şaşırır, fakat bir avukat olarak işin enteresanlığından haz duyar ve hemen daha önce hazırladığı savunmasını kenara koyarak davayı şöyle savunur:

    "Muhterem hakim beyefendi, müvekkilim bu genç beyefendinin, bu genç hanımdan sahibi olduğu gayrimenkulü bir süre için kiraladığı doğrudur ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun kalmıştır. Bununla beraber müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu örgü taşlarıyla donatmış, kuyuya boru indirmiş ve pompa yerleştirmiştir. Bütün bu uğraşların işçilik masraflarını müvekkilim üstlenmiştir. inancımıza göre bütün bu arazi geliştirme çalışmaları ödenmeyen meblağı karşılayacağından aleyhimize açılan davanın reddini talep ediyoruz."

    Genç hanımın avukatı tekrar söz alır:

    "Muhterem hakim bey, müvekkilem, davalının beyan ettiği gibi arazi üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli gelişmeleri yaptığını kabul ediyor ve herhangi bir itirazda da bulunmuyor. Ancak bahis konusu kuyu zaten arazide mevcut idi ve kuyu olmasaydı davalı muhtemelen bu araziyi kiralamayacaktı. Ayrıca arazi tahliye edildiğinde davalı söz konusu ettiği taşları, boruyu ve pompayı sökerek beraberinde götürmüştür. Bu bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz kararın adalete uygun olmasını diliyoruz."

    Hanım davayı kazanır!...
    --spoiler--
    0 ...
  20. 130.
  21. rte nin yüzünden artık güvenmediğim oluşum.
    0 ...
  22. 131.
  23. 'hak'kını vererek okunduğunda hızlı bir çöküşe neden olan.
    0 ...
  24. 132.
  25. Bu ülke de olmayandir. Hak ve hukuk.
    0 ...
  26. 133.
  27. arapça kökenli ülkemize sadece kelime olarak bilinen terimdir.
    hak ödev anlamlarına gelir.
    0 ...
  28. 134.
  29. başbakanın umursadığı devlet organıdır. organ demişken üstüme oturduğumuz organımıza benzemektedir. *
    0 ...
  30. 134.
  31. hep geliyorum, geliyorum bak gelicem deyip gelmemiştir. adaleti babasız, piç bırakmıştır.
    0 ...
  32. 135.
  33. canımız vatanımızda olmasa da ısrarla uygulanması için kendimizi parçaladığımızdır.
    1 ...
  34. 136.
  35. dünyanın her yerinde her zaman güçlüden yana olan zımbırtı. bizimkinin diğerlerine oranla daha kötü durumda olmasının sebebi çok fazla kurcalamamız ve bitmek bilmeyen hırsımız.
    0 ...
  36. 137.
  37. ele ayağa düşmüş, gelen geçenin okuduğu sıradan bir bölüm oluvermiştir.
    2 ...
  38. 138.
  39. Baş üstünde tutulup düzen sağlamak adina kullanılacağına, ayaklar altina alinip yerle bir olmuş olgudur.
    Keşke sistemle bu kadar oynamasalar.
    0 ...
  40. 139.
  41. hukuk fakültesine ve kendini bir bok zanneden hukuk öğrencisi potansiyel avukatların ( takım elbiseli meşru hırsızların) zihniyetine sokayım.
    2 ...
  42. 140.
  43. 141.
  44. Kolay ama savcı veya hakim olmadiktan sonra bi numarasi yok. Tabi ailede nüfuzlu avukatlar yoksa.
    1 ...
  45. 142.
  46. tek bir yerde hukuk vardır o da vicdan da.
    Onun dışında hiçbir hukuk nizamı sağlayamaz.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük