üniversite okumak sıradanlaşmıştır. özel üniversiteler senelik 10 bin liraya diploma dağıtıyor. 1/500 ölçekte 1 cm uzunluğun gerçekte ne kadar olduğuna bilmeyen mezunlar gördü bu gözler...
iyilerin farkı öyle ya da böyle çıkıyor ortaya. haliyle heyecana, korkuya gerek yok. ayrıca bir devlet okulundan mezun biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki hukukçuluğun okulla, çalışmayla ilgisi bir yere kadardır. hukukçuluk nosyon işidir. hele ki avukatlık. hakim olabilirsiniz, savcı olabilirsiniz, devletin her kademesinde memur olabilirsiniz ama avukat olamazsınız. meğer ki o nosyon sizde olsun. o da doğuştan ya vardır ya da yoktur. şairlik, ressamlık gibi.
o yüzden herkes rahat olsun. devletten özelden, şurdan burdan mezun olmak, çok okumak çok çalışmak yeterli olmuyor. dedim ya o nosyon doğuştan sizde ya vardır ya da yoktur. kompleks yapmayın hiç boşuna. gerisi doğal seleksiyon meselesi zaten.
üniversite okumanın genel olarak sıradan olduğu ülkede pek de yadırganmamalıdır. her ile üniversite gibi saçma sapan bir uygulamayla, matematiğin m sinden anlamayan adamlar mühendis olabiliyor örneğin. esas amacı bilim adamı yetiştirmek olan fen edebiyat fakültelerinin okuma yazmayı zor söken adamlardan geçilmediğini de unutmamak lazım. hiçkimseyi küçümsediğim falan yok. ama işin acı boyutu bu adamlar bir de iş bekliyor mezun olduktan sonra. ulan o zaman odtüyü, boğaziçi'yi bitiren adamın günahı ne.
çok değil bundan 5 10 yıl sonra üniversite mezunları 1000 tl maaşlarla çalışırken, terzi, berber, otomobil tamircisi arkadaşlar paraya para demeyecekler. esas zor bulunan, esas kıymetli olan bu arkadaşlar olacak çünkü. elini sallasan mühendise değiyor nasıl olsa ameka. neden yüksek paralar ödensin ki bu adamlara.
memlekette hukuk olmadığı için hukuk okuyan da bu ara pek tutulmuyor ama memlekette herkes hasta aç fakir olup hastanelere düştüğü için tıp gelişiyor arkadaş.