Bir mühendis olarak söylüyorum bana bu dünyada okumak istediğin veya olmak istediğin şey var mı diye sorsalar bir saniye düşünmeden "hukuk okumak ve hukukçu olmak isterdim" derdim. Adalet için yaşamak, adalet için karar vermek, adalet için savaşmaktan daha çok mutluluk verecek ne olabilir ki şu dünyada insana.
hukuk okumak isteyebilirsin ancak hukuk okumayı ne için istediğin önemli. tabi ki parasal açıdan hedeflerin olabilir. nihayet sırf bunun için hukuk okumak ağır gelir. hukuk adına, adalet adına ve herşeyden önce mağdur insanlar adına birşeyler hissetmelisin ki mesleğini yaparken içine sinsin.
Zaten okuyacaksan para vs. maddi şeyler için okumayacaksın bu bölümü, kendine farklı bir şeyler katmak istiyorsan okuyacaksan tercih edilebilir.
Yoksa hayal kırıklığıyla karşılaşırsın , o okulu da bitiremezsin.
çağımızın gençlerinin popüler tercihlerindendir. sıralamalar giderek yükselmiştir. millet boş konuşuyor hukuk fakültesine girmek giderek kolaylaştı diye. 2 sene önce 110.000 ile kapatan özel üniversite şimdi 65.000'den sonrasını almıyor. rağbet arttı çünkü.
insanların garanti meslek sahibi olmak amacıyla tercih yapması ve hukuk fakültesinin de bu konuda kıyak olması herkesi hukuka yönlendirdi. okumaktan gurur duyulacak ve okunmaya değer bir bölüm. fakat ne yazıkki yanlış çağda ve yanlış ülkedeyiz.
avukatlık sınavı geliyor, üniversiteler öğrenci bırakmak için fırsat kolluyor, sadece 30 profesörü olan hukuk dalı için 60 tane fakülte kuruluyor. pek çok üniversitede derslerin çoğu araştırma görevlisi, yardımcı doçent gibi yaşları 30-35 civarında olan insanlar tarafından veriliyor.
1980-90 arası olunsaydı hukuk okumak istemek gayet yerinde olurdu amma velakin 1990-2000 arası doğanlar için iş zordur.
asla yapamayacağım eylem. hayatımda gördüğüm en sıkıcı bölüm olduğunu sanıyorum. Bir arkadaşın hukuğa giriş adlı bilmemkaçyüz sayfalık kitabında hukuğun tanımının yapıldığı o ufacık puntolu paragrafı okurken uyuyakalmıştım.