Diyelim ki mesleğin doruğuna çıktın Anayasa Mahkemesi üyesi oldun, 167 kere değiştirilen ihale kanununun 168. Değişikliği önüne getirildi, iptali yönünde oy kullanıp, yapılmaya çalışılan hukuk değil kanun yoluyla birilerini devletin sırtından Zengin etmektir diye şerh düşebilecek misin? Sucukçu muhasebecisi karşısında iki büklüm olup cubbende ilik arama olayına girmeyecek misin? Sende o büzük var mı? Varsa Yolun açık olsun... Yoksa hiç girme bu toplara...
Yani bazı yargıtay kararlarını okuyorum da, gerçekten okunması en zor bölümlerden biri, hatta belki de en zoru. Türkçe zaten allahlık, senle başlayan cümleler bizle bitiyor, anlamak için taklalar atmak lazım; taaa 1970'lerden içtihatlar var kimilerinde o zamanları araştırmak gerekiyor. iş okulla da bitmiyor, kültürel ve entelektüel olarak ne olup bitiyor her zaman haberdar olmalısınız; bu kültür bizim anladığımız manada kürk mantolu madonna, tutunamayanlar veya oscar'ı alan son filmin çok ötesinde: Siyaseten, ekonomik olarak, ülkelerüzeri ilişkiler vs olabildiğince her konuda muhakkak bir şey bilmelisiniz, yetmez, onlarca yasa. bunların tadilleri, yorumlamaları, farklı yaklaşıkları şu bu her şeyden haberdar olmalısınız, dahası üstün bir analiz ve ilişkilendirme yetiniz olmalı.
iyi bir avukatın beyni gerçekten sürekli üst düzey çalışıyor olmalı. Başka türlü bu kadar yoğun bir mental bombardımanın altından kalkamaz.
zamanında hukuk okumayıp kamu yönetimi okumayı tercih edip mba ve işletme alanında akademik kariyer yapmayı seçtim. eğer bütün bunlarla uğraşmayıp hukuk okusaydım ve bir avukatlık bürosu açmış olsaydım muhtemelen şu anda baro başkanı olmuştum. değerli gençlere tavsiyemdir eğer puanınız tutuyorsa hukuk okuyun kardeşim hukuku bitirin biraz tanınmış bir avukatın yanında staj yapın sonrada açın bir büro keyfinize bakın.
hak: "hukukun tanıdığı yetki, koruduğu menfaat" , hukuk: "haklar". diyecek olursak kabaca bir tabirle, hukuk fakültesi öğrencilerine haklarını öğreten, bu hakların nasıl savunulacağının usulünü öğreten, yasama organınca hazırlanan kanunları ezberleten ve fakat genellikle pratik hukuk yöntemlerini öğretip, ideal hukuk dediğimiz hukuk yaratma yollarını reddeden. gelişmeye ve değişmeye kapalı, içerisinde öğretilenlerin çoğunlukla uygulamada (özellikle ceza hukuku konularında) yer bulamadığı fakültedir.
girmesi görece zordur. fakat girdikten sonra bağlı kalabilmesi daha da zordur. insana kendini sorgulatır, zeka seviyesini sorgulatır, dönem başlayalı 3 hafta olmuşken 360 sf konu işleyen hocayı ve bu hocanın "tek bir kaynak yetmez en az 5 kaynaktan daha çalışın makaleler okuyun, yargıtay kararlarını inceleyin" cümlesini sorgulatır tam olarak aynı ilgi ve alakayı bekleyen diğer 6 derse nasıl olması gerektiği gibi çalışıp bu arada tuvalete gitmek, yemek yemek, duş almak gibi ihtiyaçların karşılanacağını sorgulatır. hadi diyelim okul bir şekilde bitti, avukat olsam bu piyasada nasıl tutunacağım, başka bir avukatın yanında asgari ücretle ömür mü tüketeceğim diye sorgulatır... sorgulatır da sorgulatır. zordur, yıpratır. üstelik ülkede adalet ve hukuk kavramları içi boş birer balon olarak süzülürken bir de ordan yıpratır. idealistliği kaldırmaz. otur kitabını kanununu oku sesini çıkarma fakültesidir.
bu bölümde okuyan yazarlara her fırsatta denizcilik hukuku konusunda uzmanlaşmayı tavsiye ediyorum. Türkiye'de bu hukuk dalı bir iki dinazor tarafından temsil ediliyor ve kimseyi de yetiştirmedikleri için ütopik rakamlarda para kazanıyorlar. belkide bir avukatın kazanabileceği en yüksek rakamları.
Yeni nesil mezunlarının birçoğu kendisini savunamayacak vaziyettedir. Eskidendi o cevval, ağzı laf yapan, tuttuğunu koparan, adalet duygusu gelişmiş avukatlar. Şimdi karakterinde bunlar varsa bile fakültede yontup saldıkları için çok da bir şeye yaramıyor kanımca. Devlet adalet sağlansın istemiyor çünkü.
şu yaştan sonra öss tipi bir sınava hazırlanmak bana zor geliyor. mühendis ve işletmeci olarak açıköğretim fakültesinin ikinci üniversite programlarını inceledim ve sınavsız olarak adalet bölümüne başladım. hatta yarın ve pazar günü 3. dönem finallerine gireceğim. aşırı severek okuyorum ve hergün zevkle çalışıyorum. 4. yarı dönemi bitirdikten sonra dgs ile hukuk fakültelerine geçmeyi umuyorum. zira önceki yıl dgs'leri çözdüm, oldukça kolay geldi öss tipi sınavlara göre. biraz ALES'e benziyor sanki. aldığım deneme puanları galatasaray hukuk hariç neredeyse hepsine oluyor. eğer siz de bu tip bir metodun size kolay olacağını düşünürseniz, önce adalet sonra dikey geçiş ile hukuk deneyebilirsiniz.
35 yaşındayım 3. sınıf öğrencisiyim idealinizse mutlaka gerçekleştirin bizim sınıfta 60 yaşında adam var hukuk her yaş grubunun rahatça okuyabileceği bir bölüm .