bu fakültede okuyan öğrencilerin en az ayda bir karşılaştığı diyalog şu şekildedir:
- hangi bölümde okuyorsun?
- hukuk
- ileride bizim davalara bakarsın artık
- sankiazılısuçlusunmınakoim..
- efendim? ne dedin?
- yok bir şey ya. tabi bakarım ehehe.
bitirmesi o kadar zor olmayan bölüm. evet, derse girmeden, sağlam notlarla geçebilirsiniz. lakin bu fakülteyi bitirenler hukuk fakültesi mezunu ve hukukçu olarak ikiye ayrılırlar. türkiye' nin en köklü hukuk fakültelerinde ve hocalarında yaygın görüş bu yöndedir. hukuk fakültesi mezunu ders notlarıyla okulu bitiren, doyasıya öğrenciliğini yaşayan, geçer notlarla ite kaka mezun olan öğrencidir, çoğunluk malesef bu yöndedir. hukukçu ise hukuk yapabilendir, diplomayı alan değil. hukukçu belki öğrenciliğini tam yaşayamaz ama bir zaman sonra hayatına dilediği gibi yön verecek olandır. hukukun ezber olmadığını, aslında matematik olduğunu bilendir. hukuk yaratıcılıktır, elindeki bilgileri önündeki farklı farklı olaylara uygulayarak çözüme ulaşma sanatıdır. çoğunluğun sandığı gibi ezbere dayanmaz, hatta öyle ki çoğu bölüm hukuktan daha ezberdir. aynı zamanda çok okumaktır, başın ağrıyana kadar okumak. kitapları öyledir ki ayağa düştüğünde sakatlamışlığı vardır, hocalara göre de gayrimenkul statüsündedir.*
öyle ya da böyle en güzel bölümlerdendir hukuk. o kadar ki zamanında hukuku bırakıp tıp seçmiş doktorlar bile sadece zevkli olduğu için afla dönüp bir yandan hukuk okurlar.*
çok isteyerek yazmış olmasam da şu an okumaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğum fakültem.*
1. tip: finallere kadar derse gelmez. devamsızlıktan kalmamak için arkadaşlarına imza attırır. finallerden bir hafta önce not derdine düşer.
2. tip: tüm derslere girer, en arka sıraya oturup uyur ve fakat bütün gece sabaha kadar ders çalışır, kitabı hatmeder.
3. tip:
yoklama kağıdını imzalayıp yandakine vermeden hemen önce; atılan imzalara bakar, baktıktan sonra sınıfı kolaçan eder, sınıfta olmayıp da kağıtta adı bulunanları hafızaya keydeder, onların yerine kimin imza attığını tahmin ve tespit eder.
4. tip:
hangi kitabı alacağını gizler. ''benim anladığım kitaptan sen anlamazsınki canııım...'' gibi bahaneler öne sürer. o konuda üç kitap vardır. neyi sakladığı ve basit bir soruya böyle cevap verme sebebi anlaşılamaz.
5. tip: sürekli bir panik içindedir. hiçbir konu kafasında yerine oturmamıştır. fakülte hayatını ''anlamadım'' ve bol aa ile geçirir. hemen hemen her fikir beyan ettiğinizde sizi azarlar ve karşıt görüşünü öne sürer. ona söylediklerinizde her zaman bir yanlış vardır zaten.
Kendi dönemlerinde 100.000 kişi ile birlikte sınava girip 5000. olunca girdiği fakülteye şimdileri 2.000.000 kişi ile birlikte sınava girerek 20.000. olan ve aynı fakülteye giren insanlara bok atan eski mezunları barındırır bu fakülte aynı zamanda.
Birinci sınıfta vizelerden çıkıldığında , lise zihniyetiyle birinci sorunun yarısını yaptım ordan su kadar puan alsam ikinci soruyuda zaten salladım birşeyler yazdım diye biraz puan alırım diye hesaplamalar yapıp notlar açıklandığından lise zihniyetiyle 70 beklenen sınavdan 15 alındığını görünce nerede olduğunun anlaşıldığı yer. hele ki bir fahiş hata var ki günlerce uyumadan hatim ettiğiniz tüm bilgileri hiçe sayar. saç dökülmesi ülser migren başlangıcı görülür mezun olunca bitiyor sanmayın bu hastalıklar gelişir dallanır budaklanır.
trt4den açıköğretim dersi izlermiş hissine kapılırsınız koca anfide oturuken.
kitabını altını mı çizsem not mu tutsam hocayı mı dinlesem derken hiç birini yapamaz sap gibi kaılrsınız.
devam zorunluluğu olmaması içinizdeki şeytanı harekete geçirir.
bölümün çoğu daha 1.sınıftan birer minyatür savcı ve avukat moduna girmiştir.
sinir bozarlar,rakibiniz çoktur çoğu hırs doludur,herbişeyden haberdardırlar.
zor bir bölümdür,neden geldim buraya demeye ilk haftadan başlarsınız.
kitap taşımaktan kollarınız kopar.
girsen de girmesen de sınav öncesi ikiyüzer sayfayı okuyacak mısın hacı?
okuyacaksın.
sal gitsin o zaman.
edit: kazın ayağı öyle değilmiş hacı, bilemedim. şimdi 6 dersten bütünlemeye gireceğim. benim yüzümden kalan varsa "geçmiş olsun abi, kusura bakma" diyorum. ama küfretmesinler bana lütfen. arbede çıkmasın sonra.
ejdadımı s*kti borçlar genel,
oysaki daha neler var neler,
eş dost durmadan soruyor,
yahu kaç sne oldu bu okul ne zaman bitiyor,
sonradan gider yapmamak için pedere,
efendi gibi yazacaksın PDR.